> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Yuva
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yuva  (Okunma Sayısı 460 defa)
06 Ağustos 2010, 14:39:07
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Ağustos 2010, 14:39:07 »



Yuva



Bundan böyle, onun iyilik ve faziletine vesile sayabileceğimiz bütün ruhî melekeleri ve bedenî kabiliyetleri artık şerrin ve şerlinin aleti olarak tahrip hesabına işleyecekti Aslında bu kadar kalbî ve ruhî iltihaplanmaya mâruz kaldıktan sonra, başka türlü olması da düşünülemezdi Şimdi o, daha çok karnavalı hatırlatan karmakarışık haliyle, nefsinin hezeyanlarını canlandıran sefil bir aktördür Ne acıdır ki, bu acayip komediye sebebiyet veren yuva, toplum, mektep, henüz ona, nasıl bir kötülük yaptıklarının farkında bile değillerdir

Bu müesseselere, bir tohum bir çekirdek halinde kendilerine tevdi edilen bu taptaze filizlere karşı, terbiye edici ve yetiştirici ciddî hiçbir gayretleri olmamıştır Oysaki insanın insan olması, onun nevine has ve onun için faydalı bir kısım istidatları işlettirmek, yine onun rûhî melekelerini topluma yararlı olacak istikamette geliştirmek ve nihayet onun umûmî muvazeneyi bozucu davranışlarına karşı, ciddî tavırlar alarak, muhtemel taşkınlıklarını önceden sezmek ve önlemek yuvanın, toplumun ve mektebin en birinci vazifeleri cümlesindendir Bu vazifeleri eda etmeyen yuva merhametsiz, toplum zalim, mektep de gaddardır

Başka varlıklar için 'söz konusu' olmasa bile, insanoğlunun şekillendirilmesi ve istenen keyfiyeti kazanması için bu kabil bir müdahale şarttırBinaenaleyh, talim ve terbiye istikametinde baş vurulacak böyle haricî bir müdahale olmadan, mükemmel nesillerden söz etmeye de imkân yoktur

Bu müdahale, yuvadan başlamak suretiyle bütün bir hayat mektebinde, çocuğun kendini bulmasına, ruhuyla bütünleşmesine ve içtimaî bir hüviyet kazanarak topluma yararlı bir uzuv haline gelmesine, veya Çiçeron'un ifadesiyle 'insanlığa yükselmesine' vesile olacak tek-yoldur Ve yine bu müdahale sayesinde çocuk, geçmişe ait bütün malumat birikimlerinden istifade etme imkânını bularak, kendi insanına has çizgide ve kendi kültürünün tesirinde iyi bir terkipçi olma mutluluğuna erecektir Aksi halde insanı, insan kılma istikametinde hiçbir müdahale ve hareketin olmadığı yerde, insandan bahsetmek de imkânsızdır

Çünkü insan, sair varlıklardan farklı olarak, böyle bir müdahaleyi davetle dünyaya gelir O, bu garip seferinde, alabildiğine aciz, alabildiğine muhtaç ve herşeyi dıştan bekleyen eli kolu bağlı bir zavallıdır Oysaki hayvan dünyaya geldiği vakit, adeta başka bir alemde tekemmül etmiş gibi, istidadına göre gelir, yani gönderilir Ya iki saatte, ya iki günde veya iki ayda bütün şerait-i hayatiyesini ve kainatla olan münasebetini ve hayat kanunlarını öğrenir meleke sahibi olur İnsanın yirmi senede kazandığı iktidar-ı hayatiyeyi ve meleke-i ameliyeyi serçe ve arı gibi bir hayvan yirmi günde tahsil eder; daha doğrusu ona ilham olunur Demek, hayvanın vazife-i asliyesi teallüm (öğrenmek suretiyle) tekemmül etmek değildir Ve marifet kesbetmekle terakkî etmek değildir Ve aczini göstermek ve medet istemek, dua etmek de değildir Bilakis onun vazifesi, istidadına göre amel etmek ve ubudiyet-i fiiliyedir

İnsan ise, dünyaya gelişinde herşeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına karşı cahil, hatta yirmi senede şerait-i hayatiyeyi öğrenemiyor; belki ömrünün sonuna kadar Hem gayet aciz ve zayıf bir surette dünyaya gönderiliyor; bir iki senede ancak ayağa kalkabiliyor ve on beş senede ancak zarar ve menfaatini fark edebiliyor ve hayat-ı beşeriyenin yardımıyla menfaatlerini celp ve zararlardan sakınabiliyor

Demek ki, en temiz bir fıtratla, bu muvakkat misafirhaneye gelen insanın vazifesi, yüce alemlerde ikâmete ehliyetini ispat etmek için, düşüncede, tasavvurda ve akidede istikamet ve duruluğa ermek; kulluk mükellefiyetlerini yerine getirerek, kalp ve ruhu işlettirmek ve bin bir esrar ve bilmecenin kol gezdiği (ledün)le kucaklaşmak ve varlığın sırrını kavramaktan ibarettir

Bu ağır vazifenin birinci derede sorumlusu yuvadır Sağlıklı bir neslin yetiştirilmesinde, mutlaka yuvaya ihtiyaç olduğu gibi, içtimaî yapının sıhhatle devam etmesi için de, behemehal yuva ve aile şarttır

Mektep ve çevrenin insana vereceği şey ne kadar büyük olursa olsun, muvakkat ve geçicidir Aile ise, bütün bir hayat boyu çocuğu, insanî meleklerle donatmakla mükelleftir Bu mükellefiyet doğumla başlar; vefat edinceye kadar de devam eder

Mektep öncesi mesuliyet, bütünüyle yuvaya ait olduğu gibi, mektep dönemi ve ondan sonraki devrelerde de bu mesuliyet, en ufak bir azalma göstermeksizin artmaktadır Zira, evin içindeki kontrol vazifesine, sokak, oyun yeri ve yeni arkadaşların yanındaki durumu da eklenerek, geniş bir murakabe sahası meydana gelmektedir Âdeta, çocuğun hareket sahasının genişlemesiyle, aile mesuliyeti, doğru orantılıdır Önceleri, sadece evde ve bahçede, oyun ve oyuncakları içinde, basitçe görüp-gözetmeye karşılık, daha sonraki dönemlerde ise, gezdiği her yerde, edindiği arkadaşlar içinde, okuduğu kitapların cümle ve paragrafları arasında, kontrol edilmesi zarureti vardır

Bu bakımdan hayatın her döneminde; yuvanın mesuliyeti, sürüsünü hassasiyetle takip eden vefalı ve vafesi-şinas bir çobanın durumuna benzerÇoban koyunlarına iyi meralar aradığı ve onları tehlikelerden koruduğu nispette vazifesini yapmış sayılacağı gibi yuva da, çocuklarını görüp gözettiği nispette onlara sahip çıkmış sayılacaktır Aksine, bu mevzudaki her kusuruyla da, onları ateşlere atmış olacaktır

Binaenaleyh her aile reisi ve derecesine göre bu vazife ile sorumlu diğer mükellefler 'birer çoban ve güttüklerinden mesuldürler' Bu mesuliyet, kendilerini ve aile fertlerini, 'Yakıtı taşlar ve insanlar olan ateşten koruma' mesuliyetidir Ve bu mesuliyet, onları yönlendirme, şekillendirme ve topluma zararsız birer rükün haline getirme ve öteler ötesinde de ebedî huzura namzet kılma mesûliyetidir Böyle mesuliyeti idrak ise, evlat imtihan ve iptilasını arızasız atlatarak, bu büyük emanetin altından sıyrılıp çıkmak demektir

Yerinde, cihadın bile önüne geçen bu ağır mükellefiyet, insanın, insanlığa vazifeleri arasında daima birinci sırayı tutmaktadır Cihada giden birisinin, çocuklarına bakacak bir mürebbîsi bulamadığı için cihada değil de onların yanına dönmesi emri verilmişti Aslında çocukların talim ve terbiyesi de bir cihad, belki de -iç bünyenin sıhhatine matuf olması itibariyle cihadların en büyüğüdür Bu çok ciddî ve hayatî mevzu etrafında, bir sürü şey yazılmış ve söylenmiştir Biz bu faslı kaparken, en temiz ağızdan çocuklarla alakalı bir kaç tavsiye dinleyelim:

'Çocuklarınıza ikramda bulununuz, yani terbiyelerini güzel yapınız' (hadis) 'Ölümden sonra, geride bırakılanların en hayırlısı, iç terbiye görmüş evlatlardır' (hadis) 'Babanın evladına en güzel armağanı, edebtir' (hadis)


Fethullah Gülen

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yuva
« Posted on: 27 Nisan 2024, 15:17:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yuva rüya tabiri,Yuva mekke canlı, Yuva kabe canlı yayın, Yuva Üç boyutlu kuran oku Yuva kuran ı kerim, Yuva peygamber kıssaları,Yuva ilitam ders soruları, Yuvaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes