๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 08 Ağustos 2010, 16:04:23



Konu Başlığı: Aile bireyden cemaate
Gönderen: Sümeyye üzerinde 08 Ağustos 2010, 16:04:23
Aile: Bireyden Cemaate, Düzensizlikten Nizama,

Aile, kişinin kendilerinden sorumlu olduğu eşi, varsa çocukları, ev halkı, yani yakın akrabalardan oluşan insan toplumudur Müslüman için aile, bir sosyal müessese olduğu gibi, aynı zamanda İslâmî bir kurumdur Nikâh, iki müslümanın İslâmî kurallar çerçevesinde bir araya gelmesidir Aile, erkeğin eksiklerinin kadınla; kadının eksiklerinin de erkekle tamamlandığı, birbirlerinin ihtiyaçlarının temin edildiği, iki cinsi kaynaştıran bir kurumdur Aile, erkek ve kadını asil bir duygu ve heyecanla birleştiren, bedeni sükûna, ruhu huzura erdiren bir müessesedir Aile, toplum eğitimi yaptırarak, kişiyi toplum hayatına hazırlayan sevgi, saygı, şefkat, fedakârlık ve birlik ocağıdır Aile yuvası okuldur, mesciddir; huzur evi ve çocuk yuvasıdır Hammadde halindeki küçük yavruların her yönden büyümesini sağlayan, onların şahsiyet sahibi bir insan, Allah'a kulluk bilincine ulaşan bir müslüman ve İslâm toplumunun sağlıklı bir üyesi olmaları için yetiştirip geliştiren bir fabrikadır

Evlilik, insan hayatını derinden etkileyen bir inkılâptır, devrimdir Bireysel yaşayıştan toplumsallaşmaya, cemaatleşmeye ve devletleşmeye geçiştir Düzensizlikten sistem ve nizama tırmanmadır Ailelerinde İslâm'ı hâkim kılamayanların; sokaklarına, işyerlerine, toplum ve devletlerine şeriatı hâkim kılmaları beklenemez Toplumu İslâmlaştırmanın, İslâmî toplum oluşturmanın küçük örneği ve aşaması evliliktir Aile, erkek için yöneticilik okuludur; Erkek; liderliği, otoriteyi, disiplini, mes'ûliyeti, emânete riâyeti, haklara saygıyı, cemaate imamlığı en iyi şekilde uygulamalı olarak ailede öğrenir Kadınıyla erkeğiyle fedâkârlığın, karşılık beklemeden vermenin, merhametin, sabrın, ahlâk güzelliğinin öğrenildiği bir okuldur aileAnne-baba, bir taraftan öğretmeni, diğer yönden öğrencisidir bu okulun Çocuk, hatta bebek, sanıldığı gibi sadece öğrenci değildir; minicik yapısına bakmadan ana-babasına çok, ama çok şeyler öğretir, çok ama çok değerler kazandırır

İslâm, akıllı ve büluğ yaşını aşmış bütün müslümanları aile yuvası kurmaya çağırdığı gibi, evliliği ve aile hayatını da bir ibâdet olarak değerlendirir Kur'ân-ı Kerim, sosyal birliğin en üstün ve sağlam şekliyle sevgi, bağlılık, merhamet, iyilik, müsâmaha, yardımlaşma, doğruluk, insaf ve Allah korkusunu gözeterek aile kurumuyla ayakta tutulmasını hedef alır Huzur, barış, sevgi ve mutluluk evde yaşanmayınca, toplumda hiç yaşanmaz

Güçlü ve sağlam toplumlar, ancak fertleri inanç, fikir ve gâye birliği içinde kaynaşmış mutlu ailelerden oluşabilir Bunun içindir ki, İslâm nizamı, aile kurumunu kutsal bir kuruluş şeklinde sunarak yüceltmiş ve dokunulmazlığını hükme bağlamıştır

"İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, Allah'ın varlığının belgelerindendir Bunlarda düşünen topluluk için ibretler vardır" (30/Rûm, 21)

"Nikâh, benim sünnetimdir Sünnetimi yapmayan benden değildir Evlenin, çocuk sahibi olun; ben kıyâmet gününde ümmetimin çokluğu ile iftihar edeceğim" (İbn Mâce, Nikâh 1; Ahmed bin Hanbel, II/72)


Ahmed Kalkan - "Müslümanın Evliliği ve Aile Hayatı" adlı eserden