> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Din ve Mezheb Eserleri > Siyasi - İtikadi Mezhebler > İtikadi Mezhepler
Sayfa: 1 [2]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İtikadi Mezhepler  (Okunma Sayısı 3119 defa)
02 Ocak 2010, 15:43:31
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #5 : 02 Ocak 2010, 15:43:31 »



Bir Arap bir köpek gibidir. Önüne bir parça ekmek at, sonra başım demir topuzla Su sinek Mağripliler ise, başları yenecek kimselerdir. Şeytanın çocukları Türklere gelince, bir saat içerisinde okları biter. Sonra süvariler onlara bir hamle yapar ve köklerini ku­rutur. Böylece din, Parsların dini olur.»

Bunun üzerine Afşin şöyle söyledi.

Afşin  Bu adamın, kendi kardeşi ile benim kardeşime isnad ettiği olayla´benim uzak ve yakından hiçbir alâkam yoktur. Kaldı ki, ben bu mektubu, onu kendime çekmek ve güvendirmek için yazmış olsaydım, kötü bir şey yapmış olmazdım. Çünkü, halifeye güç ile yardım ettiğim gibi, taktik ve hile ile de yardım etmem çok yerindedir. Bu yolla onun kafasını koparır, halifeye getirirdim. Ve büyük bir mükâfat elde ederdim. Nitekim, halifenin nezdinde, Abdullah b. Tâhir böyle bir mükâfat kazanmıştır.

Bundan sonra Mazyar geri çekildi. Afşin´in Merzuban b. Türkeş´e söyledikleri ve İshale b. İbrahim´in de konuştukları bitince İbn-i Ebi Duad Afşin´i azarladı. Bunun üzerine Afşin Ebu Duad´a şunları söyledi: «Ey Ebu Abdullah! Sen, öyle bir adamsın ki, boyun bağım açıyorsun, onu tekrar boynuna bağîaymcaya kadar bir topluluğu imha ediyorsun.

İbn-i Ebi Duad. (Afşin´e) Sen sünnet oldun mu?

Afşin  Hayır.

İbn-i Ebu Duad  Bunu yapmana engel neydi? Halbuki kişinin Müslümanlığı bununla tamamlanır.

Afşin  İslâm dininde takıyye yapmak yok mudur?[85]

İbn-i Ebu Duad  Evet vardır.

Afşin  Korktum ki, vücudumdaki bu organın ucunu kesersem

ölürüm.

İbn-i Ebu Duad  Sen, savaşlarda oklar atıyor ve kılıç sallıyorsun. Bu durum seni harpten geri bırakmıyor da, küçük bir deri parçasını koparmaktan mı çekiniyorsun?

Afşin  Savaş, beni zorlayan bir zaruret halidir. Ortaya çıktığı zaman ona katlanırım. Bu mesele ise, kendi kendime yapacağım birşeydir. Ayrıca, sünnet yaptırırsam canımın güvenlik içinde olacağına güvenemiyorum. Sünne´t olmamanın, kişiyi İslâmdan çıkaracağını da şimdiye kadar bilmiyordum. .

İbn-i Ebu Duad  "Artık Afşin´in chırumu anlaşılmıştır, dedi ve hapsedilmesini emretti.[86]

İşte bu, Afşin´in muhakemesi ve tartışmalarıdır. Bu muhakeme, Mutezile ´mezhebine mensup olanların, sapıklık ve zındıklıkla itham edilenlerin karşısına nasıl dikildiklerini gösteriyor. Ve cereyan ettiği çağın durumunu tasvir ediyor. Öyle ki, bazı topluluklar, kendilerini İslâm´a girmiş gibi göstermişler ve içlerinde başka bir din gizlemişlerdir.

Eğer Afşin´e yöneltilen ithamlar doğruysa bu, kalpleri bozuk olanların komutanlık mertebesine kadar ulaştıklarını göstermektedir. Ve bu muhakeme bizleri, Afşin hakkında şu üç neticeye vardırmaktadır.

1  Şu bir gerçektir ki, Afşin´in kalbine iman girmemiştir. O, savaşçı ve gözü pek bir askerdi. Allah´a iman etmediği gibi, putlara da iman etmiyordu. Onun tek amacı devlet kademelerinde en yüksek mertebelere ulaşmaktı. İşte bu sebepledir ki Afşin, Babek el-Hur-remî ile savaşma teklifini hiç tereddüt etmeden kabul etmiş ve onu yok etmiştir. Böylece, halife nezdinde itibar kazanmak istemiştir.

2
Afşin´in Babek el-Hurremfye karşı takındığı tavır, Babek´in galip gelmesini arzu edenleri kızdırmış ve onların Afşin´i ihbar etmelerine ve ele vermelerine sebep olmuştur. Muhakemede hazır bulunan bütün şahitlerin, putperest oluşları bizleri bu neticeye vardır mıştır. Zira insanın hatırına şöyle bir soru gelmektedir: Niçin görü­nüşte müslüman olan Afşin´in aleyhine şahitlik etmek için, dinleri İslama ters olan kişiler seçilmiştir?

3
Muhakemeden çıkardığımız üçüncü sonuç ta şudur. Afşin´in Araplara karşı büyük bir kini vardı. Ve çok sert, çok merhametsiz ve çok zorba bir adamdı. Eğer böyle olmasaydı, imama? ve müezzine, ancak iman ve insanlıktan nasibi olmayan bir kişinin yapabileceği bu ağır işkenceyi yapmazdı.

b) Mutezilenin, fıkıh ve hadis âlimleriyle münakaşaları. (Kor´an´ın mahluk olup olmadığı meselesinde)


Kur´an-ı Kerîm´in mahlûk (yaratılmış) olup olmaması meselesi Mutezilenin tarihi ile paralel yürür. Mutezilîler her anlatıldığında hatıra bu mesele gelir. Çünkü, Abbasiler döneminde bu meseleyi onlar ortaya atmışlar ve Abbasî halifesi bunların görüşüne dayanarak fıkıh ve hadis âlimlerini, Kur´an-ı Kerîm´in «mahluk» olduğunu söylemeye zorlamış ve bu âlimlerin bir kısmının başına birçok musibetler, gelmiştir.

Kur´an-ı Kerîm´in mahluk olup olmadığı meselesi, üç Abbasi halifesi; Memun, Mu´tasım ve Vâsık dönemlerinde bütün insanların zihinlerini meşgul etmiş ve düşüncelerin çarpışmasına, inanç hürriyetinin yok edilmesine sebep olmuştur.

Yine bu mesele yüzünden, bu konu hakkında görüş beyan etmekten çekinenler ve dinî nassîarm sınırlarını aşmak istemeyenler, büyük işkenceler görmüşlerdir. Bunların hiçbir günahı yoktu. îşkence görmelerinin tek sebebi, çeşitli düşünce akımları ve fikrî yanılgılar içinde doğru yoldan sapacaklarından korkarak, kendilerini Allah Tealâ´nın kitabına ve Resulullah´m sünnetine vermeleri idi.

Kur´an-ı Kerîm´in mahluk olup olmadığı meselesi, yukarıda anlatılan üç halifenin dönemlerinden daha önce mevcuttur. Kur´an´m mahluk olduğunu Ca´d b. Dirhem söylemişti. Ve bu sözünden dolayı onu, Küfe valisi, Halid b. Abdullah el-Kasrî Öldürmüştü.

Yine bu sözü Cehm b. Safvan da söylemişti. Bu adam, Cebriye mezhebini anlatırken izah ettiğimiz gibi, Allah´ın «Kelâm» sıfatını inkâr ediyordu. Cebriyecilerin inançlarına göre, «Kelâm» sıfatının inkâr edilişinin sebebi, Allah´ı, yaratılanlara benzetmekten uzaklaştırmaktır, îşte aynı bu nedenle Kur´an-ı Kerîm´in, Allah tarafından yaratıldığı ve «Kadim» olmadığı meselesi ortaya çıkmıştır.

Daha sonra Mutezilîler ortaya çıktılar. Kur´an-ı Kerim´de zikredilen Allah Tealâ´nm «Sıfat-ı subutiyesini» bütünüyle reddettiler. Kur´an-i Kerim´de zikredilen «Sıfat-ı subutiyelerin» bizzat, Allah´ın zatının isimleri olduğunu ve Allah´ın sıfatları olmadığını iddia ettiler. Bu sıfatlar, «Hayat», «İlim», «Semi», «Basar», «İrade», «Kudret»,. «Kelam» ve «Tekvin» sıfatlandır,

Mutezilîler, ´Allah Tealâ´nm «Kelâm» sıfatını da inkâr ettikleri için, Allah´ın konuştuğunu kesinlikle reddettiler,

«Allah Musa ile konuştu.»[87] âyetinde beyan edildiği gibi, Kur´-an-ı Kerimde Allah´a konuşmayı isnad eden âyeti şöyle yorumlamışlardır : «Allah Tealâ herşeyi yarattığı gibi, konuşmayı da ağacın içinde yarattı ve ağaç konuştu.»

Mutezilîler, «Kelâm» Allah Tealâ tarafından yaratılmıştır. «Kur1-an, Allah´ın mahlukudur» sözlerini bu esasa dayandırmışlar ve Abbasiler döneminde Kur´an-ı Kerîm´in mahluk olup olmadığı meselesinde yoğun bir tartışmaya girişmişlerdir. Bir kısım fıkıh âlimleri de bunlara katılmıştır. Meselâ: «Bîşr b. Gayyas el-Mureysî» Mısır fuka-hası arasında büyük bir mevkii bulunmasına rağmen, Kur´an-ı Kerîm´in «mahluk» olduğunu söylemiştir. Bu zatın hocası ve İmam Ebu Hanife´nin talebesi olan İmam Ebu Yusuf, Bişr´e, bu iddiasından vazgeçmesini telkin etmiş, fakat Bişr vazgeçmemiştir ve Ebu Yusuf onu bu yüzden meclisinden kovmuştur.

Kur´an´ın mahluk olup olmadığı hakkındaki tartışmalar, Harun er-Reşid döneminde başlamıştır. Harun er-Reşid, inanç mevzularında -tartışmayı ve felsefelerin görüşleri ışığı altında münakaşa yapmayı teşvik eden bir zat değildi. Bilakis onun, inanç meselelerinde tartışanları hapsettiği, Mutezilîlerin de bunlardan olduğu rivayet edil­mektedir. Bu sebeple Harun er-Reşid, Kur´an-ı Kerîm´in mahluk olup olmadığı hakkındaki konuşmaları teşvik etmemiştir. Kendisine, Bişr b. Gayyas el-Mureysî´nin, Kur´an-ı Kerim hakkındaki sözleri ulaşınca şunları söylemiştir: «Eğer, "Allah onu benim elime düşürürse yemin olsun ki onu öldürürüm.» Bu yüzden Bişr, Harun er-Reşid döne­mi boyunca gizlenmiştir.

İktidara Memun gelince, Muteziîiler çevresine toplanmış, Mcmun en önemli adamlarını bunlardan seçmiş ve onlara en büyük ikramlarda bulunmuştur. Öyle ki, Memun´un yanına, Mutezile mezhebinden olan Ebu Hişam el-Futî gelince Memun onu takdir ettiğinden yerinden kımıldayarak ayağa kalkmaya dahi yeltenirmiş. Halbuki Meraun başka hiçbir kimseye böyle davranmazmış. Bunun sebebi, Memun´un, Mutezile imamlarından olan Ebul Huzeyl el-Allaf in, «Dinler ve mezhepler tarihinde» talebelerinden oluşudur. Memun bu talebeliği ile ve halifeliği boyunca ilimle meşgul olmasıyla Mutezileden sayılmıştır.

Memun, dinler ve mezhepler tarihi mevzularında münazara meclisleri tertip ederdi. Bu yarışmanın gözde adamları ve bu sahanın ileri gelenleri Mutezililerdi. Çünkü bunlar, akli ilimleri çokça okumuşlardı. Mutezilîler, Memun´un yanında itibar gördüklerini an­ladılar. Memun´un özellikle ileri gelen adamlarını bunlardan seçmesi ve Ahmed b. Ebî Duad´ı en yakın adamlarından yapmsaı, Mutezilîîere daha fazla güç kazandırdı. Hatta Memun, vefatı esnasında, kardeşi Mu´tasım´a Ahmed b. Ebî Duad´ı tavsiye ederek ona şunları söyledi: «Ebu Abdullah Ahmed b. Ebî Duad» senden ayrılmasın. Onunla her işinde istişare et. Çünkü o, bu işe lâyık bir kimsedir.»

Memun ile Muteziliier arasındaki bu fikri beraberlik ve Memun´un özel ve umumî işlerinde bunları kendisine yaklaştırması Mutezililerin, Memun´a, Kur´an-ı Kerîm´in mahluk olduğunu açıkça ilan

ettirmelerine sebep olmuştur.

Memun ileri ikiyüzoniki tarihinde Kur´an-ı Kerim´in mahluk olduğunu ilân etmiş, bu hususta meclisinde bulunanlarla tartışmalar yapmış ve delillerini öne sürmüştür. Bununla beraber Memun, insanları, inanç ve görüşlerinde serbest bırakmış ve onları benimsemedikleri bir görüşe, tartışmak istemedikleri bir düşünceye zorlamamıştır. Ne yazık ki Memun ölüm yılı olan Hicrî ikiyüz onsekiz tarihinde, Mutezililerin teşvikleri sonunda, insanları zorla Kur´an-ı Kerim´in mahluk olduğu inancını benimsemeye zorlamış hatta bu hususta kuvvete ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İtikadi Mezhepler
« Posted on: 20 Nisan 2024, 19:38:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İtikadi Mezhepler rüya tabiri,İtikadi Mezhepler mekke canlı, İtikadi Mezhepler kabe canlı yayın, İtikadi Mezhepler Üç boyutlu kuran oku İtikadi Mezhepler kuran ı kerim, İtikadi Mezhepler peygamber kıssaları,İtikadi Mezhepler ilitam ders soruları, İtikadi Mezheplerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: 1 [2]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes