> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > 5.Yarıyıl Dersleri > Sistematik Kelam > Sistematik Kelam 13.Ünite
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sistematik Kelam 13.Ünite  (Okunma Sayısı 4057 defa)
04 Temmuz 2012, 17:03:36
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 04 Temmuz 2012, 17:03:36 »



AHİRET HAYATININ VARLIĞI           Hafta 13

 
İman esasları kelamcılar tarafından ilâhiyat, nübüvvet ve semiyyat veya me‘âd olarak üç
ana kategoride ele alınarak incelenmiştir. Bu esaslardan üçüncüsü olan semiyyât-me‘âd
bölümünde insanın ölümü başlayan kabir hayatı ve ötesi ve âlemin ölümü (kıyamet) ile
başlayan sonsuz hayat safhaları ele alınmaktadır.
 
Kelime Kur’an-ı Kerîm’de birçok âyette terkipler şeklinde kullanılmıştır. Bu kullanımlardan en çok tekrarlananları yalın ve terkip hallerinde görülen “el-âhire, el-yevmü’l-âhir, eddâru’l- âhire, en-neş’etü’l-âhira” gibi terkiplerdir.
 
Keza âhiret âlemine, “dönüp varılacak âlem, ilk ayrılınan yere geri dönülecek alem” anlamında da “me‘âgeri dönülecek alem” denilmiştir. Nitekim me‘âd kavramı, kelâm ilminin tanımında yer alan “mebde ve meâd itibariyle” terkibinde; kelâm ve felsefe kitaplarında yer alan “mebde-başlangıç”in karşıtı olan “me’ad” terimi de bu anlamda yani âhiret karşılığında kullanılmıştır.
 
Eski Ahid’de dünya hayatından sonra ruhun ölmezliğine ve dünyada işlenen günahların tesbit edildiğine işaretler bulunduğu gibi ölümden sonra Allah’ın görüleceği, yapılan amellere karşılık verileceği de ifade edilmiştir. (bk Eyüb, 14/14-22, 19/25-29; Daniel, 12/21. Bununla beraber Matta İncilinde (22/23-30), Sadükî mezhebine bağlı yahudilerin Hz. Musa'dan
naklettikleri bir meseleyi tartışma konusu yaparak âhireti inkâr fikrine meylettiklerinden bahsedilmektedir. Yeni Ahid’de yani İnciller’de de âhiret ve mücâzat inancı açık bir şekilde mevcuttur
 
Ahireti İspat Delilleri

 
1. İlk Yaratılış Delili
Âhiretin varlığını kabul etmeyenlere karşı Kur’an-ı Kerîmin dile getirdiği en önemli
husus örneksiz-ilk yaratılış gerçeğinden hareketle bir şeyi ikinci kez yapmanın çok daha
kolay olduğuna dikkat çeken delildir.
 
2. Yaratılmışlarla Ahirette Diriltmeyi Kıyaslama Delili
Kur’an-ı Kerîm’in ahireti inkâr edenlerle ilgili olarak getirdiği bir diğer delil de zor
olanı yapanın daha kolay olanı yapmasının evleviyetle mümkün olduğunuda dikkat
çekerek ahireti ispat metodudur.
“Onlar, gökleri ve yeri yaratan ve yarattıktan sonra hiçbir yorgunluk
çekmeyen Allah’ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini hiç düşünmezler mi?”
(Ahkâf, 46/33) buyurulmuştur.
 
3. Ebedilik Arzusu
Âhireti ispat metotlarından birisi de insandaki sonsuz yaşama arzusunu temel alan
yaklaşımdır. Bu delil “nereden geldim, niçin geldim ve nereye gidiyorum?” gibi
sorulara tatminkâr bir cevap bulmaya dayanır.
 
4. Adalet ve Sorumluluk Duygusu Delili
İnsandaki fıtrî özelliklerden biri de haksızlığın giderilmesi yani adalet duygusudur.
 
5. Gayeli Yaratılışı Delili
Sonsuz derecesinde büyük ve engin, akıllara durgunluk verecek derecede harikulade ve
ahenk içinde düzenlenip işlemekte olan kainatın gayesiz yaratılmadığı çeşitli ayetlerde
bildirilmiş.
 
KIYAMET (ÂLEMİN ÖLÜMÜ)
Kıyametle İlgili Kavramlar

 
Kur’an-ı Kerîmdeki kıyamet kelimesinin benzer isimlerinden bazıları şunlardır:
 
 (1) es-Sâat: “Kıyamet yaklaştı” âyetinde (el-A‘râf/187) olduğu gibi, zamanın bir parçası
anlamındaki es-Sâat kelimesi günün yirmi dörtte biri, şimdi, vakti tayin eden alet ve kıyamet günü anlamlarına gelmektedir. es-Sâat kelimesi Kurân-ı Kerîm’de kıyamet içinkullanıldığında da üç anlamda kullanılmıştır. Bunlar, “insanların kabirlerinden kaldırılıp hesap vermek üzere diriltilmeleri” anlamında es-Sâatu’l-kübrâ; “bir neslin yok olması, tamamen ortadan kalkması” anlamında es-Sâatü’l-vüstâ; “insanın ölümü” anlamında es-Sâatü’s-süğrâ’dır. Bu anlamıyla her insanın ölümü onun kıyameti demektir.
 (2) el-Vâkıa: “Kesin olarak meydana gelecek olay, gerçeğin ta kendisi olan büyük
hadise” anlamındadır. Vâkıa, aynı zamanda Kurân-ı Kerîm’in 56. sûresinin adıdır.
(3) el-Hâkka: Hakka “Kesin gerçek, vuku bulması muhakkak olan kıyamet” anlamına
gelir. Kıyamet isimlerinden biri olan bu kelime aynı zamanda bir sure adıdır.
(4) el-Kâria: Aynı zamanda 101. sûrenin de adı olan ve surenin ilk ayetinde geçen el-
Kâria, kıyametin başlangıcını ifade eden bir sıfatı olarak “kâinatı oluşturan parçaların
büyük bir gürültü ile birbirine çarpması, olağanüstü dehşetli gürültü ve ses” demektir.
(5) es-Sâhha: Kulakları sağır edecek şekilde tiz ve yüksek ses” demektir. (Abese,
80/33-34)
(6) el-Gâşiye: Ğaşiye, kelime olarak “kaplayan, çepeçevre bürüyen, saran” demektir.
Korkusuyla bütün insanları sarıp kapladığı için de kıyametin sıfatlarından biri olmuştur.
Mekke’de nâzil olan el-Gâşiye sûresi de bu anlamıyla ilk âyetinde “Şiddet ve dehşetiyle
her şeyi sarıp kaplayacak olan o felâketin haberi sana geldi mi?” ifadesiyle
başlamaktadır.
(7) et-Tâmmetü’l-kübrâ: “Büyük felâket” demektir. (en-Nâziât, 79/34)
 
Kıyamet Alametleri

 
1. Küçük Alâmetler
Kıyamet âlametleri şeklinde Türkçede yaygın olarak kullanılan bu kelimeye karşılık
Arapçada “eşrâtu’s-sâa, emârâtu’s-sâa ve alâmâtü’l-kıyâme” gibi muhtelif kullanımları
vardır. Nitekim konuyla ilgili yazılan eserlerin isimleri de bu isimlerle anılmaktadır.
Kullanımlarda yukarıda farklı isimlerle anılan “dünyanın sona ereceği vakit” i ifade
eden “sâat” ve “kıyâme” kelimeleriyle bunun belirtilerini, göstergelerini, işaretlerini
ifade eden “eşrât”, “âyât”, “emârât”, “alâmât” kelimeleriyle bir tamlama oluşturmuştur
Hadislerde ise kıyamet alâmetleri anlamına gelen bir çok terim ve rivayet yer
almaktadır. “Eşrâtü’s-sâat”, “emârâtu’s-sâat” ifadeleri bunların en yaygın olanlarıdır.
 
2. Büyük Alâmetler
Büyük alametlerin bir kısmı Kur’an’da; bir kısmı da
hadislerde zikredilmiştir. Bu aylametlerden Ye’cüc-Me’cüc, Dâbbetü’l-arz, Duhân ve
ayın ikiye ayrılması Kur’an’da zikredilmektedir. Bazı müfessirler nüzül-ü Îsâ ve
güneşin batıdan doğmasına da Kur’an’da işaret edildiği kanaatindedirler.
1. Ye’cüc ve Me’cûc
 
2. Dâbbetü’l-arz
 
3. Duhan
 
4. Deccâl
Akaid ve kelâm âlimlerinin deccâl konusundaki görüşleri farklıdır. Ebû Hanîfe, Ahmed b. Hanbel, Mâtürîdî ve Eş’arî başta olmak üzere Selefiyye. Mâtüridiyye, Eş’ariyye ile Şîa ve Mu’tezile âlimlerinin çoğunluğu, Hz. Peygamber’e nispet edilen rivayetlere dayanarak âhir zamanda beşer üstü niteliklere sahip bir deccâlin çıkacağı ve Hz. Îsâ tarafından öldürüleceği görüşünde birleşmişlerdir.
 
Muhtemelen ilk defa Muhammed b. Hüseyin el-Âcurrî (ö. 360/970) deccâl ile yahudiler arasında bağlantı kurmuş, son dönemlerde de M. Reşîd Rızâ gibi bazı âlimler bu görüşe katılmışlardır. Yine muhtemelen ilk defa Ebû Ali el-Cübbâî, daha sonra da Tahâvî ile İbn Hazm, deccâlin göstereceği harikulade olayların bir aldatmaca olduğunu ve başvurduğu hileleri bilen herkesin benzer olayları gerçekleştirebileceğini söylemişler, onun cenneti ile cehenneminin görüntüden ibaret olduğunu bildiren bir rivayeti bunun delili saymışlardır.
 
Kelâm âlimlerinin çoğunluğu, deccâlin çıkışını mitolojik bir üslûpla ifade eden
rivayetleri yorumlamaya yanaşmazken Teftazânî ilgili rivayetleri zahirî mânada
anlamayı mümkün görmekle birlikte bazı âlimlerin bunları te’vil ettiklerini belirtmiştir.
Buna göre deccal, şer ve bozgunculuğu temsil eden bir kavram veya tipleme/prototip
olup âhir zamanda şerrin yaygın bir şekilde ortaya çıkacağını ifade eder.
 
Teftâzânî’nin, üstü kapalı bir şekilde de olsa deccâl kavramını yoruma müsait görmesinin, çağdaş âlimlerin te’vil kapısını açmalarına yardımcı olduğu söylenebilir. Bunlardan Muhammed Abduh deccâli, İslâm dininin ortadan kaldırmaya çalıştığı bütün hurafe, yalancılık ve kötülüklerin sembolü olarak yorumlamıştır. M. Reşîd Rızâ, klasik anlayışı tamamen reddetmemekle birlikte hocası Abduh’un görüşüne meylederek deccâl hadislerinden, daha ziyade maddî şehvetlerin galip geleceği, şerrin ve inkârcılığın yaygınlaşacağı sonucunun çıkarılması gerektiğini savunmuştur. Ona göre bunu yahudiler gerçekleştirecektir.
Said Nursi ve Muhammed el-Behî’ye göre deccal, komünizm ve materyalizm;
Muhammed Esed’e göre Avrupa medeniyeti;
Saîd Eyyûb’a göre ise siyonizm şeklinde yorumlanmalıdır.
Kâmil Miras’a göre deccâl tek bir kişi olmayıp küfrün sembolüdür ve küfrü yayan herkes deccâldir.
Çağdaş yazarlardan Muhammed Selâme Cebr deccâlin şeytan olduğu kanaatindedir. Ömer Rıza Doğrul ise bu konuda oldukça ilgi çekici bir yorum yapmıştır. Ona göre, deccâl fitnesinden korunmak için Hz. Peygamber’in Kehf süresini veya ilk ve son âyetlerini okumayı
tavsiye etmesi anlamlıdır. Zira bu âyetlerde Hz. Îsâ’nın hıristiyanlarca Allah’ın oğlu
olduğuna dair iddialar yer almakta, dolayısıyla deccâl fitnesinin Hıristiyanlık
akidelerinin yayılması şeklinde anlaşılmasını mümkün kılmaktadır.
 
Sonuç olarak Kur’ân-ı Kerîmde deccâl ile ilgili hiçbir sarih ifade bulunmadığı açıktır
5. Hz. İsa’nın Gökten İnişi
6. Güneşin Batıdan Doğma

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sistematik Kelam 13.Ünite
« Posted on: 24 Nisan 2024, 18:04:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sistematik Kelam 13.Ünite rüya tabiri,Sistematik Kelam 13.Ünite mekke canlı, Sistematik Kelam 13.Ünite kabe canlı yayın, Sistematik Kelam 13.Ünite Üç boyutlu kuran oku Sistematik Kelam 13.Ünite kuran ı kerim, Sistematik Kelam 13.Ünite peygamber kıssaları,Sistematik Kelam 13.Ünite ilitam ders soruları, Sistematik Kelam 13.Üniteönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes