> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Zina
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zina  (Okunma Sayısı 631 defa)
30 Temmuz 2012, 17:44:56
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 30 Temmuz 2012, 17:44:56 »



Namus Kudsiyetinin İhlâli

Zina
 
Bekârın zina fiili: Kur'ân-ı Kerîm, zina fiili­nin cezasından şu sözlerle bahsetmektedir: "Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüz değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanı­yorsanız, Allah'ın dini konusunda o ikisine acımayın. Onların ceza görmesine de inanan­lardan bir topluluk şahit olsun." (24:2). Zina­nın cezası hususunda Rasulullah şöyle bu­yurmuştur: "Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, ben aranızda Allah'ın Kitabına göre hükmederim."

Ebu Hureyre ile Zeyd b. Hâlid-i Cühenî'den rivayet olunduğuna göre çöl araplanndan bir adam Rasulullah'a gelerek: "Yâ Rasulul­lah! Allah aşkına senden hakkımda ancak Al­lah'ın Kitabı ile hüküm vermeni dilerim." de­di. Ondan daha anlayışlı olan diğeri: "Evet, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve bana müsaade buyur." dedi. Rasulullah: "Söy­le!" dedi. Adam: "Gerçekten benim oğlum bu adamın yanında çoban (çırak) idi. Ve onun karısı ile zina etti. Ben oğlumun recmedilece-ği haberini aldım da, onun nâmına yüz ko­yunla bir cariye fidye verdim. Daha sonra bi­lenlere sordum, oğluma yüz değnek ile bir se­ne sürgün lâzım geldiğini, bunun karısına da recm icabettiğini bana haber verdiler." dedi. Bunun üzerine Rasulullah: "Nefsim kabza-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda behemehal Allah'ın Kitabı ile hük­medeceğim; câriye ile koyunlar sana iade olu­nacak; oğluna da yüz değnek ve bir sene sür­günlük gerek. Ey Uneys, hadi şu adamın karı­sına git. Eğer itiraf ederse onu recmediver." buyurdular. (Buhari ve Müslim).

Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a bir erkekle bir kadın Yahudi getirdiler. Bunların ikisi de zina etmişlerdi. Rasulullah onlara: "Kitabınızda zina hak­kında ne buluyorsunuz?" diye sordu: "Doğru­su bizim âlimlerimiz yüzü kömürle boyayıp karartmayı ve boyun bükmeyi ihdas ettiler" dediler. Rasulullah: "Abdullah b. Selâm, şunlara Tevrat'ı getirt!" dedi. Hemen Tevrat getirildi. Derken Yahudilerden birisi elini Tevrat'taki recm âyetinin üzerine koyarak onun üst ve alt tarafını okumaya başladı. Bu­nun üzerine İbni Selâm ona: "Elini kaldır!" dedi. Bir de ne görsünler, recm âyeti elinin al­tında değilmi imiş? artık Rasulullah her ikisinin recmini emir buyurdu ve recmolundular (Buhari ve Müslim).

İmrân b. Husayn'dan rivayet olunduğuna gö­re, Cüheyne'den bir kadın zinadan hamile olarak Rasûlullah'e gelmiş ve: "Yâ Nebiyyal-lah, başıma had (icabeden bir hâl) geldi. Bun­dan dolayı bana haddi uygula!" demiş. Bunun üzerine Rasûlullah onun velisini çağırmış ve: "Buna iyi muamele et; doğurduğu zaman kendisini bana getir" demiş. Velisi de öyle yapmış. Ensardan bir zat çocuğun bakımını üstlenmiş. Daha sonra Rasûlullah kadının getirilmesini emretmiş; ve üzerine elbisesini bağlamışlar. Sonra kadının recmini emretmiş ve recmolunmuş. Bundan sonra Rasûlullah onun cenaze namazını kılmış. Ömer "Bu ka­dın zina ettiği halde bir de onun cenaze nama­zını mı kılıyorsun yâ Nebiyallah?" demiş. Rasûlullah: "Vallahi bu kadın öyle tevbe etti ki, tevbesi Medine'lilerden yetmiş kişi arasında taksim edilse onlara yeter artardı... Sen canını Allah Teâlâ için feda edenden da­ha efdal bir kimseye hiç rastladın mı?" buyur­muşlardır (Müslim).

Câbir, Rasûlullah'ın zina eden bir adamın dövülmesini emrettiğini, fakat adamın evli ol­duğu söylenince recmedilmesine hükmettiği­ni rivayet etmiştir (Ebu Davud).

Saîd b. Sa'd b. Ubâde şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber'e kabilemden bir adamı getir­dim. Adam cariyelerimizden biri ile zina et­mişti; yapı itibariyle zayıf ve hasta bir adam­dı. Peygamber''yüz tane hurma dalından bir demet yapın ve adama bir defa vurun' bu­yurdu" (Şerhu's-Sünne ve İbni Mace).

Ubâdetü'bnü's-Sâmit'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah: "Benden öğrenin, benden öğrenin! Gerçekten Allah kadınlara bir çıkar yol halketti. Bekârla bekâr (zina ederse) yüz dayak ve bir sene sürgünlük; evli ile evliye yüz dayak ve recm var" buyurdular (Müslim).

Ebu Hureyre Rasûlullah'in şöyle buyurdu­ğunu rivayet etmiştir: "Birinizin cariyesi zina eder de, zinası meydana çıkarsa ona hemen had vursun, ama başına kakmasın. Sonra (yi­ne ) zina ederse ona had vursun, fakat başına kakmasın. Sonra üçüncü defa zina eder de, zi­na ettiği meydana çıkarsa artık onu kıldan bir Ali b. Ebû Tâlib'den rivayet olunduğuna göre Peygamber: "Hadleri sahibi bulunduğunuz kölelerinize tatbik edin." buyurmuşlardır (Ebu Davud). Müslim'de yer alan rivayete gö­re Peygamber'a ait bir cariyenin zina ettiği ve Peygamber'ın da Ali'ye onu dövmesini söylediği yer alır.

İbni Abbas, bir adamın Peygamber'e gele­rek zina ettiğini dört defa tekrarlayarak itiraf ettiğini ve böylece kendisine yüz değnek ce­zası tatbik edildiğini rivayet etmiştir. Sonra adamdan, kadının da zina ettiğini isbatlaması istendi. Fakat kadın; "Ya Rasûlullah! Allah'a yemin ederim ki o yalan söylüyor" dedi. Bu­nun üzerine adama yalancı şahitlik yaptığı için de değnek vuruldu.

Evlinin zina fiili: Evli iken zina yapmanın cezasından Kur'ân'da bahsedilmez. Bunun cezası Sünnet ile tayin edilmiştir. Pek çok sa­hih hadiste belirtildiği üzere Rasûlullah recm cezasını sadece sözle tayin etmekle kal­mamış, bir çok olayda bizzat bu cezayı uygu-latmıştır. Sonra gelen halifeler de şer'i ceza­nın recm olduğunu beyanla kendi dönemle­rindeki suçlarda tatbik etmişlerdir. Daha son­ra onları takibedenler de bu konuda ittifak et­mişlerdir. Bu hükmün şahinliği hakkında şüp­heye yol açabilecek tek bir söz bile söylen­memiştir. Onlardan sonra gelen bütün devir­lerde de fıkıh âlimleri recmin Sünnet tarafın­dan tayin edilmiş meşru ceza olduğu husu­sunda müttefiktirler. Zira ortada ilim ehlinin reddedemeyeceği pek çok sahih ve senedi bir­birine bağlı deliller vardır. İslâm tarihi bo­yunca Hariciler ve Mutezile'den bir kaç kişi dışında hiç kimse bunu reddetmemiştir. Onlar bile bunu Rasûlullah'e atfedilen delillerin zayıflığını öne sürerek değil; 'Kur'ân'a aykı­rılığını' iddia ederek reddetmişlerdir.

Ancak, Rasûlullah'in Kur'ân-ı Kerîm'i be­yanının hukukî açıdan Kur'ân kadar ağırlıklı ve söz sahibi olduğunu unutmuşlardır. Çünkü Kur'ân'da ayetlerin açıklamasının Rasûlullah tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Kur'ân, erkek veya kadın hırsızın cezasının umumi olarak ellerinin kesilmesi olduğunu beyan et­miştir (5: 41). Şimdi, eğer bu emir Rasûlullah'in sahih hadislerinden kaynak alarak sınır­landırılmadan salt kelime anlamı ile uygulan­mış olsa, kullanılan kelimelerin genel anlamı; bir erik bile çalanın hırsız olduğu, dolayısıyla ellerinin kesilmesi gerektiğini anlatacaktır. Diğer yandan büyük miktarda para çalan bir hırsız yakalandığında pişmanlığını belirtse ve tevbe etse onu da şu ayete göre serbest bırak­mak icabedecektir: "Allah, kötülüğü bilmeye­rek yapıp da hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul etmeyi üzerine almıştır." (4:17).

Yine bunun gibi Kur'ân, sadece üvey anne ve üvey kız-kardeş ile evlenmeyi yasaklamakta­dır. Onların iddiasına göre böyle bir yasak üvey kızı kapsamaz. Kur'ân bir kişinin iki kız kardeşi aynı anda nikâh altında bulundurma­sını yasaklar; bundan dolayı hala veya teyze ile yeğeni aynı anda nikâhı altında tutan kişi Kur'ân'ın emirlerini ihlal etmiş olmakla suç­lanamaz.

Yine, Kur'ân üvey babanın evinde yetişmiş olan üvey kızıyla evlenmesini yasaklamıştır; bundan dolayı onların akıl yürütmelerine göre üvey kızla evlenmenin tamamen yasaklanma­sı Kur'ân'a aykırıdır. Buna benzer olarak Kur'ân rehin vermeye, sadece bir insan yol­culukta ise ve yanında senet hazırlayacak hiç kimse bulunmuyorsa izin vermektedir; o hal­de kişi evinde ise ve kâtip de bulunabiliyorsa, rehin vermek Kur'ân'a aykırı kabul edilmeli­dir. Yine Kur'ân'da; "alış veriş yaparken şâhid bulundurun" buyurulmaktadır. Bundan dolayı, onlara göre, pazarlarda vuku bulan bütün alışlar ve satışlar bâtıldır.

Bu bir kaç misal, recmi Kur'ân'a aykırı bu­lanların akıl yürütmelerindeki hatayı isbata kâfidir. İslâm'ın hukuk sisteminde Hz. Pey­gamber'in yerini kimse inkâr edemez. İlâhî emirlerin altında yatan hakikatleri, onla­rın uygulanış şekillerini ve nerede uygulana­bileceklerini; hangi yerde konuyla ilgili başka emir olduğunu sadece Peygamber açıkla­yabilir. Peygamber'in bu konumunu inkâr etmek sadece İslâm'ın esaslarına karşı gelmek değildir; ayrıca bu durum uygulamada pek çok karışıklıkları beraberinde getirir.

1- Zina fiilini cezalandırmak için bir kadınla tabiî yoldan cinsî münasebette bulunulması yeterli kanunî zemini hazırlar. Girişin (du­hul) tam olması ya da birleşmenin tamamlan­mış olması şart değildir. İslâm Hukuku, kadın ile erkeği cinsî birleşmede bulunup bulunma­dıklarım anlayıp sonra ona göre cezalandır­mak üzere muayene ettirmeye bile gerek gör­mez. Uygunsuz bir halde yakalananlar suçlu­dur ve şartlara göre cezalandırılırlar. Cezanın türünü belirlemeye selahiyetli müessese İse mahkemedir. Eğer ceza değnek vurularak ye­rine getirilecekse hadisle sabit olduğu üzere 10 değnekten fazlası vurulmaz: "Haddi tayin edilmemiş bulunan hiç bir suç için ondan faz­la değnek vurmayın." (Buhari, Müslim ve Ebu Davud)

2- Bir kişi suçüstü yakalanmamış, fakat suçu­nu bizzat itiraf etmiş ise, kendisine sadece tevbe etmesi öğütlenir. Abdullah b. Mes'ûd şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah'a bir adam geldi ve şöyle dedi; "Şehrin dışında, bir kadınla birleşme dışında herşeyi yaptım. Şim­di bana uygun göreceğiniz cezayı verin!" Ömer ise: "Allah'ın gizlediğini sen de gizle-meliydin." dedi. Rasûlullah sessiz kaldı ve adam gitti. Sonra Rasûlullah adamı geri Çağırdı ve ona: "Gündüzün iki ucunda (sabah, akşam) ve gecenin (gündüze) yakın saatlerin­de namaz kıl; çünkü iyilikler, kötlükleri gide­rir. B...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zina
« Posted on: 19 Nisan 2024, 06:53:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zina rüya tabiri,Zina mekke canlı, Zina kabe canlı yayın, Zina Üç boyutlu kuran oku Zina kuran ı kerim, Zina peygamber kıssaları,Zina ilitam ders soruları, Zinaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes