Konu Başlığı: Yoksullar Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 20 Haziran 2012, 16:34:57 b- Yoksullar Fakirler gibi yoksullar (miskinler) da zekattan faydalanırlar. Miskin kelimesi hastalık, ileri yaş veya savaş sebebiyle çaresiz veya sakat kalmış kişileri ve hiçbir iş yapamayan ya da yaptığı işle kendisinin ve ailesinin maişetini temin etmeye yetecek kadar kazanamayan kişileri kapsar. Savaşta kör, topal, sakat kalanlar miskin tanımının içine girer. İmam Ebu Hanife'nin reyine göre,yoksullar (miskinler) fakirlerden daha kötü durumdadır. Çünkü para olmamasından dolayı çaresiz kalmışlardır. "Yoksul, hiçbir şeyi olmayan ve maişetini temin ve çıplaklığını gizleyebileceği yeterli giyimi elde etmek için dilenmeye başvurma ihtiyacı olan kişidir. Ancak pratik olarak 'fakir' ve 'yoksul' tanımlan arasında önemli bir fark yoktur." (Dr. Yusufu'd-Din, a.g.e., sh. 728-740). Kısaca yoksul insanlar bir şeylere sahiptir, ancak sahip oldukları şeyler nisab miktarmdan azdır ve ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli gelmemektedir. Yani yoksullar biraz mal sahibi olan ancak, yardım görmeden maişetlerini temin edemeyen kimselerdir. Kur'an-ı Kerim "yoksulların" sadece zekata müstahak kişiler olarak devletten değil, ayrıca ferdî sadakalardan da her yardımı hak ettikleri gerçeğine büyük Önem vermiştir. Mesela, Bakara suresinde Müslümanlar yoksula yardım etmekle emredilmişlerdir: (1) "Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz birr (iyilik) değildir. Lâkin birr, Allah'a inanmak ve maldan seve seve yetimlere, yoksullara vermektir..." (2: 177). Burada "İslam dininin özünün" Allah'a iman ve insanlara karşı fedakârlık olduğu söylenmektedir. Yetimlere ve yoksullara yardım etmek Allah katında sadece şeklî İbadetle uğraşmaktan daha önemli ve faziletlidir.) Yine aynı surede; "Sana ne sarfedecek-lerini sorarlar. De ki: 'Maldan vereceğiniz şey ana-babanın... yetimlerin, yoksulların... hakkıdır." (2: 215). İslam'ın sadece fakir ve yoksulların ihtiyaçlarını teminle kalmayıp onlann makul bir hayat düzeyine sahip olmalarını da sağladığı belirtilmelidir. Ayrıca, fakirler ve yoksullar arasında farklı inanca ve ırka ait oldukları için ayrımda bulunmaz. Fakir ve miskin tanımına giren bütün kişiler, ırka ve inancına bakılmaksızın, zekattan paylarını alırlar. Halife Ömer, Kur'an-ı Kerim'in "fakir" ve "yoksul'lar için kullandığı kelimeleri genele şâmil kabul etti ve bu başlığa gayri müslimler arasındaki fakir ve yoksulları da dahil etti. Halid b. Velid, Hi-ra şehrinin sakinleriyle bir anlaşma yaptı ve anlaşma maddelerine devlet hazinesinden gayri müslimlerin yoksul ve sakatlarına maişet temin edileceğini de ekledi. (S. A. Sıddıkî, a.g.e., sh. 158-195). |