๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 03 Haziran 2012, 17:07:38



Konu Başlığı: Vekâletin Yapısı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 03 Haziran 2012, 17:07:38
Vekâlet (Hilâfet)in Yapısı


İslâm'ın siyasî sistemi 3 asıl unsur üzerine kurulmuştur: Tevhid (Allah'ın birliği), Risalet (Rasulullah'ın peygamberliği) ve Hi­lâfet (vekâlet). Bu sistem kâinatın ve tüm mahlukâtm yaratıcısı (Halik, Mâlik ve Ha­kemi) olan bir tek tanrı tarafından yaratıl­dığı, ayakta tutulduğu ve yönetildiği şeklin­deki ebedî gerçeği tanır. Yalnız O emretme hakkına sahiptir; insanın da içinde bulundu­ğu tüm yaratıklar nezdinde yalnız O itaat edilme selâhiyetine haizdir. O'nun istekleri ve hükümleri insanlara rasuUer aracılığıyla hükümler ihtiva eder, kitap seklinde ulaşmış; bunun yorumu ve örneklenmesi, sözleri ve fiilleriyle sistemin kalıcı ve güzel bir mode­lini oluşturan rasuller tarafından yapılmış­tır. Hilâfet kavramı temsilcilik mefhumunu kapsar. İnsan yeryüzünde Allah'ın temsilci­si (vekili) olarak hareket eder, Allah tarafın­dan çizilen sınırlar içerisinde yine Allah tarafından kendine verilen güce dayanarak İlâ­hî otoriteyi kullanır. (Ebu'l Alâ Mevdudî, Is-lamic Way Of Life, sh. 42-52).

Vekillik fonksiyonunun yerine getirilmesi dört esaslı kayıt altındadır. İlki, gerçek oto­rite Allah'ta bulunur; ikincisi, insan sadece O'nun kanunlarını uygular; üçüncüsü, bu kavramların uygulanması kesinlikle O'nun tarafından çizilmiş sınırlar içerisinde olma­lıdır; dördüncüsü, O'nun kanunlarının uy­gulanmasında, insan, O'nun isteklerini ve hükümlerini yerine getirir. Böylece, Allah-ın hükümranlığı altında bulunan insan ha­lifeliği, O'nun tarafından çizilmiş sınırlar içe­risinde, O'nun istek ve hükümlerini yerine getirmek için kurulmuştur (Ebu'1-Alâ Mev­dudî, 'Islamic Way Of Life', sh. 45-52). Her­hangi bir sınıf veya grup değil tüm insanlık vekillik yetkisiyle donatılmıştır. Her kim ve­killik şartlarını kabul etmeye hazırlanırsa, o kişi bütün toplum için hilâfet sorumluluğu­nu omuzlayacaktır. Bu husus her üyesinin Allah'ın vekili olma yetkisine ve hakkına sa­hip olduğu İslâmî yönetimin başlangıç nok­tasıdır. Herhangi bir ayırım gözetmeden İs­lâm ümmetinin bütün üyeleri eşit şekilde bu hakka sahiptirler. Ülkenin meselelerini çöze­cek makam bireylerin azalarıyla oluşturula­cak ve bu makamın gücü ve yetkisi gerçekte üyelerin yetki ve gücüyle bu makama atan­ması sonucu oluşacaktır.