Vahyin Delili Olarak İlâhî Rahmet
Kur'ân-ı Kerîm aynı tarzda vahyin gerekliliğini vurgulamaktadır. O, Rahmet'in alanının bu kadarlık büyüme ve gelişme sağlaması yanında, mükemmelliğe doğru yönelme hissinin de sağlanması gerektiğini ifade etmektedir. Doğruya yöneltme, bir dizi kitap ve peygamber ile gönderilen vahiylerle sağlanmaktadır.
"Dilersek sana vahyettiklerimizi giderip ortadan kaldırırız; sonra Bize karşı kendini koruyacak bir yardımcı bulamazsın. Ancak, Rabbinin sana bir rahmeti olarak (o vahyettiklerimiz gideriknemiştir): Gerçekten O'nun sana olan lûtfu çok büyüktür." (17: 86-87).
Muhakkak ki sen, gönderilen peygamberlerdensin. Güçlü ve çok merhametli Allah'ın vahyiyle dosdoğru bir yol üzerindesin. Ataların uyarılmamış, bu yüzden kendileri de kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik)." (36: 3-6).
Kur’an sık ve sık, insana Tevrat'ın, İncil'in ve Allah'ın Rahmeti sonucu indirildiklerini beyan etmektedir: "O (Kur'a)n'dan önce de bir önder ve rahmet olarak Musa'nın Kitabı var." (11:17). "Ey insanlar, size Rabbinizden bîr öğüt, kalblerinizdeki hastalıklara bir şifâ ve müminlere bir hidâyet ve rahmet geldi. De ki: 'Allah'ın bol lûtfu ve rahmetiyle; bununla ferahlansınlar. Onların toplayıp yığdıklarından bu daha hayırlıdır." (10: 57-58). "Bu Kur'ân, insanlar için bir ışık; kesin inanan bir topluluk için doğru yolu gösterici ve büyük bir rahmettir." (45: 20). "Âyetleri kendilerine açıktan okunan Kitâb'ı sana in-dermemiz onlara yetmedi mi? Muhakkak ki bunda, açık gerçeği kavramaya yatkın bir topluluk için rahmet ve öğüt vardır." (29: 51).
Bu temel Kur'an İslam peygamberini bütün dünyaya gönderilmiş bir rahmet olarak nitelendirmektedir. "(Ey Muhammed!) Biz, seni sadece bütün kâinata rahmet olarak gönderdik." (21: 107).
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın