Konu Başlığı: Vaatlerin Yerine Getirilmesi Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Mayıs 2012, 17:53:01 Vaatlerin Yerine Getirilmesi Rasulullah Muhammed, diğer insanlarla olan tüm anlaşmalar ve paktlara, bunlardan gelmesi muhtemel ya da potansiyel kayıp veya kazanca bakmaksızın sadık kalırdı. Genellikle insanlar, kendi yararlarına olduğu müddetçe ahitlerine sadık kalırlar, fakat kendilerinin çıkarlarına ters düştüğünde ahitle-rini bozarlar. İslâm vaatlerini daima yerine getirmesini İslâm Devleti'nin zorunlu görevi kılmıştır." Ahitleştiğiniz zaman, Allah'ın ahtini tam yerine getirin, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın. Çünkü Allah'ı üzerinize vekil kılmışızdır. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızı bilir." "Bir topluluk, diğer bir topluluktan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için gelişkindir diye, yeminlerinizi aranızda bir bozucu unsur yaparak, ipliğini kuvvetle —eğirdikten sonra bozup— çözen (kadın) gibi olmayın!" (16: 91-92). Bu ayet, kendi çıkarları için diğer insanlarla anlaşmaya giren, fakat sonraları, onlardan herhangi bir çıkar elde etmenin sona erdiğini anladıklarında ahitlerini bozan ya da çiğneyen kişilere işaret etmektedir. Diğer İnsanlarla olan ahitlerimizi ve anlaşmalarımızı yerine getirmemiz üzerinde ısrar eden birçok Kur'an ayeti vardır: "Hayır, kim ahdini yerine getirir ve (günahtan) sakınırsa, kuşkusuz Allah da muttakileri sever" "Allah'a ahdini ve yeminlerini, az bir paha karşılığı satanlar var ya,işteonlariçin ahirette bir pay yoktur. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır!' (3: 76-77). "Söylediğiniz zaman yakınınız da olsa âdil olun ve Allah'a verdiğiniz ahdi tutun. Hatırlayıp öğüt alasınız dİ-ye (Allah) bunları size vasiyet etti." (6: 152). Rasulullah uygulamalarıyla bu politikanın doğruluğunu ortaya koydu. Hudeybiye anlaşması yazıldığı fakat henüz imzalanmadığı bir dönemde, Ebu Cendel b. Süheyl demirle zincirli bir halde ona gelmiş ve yardım istemişti. Bunun üzerine anlaşmayı Kureyş adına imzalamak için gelmiş bulunan Süheyl b. Amr "Bu anlaşmaya göre iadesini istediğim ilk kişi budur!' dedi. Rasul, Ebu Cen-del'den Süheyl'e dönerek "Ey Ebu Cendel!; bizimle bu insanlar arasındaki anlaşma biraz önce bir sonuca bağlandı, öyleyse Allah bir çıkış yolu gösterene kadar sabret." dedi. (Tabaqât-ı İbni Sa'd). |