๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 26 Temmuz 2012, 13:04:09



Konu Başlığı: Uykusu Ve Istirahati
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 26 Temmuz 2012, 13:04:09
Uykusu Ve Istirahati

Hz. Aişe, Rasûlullah'ın hurma lifleri ile doldurulmuş yatakta dinlendiğini rivayet et­miştir. Hz. Aişe Ensardan bir kadının kendisi­ne geldiğini ve Peygamber'in bir örtüden ibaret olan döşeğini gördüğünü-rivayet etmiş­tir. Kadın geri döndü ve bir yün döşek ile geri geldi. Rasûlullah bunun ne olduğunu sordu­ğu zaman, Hz. Aişe "Ey Allah'ın Rasûlü! Ensar kadınlarından biri geldi, senin döşeğini gördü ve sonra (senin için) bunu getirdi." Rasûlullah, Hz. Aişe'ye döşeği geri gön­dermesini söyledi, fakat Hz. Aişe evde kal­masının daha iyi olacağını düşünerek yatağı göndermedi. Rasûlullah bunu kendisine üç defa tekrarladı ve sonra; "Ey Aişe! Allah'a and olsun ki, eğer dileseydim Allah, altın ve gümüşten dağlarını yanımda yürütürdü" bu­yurdu. Câbir b. Semure, Rasûlullah 'in evi­ne gittiğini ve onu basit bir döşek üstünde gördüğünü rivayet etmiştir (Tabakat).

Hz. Aişe, Rasûlullah için döşek olarak ge­niş bir aba serdiğini ve onda beraber yattıkla­rını rivayet etmiştir. Bir gece Rasûlullah, Hz. Aişe abayı dörde katladığında eve gel­mişti. Onun Üzerinde uyudu ve sonra bir ak­şam evvel yattığı yatağa ne olduğunu sordu. Hz. Aişe, "Ey Allah'ın Rasûlü! Aynı abayı dörde katladım" dedi. "Onu eski haline çevir" buyurdu. Abdullah b. Mes'ud Rasûlullah'ın evine gittiğini ve onu derisinde izler bırakan bir hasırda uzanırken gördüğünü rivayet et­miştir. Rasûlullah kalktığında Abdullah b. Mes'ud; "Ya Rasûlullah! Hasırın üzerine sert­liğinden koruyacak bir şeyler serilmesine ni­ye izin vermiyorsun?" diyerek niyazda bulun­du. Rasûlullah; "Benim bu dünya ile bir işim yok. Bu dünya bana bir yolcunun bir ağacın gölgesinde oturduğu ve sonra da kal­kıp gittiği gibidir" buyurdu.

Atâ, bir gün Ömer b. Hattab'ın Rasûlullah'a gittiğini ve onu hurma lifleri ile doldurul­muş bir döşekte yatarken gördüğünü rivayet etmiştir. Yatağın lifleri vücudunda iz bırak­mıştı. Ömer'in gözleri yaşarmıştı. Rasûlullah, Ömer'e bu mahzuniyetinin sebebini sordu­ğunda o; "Kisrâ ve Kayser'in pek çok çeşit ipek halıları varken, senin, Allah'ın mümtaz kulunun bu durumda yaşaması beni kederlen­dirdi ya Rasûlullah" dedi. Rasûlullah; "Yâ Ömer ağlama; şayet dileseydim dağlar altın olur ve benimle beraber yürürdü. Dünyanın Allah katında bir sineğin kanadı kadar değeri olsaydı, Allah kâfirlere ondan hiçbir şey ver­mezdi" buyurdu (Tabakat). Cureyr veya Ebî Cureyr Rasûlullah'ın kendilerine hitap etti­ği bir sırada elini Rasûlullah'ın yastığına da­yadığını ve yastığın koyun derisinden olduğu­nu farkettiğini rivayet etmiştir (Tabakat).

Enes b. Mâlik, Rasûlullah'ı Ebu Talha'nın evinde döşemenin üzerinde namaz kılarken gördüğünü rivayet etmiştir. Mugîre b. Şu'be, Rasûlullah'ın üzerinde namaz kıldığı geniş bir deri elbisesi olduğunu rivayet etmiştir. Sâ'id Makburî Rasûlullah'ın gündüzleri döşemeye serdiği, geceleri mescidin odasına koyup na­maz kıldığı hurma yapraklan ile doldurulmuş bir hasırı olduğunu rivayet etmiştir. Ali Kilâbe şöyle rivayet etmiştir: "Ümmü Seleme'nin evine gittim ve torunu Ümmü Gülsüm'e Rasûlullah'ın namaz mahallinin ne­resi olduğunu sordum. O da bana küçük bir odada yayılı bir hasır gösterdi. Ben hasırı kal­dırmaya kalktığımda, bunun, üzerinde Rasû­lullah'in namaz kıldığı hasır olduğunu söy­ledi. Hz. Aişe Rasûlullah'ın namazını ufak bir hasır üzerinde kıldığını rivayet etmiştir. Yine Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasû­lullah hasırını mescidden getirmemi istedi. Ben ay hâlinde olduğumu söyledim. O da 'ay hâlinde olmak senin elinde değildir' dedi." Aişe bununla Rasûlullah'ın namazı kılabilme­si için hasırın yayılmasını istediğini söyledi.

Abdullah b. Ömer Rasûlullah'ın ufak bir hasırda namaz kıldığını rivayet etmiştir. Ve ümmehatû'l-mü'minîn'den Meymûne de Rasûlullah'ın namazını ufak bir hasır üze­rinde kıldığım rivayet etmiştir (Tabakat).