> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Üretimde Adalet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Üretimde Adalet  (Okunma Sayısı 595 defa)
21 Haziran 2012, 05:53:12
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 21 Haziran 2012, 05:53:12 »



Üretimde Adalet

İslam, müminlerin insanları istismar ederek ve­ya gayri adil yöntemler kullanarak servet ka­zanmalarını yasaklar. Servet kazanırken sadece bütün iyi ve adil vasıtaların kullanılmasını ister. İslam kişinin mülk edinme hakkını ve çalışma serbestiyetini belirli sınırlar dahilinde teslim eder. İslam'ın bu hakların kötüye kullanımına veya istismarına hoşgörüsü yoktur. Diğer bir ifadeyle, İslam insanlann adil ve meşru vasıta­larla servet kazanmasını veya zengin olmasını engellemez; İslamın razı olmadığı şey servet kazanmak için yanlış ve gayri adil usuller kulla­nılmasıdır. (28: 77).

Kur'an-ı Kerim her Müslümanm hayatını ka­zanmak için yeteneği ve gücü ölçüsünde çalış­masını farz kabul etmiştir. İslam, Müslümana bütün dünyanın rızık vasıtaları ile dolu olduğunu ve rızkı bulmanın onun görevi olduğunu söy­lemektedir. Müslümanlara namazdan sonra yeryüzüne çıkıp rızık aramaları şu ayetle hatır­latılmaktadır: "Namaz bitince yeryüzüne yayı­lın; Allah'ın lütfundan rızık isteyin." (62: 10).

Peygamber, Kur'an'ın bu emrini şu sözleri ile açıklamıştır: "Namazdan sonra en önemli farz helal rızık aramaktır." (Kenzu'l A'mal) ve bir başka vesileyle Peygamber; "Sabah namazı­nı kıldıktan sonra rızkınızı kazanana kadar din­lenmeyin" buyurmuştur. İkinci halife Hz. Ömer kişinin hayatını kazanmak için çalışmasının önemini daima belirtmiş ve Müslümanlara rızıklannı aramalarını tavsiye etmiştir. Onlara rı­zık vasıtalarının bol ve çeşitli olduğu diğer memleketlere göç etmelerini söylemiştir. Hiç kimsenin işsiz kalmaması gerektiğine de değin­miştir. (Kenzu'l -A'mal).

İslâm, müminlerden rızıklarını aramak için daimi ve zorlu bir gayret talep ederken onlara âdil vasıtaları benimsemelerini, haram ve yan­lış olanlarından sakınmalarını emretmektedir: "Ey iman edenler! Karşılıklı nzaya dayanan ticaret olması hâli müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin..." (4: 29).

Böylece İslam insanlar için servet elde edebile­cekleri her yolu mubah saymamış olmaktadır. Toplum menfaatine zararı olmayan, sosyal re­faha yardımı olan vasıtalara izin verilmiştir. Adalet temeline dayalı bütün üretim vasıtaları­nın kullanılmasına müsaade edilmiştir.

Kişilere, hayatiannı kazanma ve mülk edinme hürriyetleri verilirken üretim araçlarının şahsi nüfuz veya ün kazanmak veya toplumun daha zayıf üyelerini İstismar etmek için kullanılma­masını sağlamak için gerekli adımlan atar.

Özetle: "İslam, Allah'ın arzında insana kapasi­tesi, yeteneği ve fıtri özellikleri nisbetinde rız­kını arama hakkını tanır. Fakat bu ona, servet kazanımı için ahlaki çöküşe veya toplumsal ni­zamı bozmaya yol açacak vasıtaları benimseme hakkını vermez. İslam değişik kazanç vasıtaları arasında helal ve haram aynmmı getirmiştir, ahlaken veya toplumsal olarak zararlı olan bü­tün metodlara gayri-meşru damgasını vurmuştur. Bu amaçla zararlı kabul ettiği usulleri açık­ça belirtmiştir. İslami hükümlere göre kötülüğü ve ahlaksızlığı yayan şarap ile diğer keyif verici maddeler ve içkilerin sadece kullanımı yasak­lanmakla kalmaz; ayrıca, üretimi, alımı, satımı, bulundurulması da haram kabul edilir. İslam; zina, fısk ve fücura yolaçan müzik, dans gibi ka­zanç yolların: da helal kabul etmez.İsIam bîr ki­şinin kazancının bir diğer şahsın, şahıslann ve­ya bütün bir toplumun zararına veya kaybına yol açtığı bütün metodlan haram olarak nitelemiş­tir. Rüşvet, hırsızlık, kumar, spekülasyon, al­datmak ve kandırma temeline dayalı iş, fiatlan yükseltme amacıyla ihtiyaç maddelerini stokla-mak veya saklamak, sahayı diğerleri için daraltan üretim araçlarının tekel altına alınması; bütün bu yöntemler haram kabul edilmiştir. İslam, tabiatları itibanyla çatışmaya yol açabi­lecek, kazancın veya kaybın sadece şansa ve te­sadüfe bağlı olduğu veya tarafların haklarının ayırdedi içmediği bütün iş çeşitlerini dikkatle seçmiş ve haram olarak nitelemiştir." (Ayrıntı­lar İçin Kısım 29 ve 30'daki Zekat bahsine bakı­nız).

İslam'ın ticaret ve sanayi ile ilgili hükümleri göstermektedir ki çağımızda milyarder veya mültimilyarder olan şahısların çoğunun kullan­dığı yöntemlere İslam sıkı kanuni kısıtlamalar koymuştur. Eğer iş, İslami sınırlamalar çerçe­vesinde yürütülürse bir kimsenin aşırı servet bi­riktirmesine imkan yoktur.

Bu ilkeyi açıklamak için İslam'da toprak bahsi­ni ele alalım. İslam, Avrupa Kanunlarındaki bü­tün malı İlk doğan erkek çocuğun aldığı "İlk do­ğan" (primo-geniture) kavramını kabul etmez; ikinci olarak adaletsizlik ve istismara yol açan toprak üzerinde tasarruf hakkı tanıyan sistemle­ri yasaklar. İslam sadece adil ve eşitlikçi toprak tasarruf sistemlerini kabul eder. Peygamber, üreticinin menfaatlerini ters olarak etkile­yen bütün ürün bölünüş sistemlerini yasakla­mıştır. (Halife Abdül Hakim; islam and Communism, sh. 196-213).

İslam, sermayeye karşı da aynı tavrı benimser. Olağanüstü durumlarda veya beklenmedik do­ğal afetlerde sarfedilmek üzere veya daha fazla servet elde edilmesine yardımcı olmak için ta­sarrufta bulunulmaya mani olmaz. İslamın yasakladığı şey toplum karşıtı amaçlar için serma­ye biriktirmektir. İslam insanlara parayı dola­şımda tutmaları için mal satın almalarını, yatı­rımda bulunmalarını, yetersiz veya hiç geçim vasıtası bulunmayan insanlara infak etmelerini tavsiye etmektedir. İslam, parayı istifleyenlere şiddetli uyanda bulunmakta; ayrıca artan serve­tin kullanımına da belirli kısıtlamalar getirmek­tedir. Mesela, insanların birikmiş servetlerini faiz karşılığında borç olarak vermeleri yasak­lanmıştır. Bununla birlikte birikmiş tasarrufla­rından zekat vermek zorundadırlar.

Tüketimde Adalet: Aynı adalet ilkesi Kur'an-ı Kerim'in aşağıdaki ayetinde açıklandığı üzere tüketim sahasında da geçerlidir: "Allah'ın bol nimetlerinden verdiklerinde cimrilik edenler bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, bilakis bu onların kötülüğünedir. Cimri­lik yaptıkları şey, Kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır..." (3: 180).

Yukarıdaki ayette Müslümanlar kendilerini cimriliğin kötülüklerinden korumaları konu­sunda uyarılmışlardır; aşağıdaki ayette ise isra­fın tehlikelerinden sakınmaları istenmiştir: "Elindekileri saçıp savurma. Saçıp savuranlar, şüphesiz şeytanla kardeş olurlar; şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür." (17: 26-27).

Bu ayet müsrifane tutumun cimrilik kadar ciddi bir kötülük olduğunu, hatta bazı bakımlardan cimrilikten de kötü olduğunu göstermektedir. Çünkü, serveti israf ederek insanlar şeytan gibi nankörleşirler; bu da bir bakıma Allah'ın emri­ne açıkça âsi olmaktır. Bu sebeple Kur'an-ı Ke­rim Müslümanlara cimrilik ve müsriflik gibi iki aşın uç arasında orta bir yol tutmalarını tavsiye etmektedir: "Yiyin, için israf etmeyin; çünkü Allah müsrifleri sevmez." (7:31). "Onlar sarfet-tikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik; İki­si arasında orta bir yol tutarlar." (25: 67). "Elini, boynunu bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın." (17: 29).

Rasulullah harcamada adalet ve itidal esasım Şu hadisiyle açıklamıştır: "(Gelir ve gider arasında) itidal iktisadi hayatta huzurun yansıdır." Ve imam Razi, Kur'an-ı Kerim'in yukarıdaki ayetini tefsir ederken, Allah, maddî meseleler­de ılımlı olmanın, serveti israf etmemenin ve aynı zamanda saklamamanın O'nun kullarının bir vasfı olduğundan bahsetmektedir, der.

Böylece bize harcamalarımızda aşırı tutumlar­dan kaçıp itidali benimsememiz tavsiye edilme­lidir. Eğer itidal benimsenirse ekonomik siste­min dayanışması ve İşlerliği tehlikeye düşmez ve biz servetimizden faydalanabiliriz.

Burada şu hususa da değinilmelidir: "Manevî veya toplumsal zarara yol açacak bütün usûller yasaklanmıştır. Servetinizi kumarda harcaya­mazsınız; şarap içemezsiniz; zina edemezsiniz ve paranızı müzik, dans ve diğer şahsi iptila va-sı talan yoluyla israf edemezsiniz. İpek elbise giymeniz yasaktır; (kadınlar hâriç) altın, ziynet ve mücevher kullanmanız yasaktır; evinizi ser­vetinizin büyük bir kısmım lüks ve iptilalara harcanacağı bir şekilde süsleyemezsiniz. İs­lam'ın helal kabul ettiği maddeler, bîr kişinin or­talama bir hayat standardında yaşamasını sağla­yacak olan maddelerdir ve eğer fazlalık olursa, islâm bu fazlalığın fazilet ve hak uğruna ve ka­mu yaranna sarfedİlmesini veya ihtiyaçlarını yeterince karşılayamayan insanlara yardım içiı harcanmasını önermektedir. İslama göre, be nimseneceken iyi yol, kişinin kazandığını helal ve makul ihtiyaçları için sarfetmesi ve eğer bir fazlalık kalırsa bunu da İhtiyaçlarını karşılama­ları için diğerlerine vermesidir. İslam bu vasıf­ları en yüce bir ahlaki seviye olarak kabul eder ve bunu bir ideal olarak kuvvetle ortaya koyar. Bundan dolayı da İslâm inancından etkilenmiş bir toplum daima kazanıp infak edene, servetle­rini biriktirenlere veya daha fazla kazanmak için artı servetleri ile yatırımlara girişenlere duyduğundan daha fazla saygı duyar. (Muham-med Kutub; a.g.e.).

Dağıtımda Adalet: Dağıtımı yönlendiren esas ilke adalet ve fedakarlıktır. Dağıtımın amacı iki yönlüdür; birincisi, servet birkaç elde toplanmamalı ve toplum İçinde dolaşımına devam et­meli; ikincisi, değişik üretim faktörleri ve ke­simleri milli gelirden eşit pay almalıdır.

İslâm'ın âdil bir hayat sistemi tesis etmek için insan ruhunu arıtmaya ve temizlemeye büyük önem verdiği doğrudur. Ancak hayatın pratiğini de gözardı etmez. İslâm amacına toplumda ser­vetin manevi talim ve terbiye yoluyla adil dağı­lımını sağlamak yoluyla ulaşır, fakat aynı za­manda, arzu edilen sonuçlara ulaşılmasını ke­sinlikle sağlamak için hukukî tedbirlere de baş­vurur. İslâm'ın servet dağılımında eşitliği iste­diği veya savunduğu söylenemez. Nasıl ki sağ­lık, kuvvet, yetenek, dış görünüş gibi öze...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Üretimde Adalet
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:04:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Üretimde Adalet rüya tabiri,Üretimde Adalet mekke canlı, Üretimde Adalet kabe canlı yayın, Üretimde Adalet Üç boyutlu kuran oku Üretimde Adalet kuran ı kerim, Üretimde Adalet peygamber kıssaları,Üretimde Adalet ilitam ders soruları, Üretimde Adaletönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes