> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi  (Okunma Sayısı 546 defa)
02 Ağustos 2012, 07:56:33
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 02 Ağustos 2012, 07:56:33 »



Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi

İnsanların inançlarını istedikleri gibi pratiğe aktarabilecekleri ve huzurlu bir hayat sürdürebilecekleri âdil sistemin kurulması için dü­rüst ve muttaki fertlerin yardımlarının yanısıra bir peygamber de gereklidir. Ama bu, in­sanların genel eğitimini sağlayacak kusursuz karakter ve mükemmel tavırlı çalışanlardan oluşan yetenekli bir takımın hazır olabilmesi için seçkin kişilerin uygun terbiye ve eğitimi­ne ihtiyaç duyar. Çünkü; Allah'tan korkup sa­kınan, dürüst ve faziletli kişiler olmaksızın toplumda adaletin ayakta tutulması başarıla­maz. İşte bu yüzden, Allah'ın bütün Rasulleri en üstün karakter ve davranışa sahiptiler. Bü­tün Rasuller kendi örnek davranışlarıyla di­ğer insanları etkilemek ve böylece kendile­rinden sonra davalarını devam ettirebilecek dürüst ve takvalı çalışanlardan meydana ge­len bir ekibi yavaş yavaş hazırlamak zorun­daydılar.

Aynı durum, Allah'ın yeryüzündeki son Rasulu Hz. Muhammed için de geçerliydi. Peygamberlik görevinde kendisine oldukça fazla yardımı dokunan mükemmel bir dürüst­lük ve kişilik sahibi idi. Kuran onun bu mü­kemmel kişiliğinden de bahseder (68: 4). Rasülullah, insanları eğitmek gayesiyle Allah tarafından gönderildiğini; kendisine iyi eğitimi bahşeden müteallimin Allah olduğu­nu; iyi davranışlarını mümkün olan en güzel biçimde yine O'nun öğrettiğini ifade etmiştir (Tirmizi). Rasülullah başka bir hadisinde de şöyle buyurmuştur: "Allah, en iyi davranış ve ahlâkı, daha yaratışında insana ilham et­miştir." (Tirmizî).

Bu vasıflar en mükemmel şekliyle Rasûlullah'da mevcuttu ve yeryüzünde Allah'ın son elçisi olma görevini ifa etmeye bütünüyle ehil olduğunu gerek sözleri gerekse uygula­maları İle teyit etti. Eksiksiz kişilik vasıfları ve mükemmel davranışlarının izlerini, bu asil şahsiyet ve zarif davranış cevherlerini dünya­nın diğer toplumlarına taşıyan yüzbinlerce iz­leyicisine bıraktı.

Ahlâkın kemale erdirilmesi, Rasûlullah'in misyonunun asli gayelerinden biridir. Haki­katte, kişinin toplumdaki yerini belirleyen temel etken onun karakteridir. Ahlâkı olmayan fert, insan hayatının herhangi bir boyutunda bir dereceye ulaşamaz. Diğer insanların ha­yatlarını etkileyen ve hatta insanlık tarihinde­ki olayların akışını ve yönünü belirleyenler hep vasıflı kişilerdir. Şahsiyeti oluşmayan fert akıntıya kapılmış saman çöpü gibi hâdiselere kapılıp giderken kişiliği oturmuş, nitelikli fert olayları beraberine alıp tarihin akışını kendi gayretleri ile değiştirir.

İnsanlık tarihi ve düşünce hayatının incelen­mesi, kişilik gücünün, kişiye ait hedef ve ga­yenin niteliği ve şiddeti ile belirlendiğini gös­terir. Ferdin hedefi ne kadar asil ve yüce ise karakteri de o kadar güçlü ve mükemmeldir. Rasûlullah'in karakterinin büyüklük ve muhteşemi iğ in in temelini kavramak için, in­sanın ve cinnin yaratılış gayesini şu sözlerle beyan eden Kur'ân'a başvurmalıyız:

"Ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (51: 56).

Diğer bir ifadeyle, Alllah'a itaat (kulluk) ya­ratılışın aslî gayesidir. Gerçekte bu, Allah'ın hakiki dinidir ki bu, İslâm olarak tesmiye edi­lir.

Allah'a ibadet, Kur'ânî ahlâkın kaynağıdır ve Allah'ın kulu olmayı kabullenen ferdin her hareketinin arkasındaki gerçek âmil güçtür. Rasûlullah Allah'a kulluğun mükemmel bir örneği olduğundan, hem söz hem de hare­ketleri ile Kur'ân ahlâkını somutlaştırmıştır. Bu yüzden, Rasûlullah'in ahlâkı hakkında soru soran şahsa, hanımı Aişe Sıddık, "Onun ahlâkı Kur'ân'dır" cevabını vermiştir. Aİşe Sıddik'ın gerçekte kastettiği, Rasûlullah'in pratik hayatta Kur'ân-ı Kerim'in nesnel bir göstergesini oluşturduğu idi. Diğer bir ifa­deyle, O, Kur'ân öğretisinin canlı ve pratik simgesi idi. Topyekûn Allah'a kulluğu onun bütün hareketlerine yansımıştır. Bu yüzden hayatının her cephesinde davranışları; neza­ket ve kabalık, sevgi ve nefret, bağışlama ve sertlik, azizlik ve sıkıştırmak gibi aşırı uçlar arasında kusursuz bir ılımlılığı temsil ederdi.

Gerçekte O, Kur'ân'da açıklanan bütün güzel vasıfları üzerinde barındıran mükemmel bir ahlâk ve kulluk timsaliydi. İman ve ihsan, te­vekkül ve takva, haşyet ve inabe, adalet ve itaat, ihlas ve vefa, sıdk ve kerem, şeceat ve istiğna, havf ve tevazu, gayret ve hamiyet, cüret ve azimet, kuvvet ve şevket, sabır ve sebat, nazm ve zabt, uhuvvet, cihad-ı müselsel ve amel-i sâlih, emri bi'l ma'ruf ve nehyi ani'l münker gibi bütün güzel ve övgüye lâyık nitelikleri Allah'a ibadetinin sonucudur.

Kur'ân-ı Kerim'de zikredilen bütün güzel ve asil nitelikler, Allah'ın kulunun (abdullah) asıl ayırdedici özellikleridir. Eğer biri gerçek­ten kul olamıyorsa; o, ne muttakidir, ne muhsindir, ne sıddıktir, ne de mütevekkil. Kulluk o derece önemlidir ki, Allah tarafından pey­gamber seçilen her kişi için ilk zorunlu kural kılınmıştır. "Şüphesiz o (Nuh), bizim mümin olan kullarımızdandı." (37: 81); İbrahim pey­gamber (37: 111), Musa ve Harun peygam­berler (37: 122), İlyas peygamber (37: 132) ve bütün peygamberler (37: 171) de Öyle. İb­rahim, İshak ve Yakub peygamberler Allah'ın bütünüyle imanlı kulları idiler. Hepsi Allah'ın seçilmiş faziletli kulları arasındaydı. Hz. Muhammed de kendisinin Allah'ın bir kulu olduğunu şu sözlerle zikreder: "Ben de bir kulum ve Allah'ın kulunun yediği gibi yerim."

Bu husus, Isra ve Furkan sûrelerfnde şöyle İfade edilir:

"Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için kulu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O (Allah) ne yüce­dir." (17: 1). "Alemlere uyarıcı-korkutucu ol­sun diye, Furkan (hakkı batıldan ayıran Kur'ân)ı kulu (Muhammed'e) indiren (Allah) ne yücedir." (25: 1).

Allah'ın bütün rahmeti, ihsanı ve lûtfu Rasûlullah'da tamamlanmış ve onun hayat tarzı mükemmelleştirilmiştir. Bu yüzden, kul­luk nimetinin ve bu nimetin vazgeçilmez yapı taşlan ile niteliklerinin Hz. Muhammed'de tamamlanıp mükemmelleştirilmiş olması ge­rektiği sonucuna ulaşmak mümkündür. Diğer bir ifadeyle, yukarıda belirtilen kulluk vasıf­ları mükemmel şekilleriyle Peygamber'in şahsında bulunmalıdır. Bu sebeple Rasûlullah "Beni en güzel şekilde yaratan ve bana güzel bir huy veren Allah'a hamdolsun." (Beyhaki), "Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim." {Muvatta ve Müsned-i Ahmed) buyurmuştur. Bu, ilişkide bulunduğu kişilerin kendisini sevmesine yol açan en gü­zel şahsiyet ve mükemmel davranışlarla Hatemü'l Enbiya Hz. Muhammed'in donatıl­dığının açık bir göstergesidir. Kendisine en güzel şahsiyet vasıflarının bahsedilmesi daha önceki bölümlerde de açıklandığı üzere Rasûlullah'in uygulamalarıyla teyid edil­miştir. Bu vasıflar; onun devlet başkanı, hâkim, askerî lider, kanun koyucu, yönetici, öğüt verici, tacir, baba, eş, ıslahatçı, eğitimci gibi alanlarda ortaya koyduğu çok değişik fa­aliyetleri esnasında oldukça farklı kişilerle olan ilişkilerinde açıkça gözlenir. Hayatın her yönünü kaplayan eşsiz mahiyette bir prensip­ler zincirini ardında bırakırken şahsen örnek oluşu ile bu prensiplerin güvenilirliğini, uy­gulanabilirliğini ve mükemmelliğini teyit etmiştir.

Hakikaten, kulluğun en güzel ve en mümtaz vasıflarını kendinde toplayan gerçek ve mü­kemmel bir "abdullah" idi. Dinî, iktisadî, sos­yal, kültürel ve millî, milletlerarası seviyede siyasî meselelerde dahil olmak üzere insan faaliyetinin her sahasında bu vasıfları insan­lara göstermiştir. Kısacası, bütün insanlık için mükemmel bir örnektir. Muhammed kadar farklı durum ve konumlarla muhatap olup da bütün prensiplerini, düsturlarını ve değerlerini, büyük oranda insanlığa yüzyıllar boyunca istifade edebilecekleri sosyal bir dü­zeni başarıyla kurup doğruluklarını ve güve­nirliklerini ispatlayarak pratiğe aktaran başka bir insan tarihte yoktur.

İnsanoğlunun bütün hayatını kucaklayan yü­ce prensipleri öğreten, kendi uygulamaları ile bunları gösteren ve ardından bu ideallere da­yanan sosyal bir sistemi kuran sadece Hatemü'l Enbiya Hz. Muhammed'dir.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 08:38:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi rüya tabiri,Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi mekke canlı, Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi kabe canlı yayın, Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi Üç boyutlu kuran oku Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi kuran ı kerim, Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi peygamber kıssaları,Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesi ilitam ders soruları, Toplumun Ve Sistemlerin Gelişmesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes