> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler  (Okunma Sayısı 613 defa)
25 Ağustos 2012, 12:07:56
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 25 Ağustos 2012, 12:07:56 »



6- Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler

Toplumsal ifrat ve aşırılıklar da bir diğer adaletsizlik çeşididir ve sıklıkla bir grup insa­nın diğerleri üzerinde ekonomik ve siyasi ha­kimiyet kurmasının sonucunda ortaya çıkar.

Bu durum ciddi neticeler doğurur. Kur'ân, di­ğer İnsanlara zulüm ve baskıyı reva gören ve bunun sonucunda helak olan önceki topluluk­ların hikayelerini anlatarak bu korkunç ve yok edici suçlara işaret etmektedir.

Nuh peygamber halkına zulüm ve adaletsiz­liğe götüren kötü yollardan kaçmalarını ve Allah'ın doğru ve âdil yolunu takip etmelerini tavsiye etmiştir. Onlar çok çarpık yollan be­nimsemişlerdi ve zayıf kimseler oralarında ezilmekte idi, ancak Hz. Nuh'un davetini red­dettiler ve onu alaya aldılar, Allah da ona yar­dım etti ve bu insanları helak etti: "Âyetle­rimizi yalanlayan kavme karşı ona yardımda bulunduk. Doğrusu onlar kötü insanlardı. Biz de onların hepsini suda boğduk." (21: 77). Zariyat sûresinde yer alan âyet de aynı konu­ya temas etmektedir: "Daha önce de Nuh kavmini helak ettik; onlar yoldan çıkmış bir topluluktu." (51:46).

Nuh peygamber onlara Allah'ın tebliğini yıl­larca vazetti ama onlar dinlemediler. Kur'ân onun mîlleti ile olan mücadelesini şu sözlerle tasvir etmektedir: "Nuh: 'Ey Rabbim!' dedi. 'Doğrusu ben, gece gündüz kavmimi davet ettim; ama davetim kaçmalarını arttırmaktan başka bir işe yaramadı. Ve günahlarını bağış­laman için, ne zaman onları davet ettiysem, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriy­le başlarını örttüler, ayak dirediler ve kibir-lendikçe kibirlendiler." ... "Nuh dedi ki: 'Ey Rabbim! Yeryüzünde kâfirlerden yuva kuran bir kimse bırakma! Çünkü sen onları bırakır­san, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve nankör kişiler doğurur (yetiştirirler)." (71: 5-7. 26-27).

Onların torunları Âd kavmi de onlardan daha iyi değildi. Kur'ân-i Kerîm onların durumunu Şöyle tasvir etmektedir: "İşte bu, Rablerinin ayetlerini bile bile İnkâr eden, peygamberleri-ne isyan eden ve her inatçı zorbanın emrine Sıkı sıkıya uyan Âd kavmidir." (11: 59).

Sûresinde  şöyle  buyurulmaktadır; doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim... İster öğüt ver, ister öğüt verenler­den olma, bizce birdir. Bu durumumuz Önce­kilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz, dediler. Böylece onu (Hûd'u) yalanla­dılar. Biz de kendilerini yok ettik. Bunda şüp­hesiz ki ders vardır; ama çoğu inanmamıştır." (26: 130, 136-139).

Daha sonra Semûd kavmi geldi ve onlar da ataları Âd kavminin yolunu taklit ettiler. Pey­gamberleri Salih, onları şu sözlerle uyardı: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemi­yorum. Benim ecrim ancak âlemlerin Rabbi-ne aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar ara­sında güven içinde bırakılacağınızı mı sanı­yorsunuz? Dağlarda da ustalıkla evler oyu­yorsunuz. Bunun için Allah'tan sakının. Bana itaat edin. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp kötülükleri kaldırmak için gerekeni yapma­yanlara ve kendini israfa kaptırmış olanların yaptıklarına uymayın!' dediği vakit, onlar: 'Sen gerçekten büyülenenlerden birisin...' dediler ... "Bunun üzerine onları azâb yakala­dı. Gerçekte bunda bir ibret vardır, ama onla­rın çoğu inanmış değillerdir. Senin Rabbin ise, gerçekten güçlü ve merhametlidir." (26: 143-153, 158-159).

Şuayb Peygamber, Medyen kavmini şu söz­lerle uyarmıştır: "Ey kavmimi! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka ilâhınız yoktur. Rabbiniz-den size bir belge geldi. Ölçü ve tartıyı tam yapın, İnsanların eşyasını eksik vermeyin, dü­zelttikten sonra yeryüzünde bozgunculuk et­meyin; İnanıyorsanız bilin ki, bunlar sizin için hayırlıdır. Allah'a inananları yolundan alıkoyup ve o yolun eğriliğini dileyerek tehdit edip her yolda pusu kurup oturmayın..." (7: 85-86).

Hûd sûresinde de şöyle buyurulmaktadır: "(Şuayb Medyen kavmine) Ölçüyü tartıyı ek­sik tutmayın. Doğrusu ben sizi bolluk içinde görüyorum ve hakkınızda kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum. Ey kavmimi! Ölçüyü ve tartıyı tamamı tamamına yapın; insanlara. eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde boz­gunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın... Ey Şuayb! Babalarımızın taptığını bırakmamızı emreden veya mallarımızı istediğimiz gibi kullanmamızı men' eden senin namzın mıdır? Sen doğrusu aklı başında yumuşak huylu biri­sin dediler." (11: 84-85, 87).

Hz. Musa , kibirli ve küstah kimseler olan Fi­ravun ve adamlarını şunun için uyardı: "Fira­vun memleketin başına geçti ve halkını fırka­lara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadın­larını sağ bırakıyordu, çünkü o bozguncunun biriydi." (28: 4).

Kur'ân-ı Kerîm, bütün insanlık tarihini şu âyetlerde özetlemektedir: "Ad ile Semud ka­vimlerini de yok ettik; evlerinin harabelerin­den bunu açıkça görmüşsünüz; şeytan onlara amellerini güzel göstermiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştu. Oysa kendileri bunu anlayacak durumda idiler. Karun, Firavun ve Hamân'ı da yok ettik. Musa onlara açık delil­lerle gelmişti; onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar; ama cezamızdan yakayı kurtarama­dılar. Her birini günahı sebebiyle yakaladık; kimine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, ki­mini bir çığlık yok etti, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara hiçbir haksızlık yapmadı; onlara kendi kendi­lerine zulmettiler." (29: 38-40).

Kur'ân insanlık tarihi ile ilgili olan açık ger­çekleri gözler Önüne sermektedir; şurası doğ­rudur ki tarih boyunca insanlar ve toplumlar diğer toplumlara ve hatta kendi halklarına karşı bile zulüm ve saldırganlık tavırları sergileyegelmişlerdir ve bu adaletsizlikleri işle­melerine engel olmaya çalışan veya onları uyaran kimselerin sayısı çok az olmuştur: "Sizden önceki nesillerden, yeryüzünde dü­zensizliği yasaklamaya çalışan faziletli kim­seler olsaydı... onlardan kurtardığımız ancak pek az kimseler var. Zulmedenler de bulun­dukları refahın peşine takılıp gittiler ve hepsi suçlu oldular. Rabbin, hiçbir zaman, ahâlisi iyi olan memleketleri haksız yere yok et­mez!" (U: 116-117).

Bu âyetler, daha önce sözü edilen toplumların çöküşlerİndeki gerçek sebebe gayet öğretici bir tarzda işaret etmektedir:

1- Bu toplulukların yok edilmeleri, kendi iş­ledikleri fiiller sebebiyledir; işledikleri kötü fiil ve ameller onların sonunu getir­miştir. Yani, gerçekte, kendi menfaatleri­ne zarar veren ve kendi toplumlarının yok oluşuna sebep olanlar kendileridir. Bu nedenle de kendilerini suçlamahdırlar. Zira Allah yalnızca iyiliğe razıdır.

2- Bu yokediliş tek bir yanlış hareket sonu­cu olmuş, onlar işledikleri tek bir hata ve günahtan dolayı helak edilmiş de değil­dirler. Hayır, o toplumun dayanışma ve bütünlüğünü tahrip eden yanlış hareket, adaletsizlik ve aşırılıkları alışkanlık hali­ne getirdiklerinden dolayı onların başla­rına gelmiştir. Bu davranışlar, fakirler ve zayıflara aşırı acı, ızdırap ve eza verip haddi tecavüz ettiğinde Allah'ın bu top­lum hakkındaki kelimesi gerçekleşir. Ve o toplum helak olur.

3- İnsanların pişman ve ıslah olacaklarına dair en ufak bir ümit olduğu zaman bile Allah'ın Rahmetiyle onların günahları ve aşırılıkları affolur; Yunus peygamberin ve Ninova halkının durumu buna misal­dir. Ancak insanlar isyanlarına devam ederler ve toplum içinde baskı, eşitsizlik ve zulüm devam ederse, bu kötü işlerin tabiî sonuçlarından daha fazla kaçamaz­lar. Nihayet, sonlarının gelmesine karar alınır ve insanlar kendi yaptıklarının so­nuçlarına katlanırlar.

Böylece, toplumların tarihinde, iktisadî, siyasî, sosyal ilişkiler veya inanç sahasındaki her çeşit adaletsizliğin, toplumun bünyesini saran bir kanser olduğuna açık örnek vardır; vücuda yayılmadan tedavi edilmezse toplum­ların sonunu hazırladığı da bilinmektedir.

Ciddi ve tehlikeli sonuçlara neden olduğunda adaletsizliğin her türü Allah katında kerih gö­rülmüştür. Bundan dolayı, Allah'ın bütün El­çileri, kavimlerini her çeşit adaletsizlik ve eşitsizliği işlememek konusunda uyarmışlar, toplumdaki bu tarz eğilimleri ortadan kaldıra­cak pratik tedbirleri mümkün olduğunca uy­gulamaya koymuşlardır. İnsanlara, fakir ve muhtaçların ihtiyaçlarının giderilmesinde ser­vetlerini cömertçe harcamaya gayret ettiklere taktirde bunun Allah katında takvaya erişmek için bir çaba olarak görüleceğini bildirmişler­dir. Kısaca, İslâm toplum ve devletinin eko­nomik politikasının en temel ilkesi servetin toplumun en geniş sayıdaki insanına daha bü­yük oranlarda akmasını sağlamak ve bir kaç elde yoğunlaşmasını önlemektir. Bu sayede toplumda mümkün olan en çok sayıdaki kişi­nin en üst düzeyde iyiliği sağlanmış olur. "Allah'ın, başka ülkelerden Peygamber'ine verdiği ganimetler Allah, Peygamber, onun yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kal­mışlara verilir ki, sadece aranızdaki zenginle­rin birinden diğerine geçip dolaşmasın. Pey­gamber size ne verdiyse, onu alın, neyi yasakladıysa, ondan sakının ve Allah'tan kor­kun. Allah, cezası çok çetin olandır." (59: 7).


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 04:04:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler rüya tabiri,Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler mekke canlı, Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler kabe canlı yayın, Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler Üç boyutlu kuran oku Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler kuran ı kerim, Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler peygamber kıssaları,Toplumsal İfrat Ve Adaletsizlikler ilitam ders soruları, Toplumsal İfrat Ve Adaletsizliklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes