Konu Başlığı: Tabiatın Sunduğu Rahatlık Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 18 Ağustos 2012, 13:10:49 Tabiatın Sunduğu Rahatlık İnsanların yapımı ve sunî rahatlıklarla öylesine ilgileniyoruz ki, yaratıcının bize sunduğu rahatlıkları güçlükle hatırlıyor ve bazen de önemlerini küçümsüyoruz. Bir süre için kayıtsızlığımızı yenebilirsek, tabiatın bize sunduğu sonsuz güzellik hazinesini takdir edebilir ve onsuz hayatın bir an bile devam etmeyeceğini görebiliriz. Bu güzelliği hiç takdir edemiyorsak, bu bizim ölüm sürecine gidiği-mizi gösterir. Bir an İçin bütün güzelliklerden ve güzelliği isteyen duygulardan yoksun bir dünyayı gözünüzün önüne getirin. Gökyüzü var, fakat o iç açıcı rengi yok. Yıldızlar var, fakat ışıldayan görüntüleri yok. Ağaçlar var, fakat yaprakları yok. Çiçekleri var, fakat kokuları ve renkleri yok. Herşeyin bir biçimi var, fakat orantısız. Böyle bir dünyada yaşayan bir insan için ne korkunç manzara! Bu dünya algımızın ötesinde, iğrenç bir dünya olurdu. Fakat bize hayat nimetini veren güç, nimetlerin en kıymetlisi olan güzellik nimetinin ihtiyaç olduğunu düşünmüş. Bir yandan güzellik duygusu hamurumuza işlenmiştir, diğer yandan seyirlik güzel nesneler temin edilmiştir. ilâhî Rahmet sıfatının her yerde faaliyette olduğunu düşündüren, gördüğümüz bu düzenlemedir. Hayat perdesinin altında, sadece yaratma sıfatı faaliyette olsaydı, tabiatın yardımseverliğinin tezahürlerini göremezdik. "Görmüyor musunuz ki Allah, size açık ve gizli olarak nimetlerini yağdırdı, göklerde ve yerde ne varsa hepsini emrinize âmâde kıldı. Yine de insanlardan kimi var ki ne bilgisi, ne yol göstereni ve ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp durur." (31: 20). İnsanın mizacındaki evrensel zaaf, bir nimetin kıymetini, elinden alınıncaya kadar gereği gibi takdir etmemesidir. Dünyada insan için, her türlü rahatlık ve hadsiz güzellik bahşedilmiştir. Bunların bol oluşu insanı, onların hayattaki kıymetlerine karşı kayıtsız yapar. Kur'ân, her yerde görülebilen bu gerçeğe sık sık dikkat çekmektedir. "Ve O size, muhtaç bulunup dilediğiniz herşeyi verdi. Allah'ın nimetlerini saymaya kalkişsanız, onları sayamazsınız. İnsan gerçekten çok zâlim, gerçekten çok nankördür." (14: 34). Allah, insanı uygun bir biçimde yaratmakla kalmayıp ona aynı zamanda bir iç oluş vermiş ve her ikisi de eşit şekilde dengelenmiştir. İnsanı diğer hayvanlardan ayıran bu iç donanımdır. Bu yapı ona aklın ve zekânın ışığını vermektedir. '"Allah sizi annelerinizin karnından çıkardığı (zaman) hiçbir şey bilmiyordunuz, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz." (16: 78). Hayat mekanizmasının içine işleyen sırlar ve gizlilikler sayısızdır, Onları çözmek kolay değildir. Göze çok küçük görünen yaratıkların yapısı dahi çok esrarlıdır. Karıncalara ve solucanlara bile kendilerine mahsus duyu ve kavrayış verilmiştir. Yapılarındaki madde karışımı onlara bu nitelikleri nasıl kazandırmaktadır? Kur'ân, bunu Allah'ın Rahmet sıfatının gerektirdiğini ifade etmektedir. İlâhî Rahmet, onlara bir iç güzelliği bahşetmeyi dilemektedir: "İşte O, görülmeyen ve görülen şeyleri bilen çok güçlü ve merhametli olan Zât'tır. O'dur ki, her şeyi güzel ve mükemmel yaratmış ve insanı da başlangıçta çamurdan-yaratmıştır. Sonra onun neslini hakir bir suyun özünden meydana getirmiştir. Sonra belirli ölçülerde şekillendirip kendi ruhundan ona üflemiş ve bu suretle size kulak, göz ve idrak vermiştir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!" (32: 6-9). |