Konu Başlığı: Tabiat Tarihi Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ağustos 2012, 14:18:33 Tabiat Tarihi "Tabiat tarihi, bütüncül bir bakışla, muntazam bir organik birliğe sahip çeşitli tabiat âlemlerini bünyesinde barındırmakta ve insana Allah ile Yaratıkları arasındaki karşılıklı ilişkiyi hatırlatmaktadır. Bu yüzden İslâm medeniyetinde tabiat tarihi, "içinde mineralojiden zoolojiye kadar tek tek tasvirî tabiat ilimlerinin geliştirildiği kapsamlı ve bütünleyici bir matris olarak daima merkezi bir rol" oynar (S. H. Nasr, a.g.e., sh. 49). Aynı zamanda, insanı, tabiatın harikaları üzerinde düşünmeye ve O'nun Yaratışı olan harikulâ-deliklerin arkasında yatan Hakikate ulaşmaya ve bu Yaratışın hikmet ve önemini, Allah ve Mahlukatı ile insan arasındaki ilgiyi bulmaya sevkeder. Dr. Seyyid Hüseyin Nasr'ın ifadeleri ile, "tabiatı yalnızca öteki fizikî ve biyolojik formlar ve bu formlarla insanın karşılıklı münasebetini kavramak için değil, aynı zamanda çoğu Allah'ın 'işaretler'i veya 'delil'leri (âyâî) olan bu formları basit olarak analiz etmekten öte, üzerinde tefekkür etme, bu disiplinin temel gayesidir. Onun geliştirdiği perspektif tabiatı vestigia Dei (yani Allah'ın işaretleri) olarak inceleyen ve tabiat tarihi hakkında "Allah'ın azameti"ni göstermek için yazan Jean Bodel ve John Ray gibi Batılı bilim adamlarının geliştirdiği perspektife benzemektedir." (Islamic Sciences, sh. 49). Müslümanlar tabiat tarihi hakkında pek çok değişik tür ve tarzda eserler vücuda getirmişlerdir. Meselâ, İbni Kuteybe'nin Uyun el-Ahbar (Kaynağından Bilgiler) isimli ansiklopedilerden, Kazvinî ve Dimeşkî'nin kozmografik derlemelerine (Compendiu); Mes'ûdî'ninki gibi tarihî kozmografik eserlerden, Câhız'ınki gibi edebî eserlere ve İbni Sînâ'nm Şifası (Sağlık Kitabı) gibi büyük bölümleri bu konuya ayrılmış felsefî risalelere kadar uzanır. Aynca tabiat tarihi üzerine yazılmış risaleler muhteva açısından da çeşitlilik gösterir. Bazısı tabiatın tasviri üzerinde durur, bazısı sembolik ve mitolojik anlatış tarzındadır. Bazıları da tabiatı felsefî ve kozmaolojik açıdan araştırır. Fakat hepsi de tabiî formlar ile her bir âlemi yöneten ruhî güçler (nefs) arasındaki münasebeti ele alır. "Gerçekte her üç varlık âlemini sistemik olarak bir kitapta işleyen kişi Şifâ'nm müellifi İbni Sina'dır. O, bu sistemi Aristo'nun zoolojik .araştırmaları ve Theophrastos'un botaniği ile birlikte madenler alemiyle İlgili kendi araştırmalarına dayandırıyordu. Şifâ'nın sözkonusu madenlerle ilgili bölümünün De Mineralibus başlıklı Latince nüshası ise Batı'da asırlarca Aristo'nun zannedilecekti. (Bkz. E. J. Holm-yard ve D. C. Mandeville, Avicennae. De Congelatione et Conglutinatione Lapidum, being sections of the Kitab el Shifâ, Paris, 1927)" (Islamic Science, sh. 50). |