๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 16 Haziran 2012, 18:16:07



Konu Başlığı: Sünnet Müstakil Yasama Kaynağıdır
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 16 Haziran 2012, 18:16:07
"Sünnet Müstakil Yasama Kaynağıdır" Görüşü

Bu bakış açısını savunanlar Kur'an'la birlikte Sünnetin de müstakil bir kaynak olduğunu göstermek için çeşitli deliller öne sürmüşlerdir. Bu deliller aşağıda özetlenmiştir:

1- Rasulullah'ın bütünüyle masum olması ve günah işlememesi nedeniyle O'nun sünne­tinin de müstakil bir yasama kaynağı olması gerektiği mantık ve aklen caizdir. ALLAH, Ra­sulü'ne hükümlerini insanlara iletmekle emre­der, ister bu hükümler Kitab'da zikredilsin, is­terse zikredilmesin. Gerek mantıken yadırgan-mazken, gerekse rasyonel bir şüphe yokken ve pratikte Rasulullah 'ın bu yolla ALLAH'ın hükümlerini insanlara ulaştırdığında herkes müttefikken neden biz de sünnetin müstakil olduğunu tasdik etmeyelim?

2- Rasulullah'ın söz, fiil, emir ve yasakla­rına itaatin mecburi olduğunu tesbit eden Kur'an ayetleri her yönüyle geneldir ve O'nun sözlerinin Kur'an ayetlerini açıklayıcı veya te­yid edici olması gerektiğini yahut da Kur'an'da zikredilmeyen şeyleri yalnızca nak-ledici-beyan edici sınırda kalması gerektiğini ifade etmez. Diğer taraftan, Rasulullah'ın müstakil ve mutlak emirler verebileceğini be­lirten ayetler de vardır! "Ey iman edenler, Al­lah'a itaat edin; Rasul'e ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer bir şeyde anlaş­mazlığa düşerseniz, ALLAH'a ve Ahiret Günü'ne gerçekten iman ediyorsanız, artık onu ALLAH'a ve Rasulü'ne döndürün. Bu daha hayırlı ve so­nuç bakımından da daha güzeldir" (4: 59). "ALLAH'a döndürmek" Kitabullah'a başvurmak, "Rasul'e döndürmek" ise, vefatından sonra, Rasulullah'ın sünnetine başvurmak anlamı­nı taşır.

Allahu Teâlâ Kur'an'mda buyurur ki; "ALLAH'a itaat edin; Rasul'e itaat edin ve (kötü şeyler­den) sakının" (5:92). Kur'an'da, Rasul'e itaatin ALLAH'ta itaatle birlikte zikredildiği her yerde, "ALLAH'a itaat" Kur'an'da zikredilen hem emre­dici hem de nehyedici hükümlere uymayı ge­rektirir. Benzer şekilde "Rasul'e itaat" Rasu-lullah'ca verilip açıklanan ve Kur'an'da bulun­mayan hükümlere uymayı ifade eder. Zira, eğer bu hükümler Kur'an'da bulunsaydı "Al­lah'a itaat" ifadesine dahil olurdu.

"Böylece Rasul'ün emrine aykırı davrananla kendilerine bir fitnenin isabet etmesinden ya­hut onlara acıklı bir azabın çarpmasından sakınsınlar" (24: 63). Bu ayetler Rasulullah'a itaatle emredip, bundan kaçınmaya çalışanları uyarır. Burada emredilen itaat Rasul'ün sün­netine, -ki bir kısmı Kur'an'da bulunmayan emirleri içerir- karşılık gelir. Yine, Kur'an, Rasul'a itaati ısrarlı bir şekilde tekrar tekrar emreder: "Hayır öyle değil; Rabbine andol-sun,aral arında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme içlerinde bir burukluk duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar" (4: 65). "Kim Rasul'e İtaat ederse gerçekte Al­lah'a itaat etmiştir" (4: 80). "Artık Rasul size ne verdiyse onu alın, sizi neden sakındınrsa ondan da kaçının. ALLAH'tan korkup sakının; çünkü ALLAH, azabla sonuçlandırması çok şid­detli olandır" (59: 7).

Bu Kur'an ayetleri hiçbir şüpheye yer bırak­maksızın gösterir ki, Rasulullah'ın yaptırıcı ve nehyedici bütün emirleri Kur'an ahkamına dahildir ve onun bir parçasıdır. Kur'an'da açıkça zikredilmeseler bile, aynı türden adde­dilirler ve bu yüzden yükümlülük belirtirler. (El-Muvafakat, c. IV, sh. 13).

3- Rasulullah'ın, İslam Hukuku'nun iki kaynak (Kitab ve Sünnet)  üzerine kurulu ol­duğunu belirten birçok hadisi vardır. Ve, şüp­hesiz,   Kur'an'da   bulunmayan   fakat   tıpkı Kur'an'm emredici ve nehyedici diğer hüküm­leri gibi uyulması mecburi olan hükümleri bil­diren hadisler, sayıca az da olsalar vardır. Mikdam hadisinde Rasulullah'dan rivayet edilir ki; "Sizden birinizin şöyle demesi muh­temeldir: İşte bu ALLAH'ın Kitabı'dır, Kitapta ne helal ise onu helal, ne haram kılındı ise onu haram kabul ederim. Her kim kendisine bir hadisim ulaştığında hadisimi reddederse, gerçekte o,  ALLAH  ve  Rasulü'nü  reddetmiş olur" (Taberani, el-Evsat). Bu rivayet aynı za­manda sünnetin Kur'an'da bulunmayan hü­kümleri de ihtiva ettiğini göstermektedir.

4- Hz. Ali'nin şöyle söylediği rivayet edilir: "ALLAH'ın Kitab'ından, bu risalede yazılı bulu­nanlardan, ALLAH'ın herkese ihsan ettiği anla­yış ve idrakten başka bir şeyim yok" (el-Muvafakat). Yine Muaz hadisinde; Rasulullah, nasıl hükmedeceğini sorduğunda Muaz (r.a) cevaben ALLAH'ın Kitabı'yla demiş, Rasul, ALLAH'ın Kitabında bulamazsan nasıl hükme­deceğini sorduğunda ise cevabı Rasulullah'ın sünnetiyle olmuştur. (Tirmizi, Ebu Davud, Darimi). Muaz hadisi Kur'an'da bulunmayan bazı hükümlerin sünnette bulunduğunu açık­lıkla ilan etmektedir. Bir kısım alimler, Kur'an'm sünnete, sünnetin de Kur'an'a boş sahalar bıraktığı görüşündedirler. (el-Muvafakat). (Ebul A'la Mevdudi; Sunnat ki Aini Hat-hiyat. Dr. Mustafa Sıbai; Hadith-i Rasul and İts Tashri'i Muqam).