> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir  (Okunma Sayısı 616 defa)
16 Haziran 2012, 18:13:31
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 16 Haziran 2012, 18:13:31 »



"Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir" Görüşü

Rasulullah'ın sünnetini müstakil teşri' kay­nağı olarak kabul etmeyen alimlerin ileri sürdükleri delilleri İmam-ı Şâtıbî şu şekilde sıralamıştır: Sünnet, anlam ve önem bakı­mından Kitâb'a râcidir. Çünkü, hadis, mnh tasar ve sarih Kur'an öğreti ve emirlerini be­yan, müşkül olanlarım izah, mücmel olanları­nı tafsil eder. Bu meyanda Kur'an şöyle buyu­rur: "Sana da (eyMuhammed) zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasm. Olur ki iyice düşünürler" (16: 44). Yamsıra, Kur'an'm İslam şeriatının temel ve biricik kaynağı olduğunu gösteren ayetler aynı zamanda hadisin müstakil teşri' kaynağı olmadığını ortaya koyar. "Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlâk üzeresin" (68: 4). Hz. Aişe, Rasulullah'ın ahlâkının Kur'an ahlâkı olduğunu belirtmiştir. Bu da Rasul'ın söz, davranış ve ikrarlarının tamamıyla Kur'an'dan kaynaklandığını gösterir, zira ahlak bunlarla bilinir. Keza, ALLAH şöyle buyurur; "Biz Kitab'ı sana, herşeyin açıklayıcısı; müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde ola­rak indirdik" (16: 89). "Biz Kitab'ta hiçbir şe­yi noksan bırakmadık" (6: 38). "Bugün sizin içip dininizi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi de tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim" (5: 3). Kısaca Sün­net, Kur'- an'ın tefsiri ve izahı üzerine bina edilmiştir ve "Sünnet Kitab'a racidir" sözüyle kasdedilen de budur. "Dininizi kemale erdir­dim" ve "nimetimi de tamamladım" ifadeleri­nin tetkik edilip incelenmesi bu gerçeği aydınlatacaktır.

Sünnetin müstakil teşri' kaynağı olmadığı fik­rinde olan alimler ilk grubun görüş ve delille­rini şu ana çizgilerle sorgulanmışlardır:

1- Biz Rasulullah'ın hadislerinin Kur'an'ın tefsir ve izahı olduğunu kabul ediyoruz. Rasul'a itaati ALLAH'a itaatle birlikte zikreden ayetler konu için esastırlar ve gerçekte Kur'an'ın tefsir ve izahı olarak Rasulullah ne verirse onun kabul edilmesi gerektiğini ifa­de ederler. Rasulullah'ın tefsir ve izahıyla hareket eden, hem ilâhî takdire hem de Rasul'ın açıklamalarına uymuş olur. Eğer kişi Rasulullah'ın tefsirine göre hareket etmez­se, gerek ALLAH'ın takdirine karşı gelerek Al­lah'a, gerekse tefsir izahını reddederek Rasu­lullah'a karşı gelmiş olur. Burada ısrarla belirtilmelidir ki "ALLAH'a itaat" ve "Rasul'e itaat" ifadelerinin ayrı ayrı zikredilmesi, bu iki tür itaatin müstakil oldukları anlamına gel­mez.

2- Yukarıda zikredilen ayetler, sünnetin ihtiva ettiği hükümlerin Kur'an'da bulunmadığını is-batlamaz. Biz sünnetin Kur'an'dakilerin yanı-sıra bazı ek hükümler ihtiva ettiğini kabul edi­yoruz, ancak bu, ek hükümlerin Kur'an'da hiç­bir surette ifade edilmediği anlamını taşımaz. Ek hükümler açıklanmış olanın (meşruh) iza­hı (şerh) mahiyetindedir. Eğer 'izah', izah edi­lenden fazla değilse zaten izah değildir. Bu, hakikatte bir ilave de değildir. Aynca, delil olarak gösterdikleri Mikdam hadisi tenkide ta­bi tutulup ravilerden Zeyd b. el-Habbab'ın za­yıf olduğu işaret edilmiştir ki aynı sebeple Buhari ve Müslim, Zeyd'in rivayetlerini kabul etmemişlerdir.

Hulasa: Bu iki topluluk arasındaki ihtilaf kı­saca şudur: Her iki topluluk da Kur'an'da açıkça zikredilmeyen bazı hükümlerin sünnet­te bulunduğunu kabul eder. İlk topluluk orta­ya koyabileceği görüşündedirler.İkinci toplu­luk ise Kur'an'da vazıh bir şekilde yer almasa bile, bu hükümlerin bir bakıma Kur'an nasla-rının kapsamı içinde yer aldığını kabul eder­ler. Bu nedenle derler ki, Nass yahut kaide vasıtasıyla Kur'an'ın ihtiva etmediği, ancak herhangi bir sahih hadisle delillendirilebilecek hiçbir Hüküm yoktur. Bu kuralla bağdaşma­yan bir hadis söz konusu ise, o hadis zayıftır ve amel etmek için gözönüne alınmaz.

Görüldüğü üzere taraflar arasındaki bu ihtilaf yalnızca sözdedir. Her iki taraf da hadislerin Kur'an'da bulunmayan bazı hüküm ve emirleri açıkladığını kabul eder. İlk topluluk bunu 'mutlak otorite' (istigbal) olarak isimlendirir­ken aynı hususu ikinci topluluk müstakil teşri' kaynağı olarak değerlendirmez. Her iki toplu­luğun görüşü pratikte aynı sonucu vermekte­dir. (Mevdudi; Sunnat ki Aini Hathiyat. Dr. Mustafa Sıbai; Hadithi Rasul and İts Tashri'i Muqam).

İmam-ı Şatıbi, hadislerin bu cephesini mütaala ederken der ki, "En önemli delil, Rasulullah'ın hadislerinde geçen hükümlerin çoğunun Kur'an'da bulunmamasıdır. Namaz, zekat, hacc, hayız, nifas ve benzeri sayısız konular Kur'an'da ayrıntılı olarak anlatılmaz. Bunların Kur'an'da olduğunu ispatlama görevini üzeri­ne alan kimse, anlamı gereksiz yere çekip te­vil etmedikçe buna muktedir olamaz. Bu kişi Arapça anlatım tarzının kabul edemeyeceği anlamlan benimsemek zorunda kalacaktır. Üstelik mütekaddimin ve müteahhirin alimleri bunu kabul etmezlerdi." (el-Muvafakat).

Öncelikle muayyen bir zamanda muayyen bir topluluğa hitap etmiş olsa bile bütün insanlık için evrensel ve ebedî bir hidâyet kaynağı ol­duğu gerçeğine bizzat Kur'an'ın kendisi şahit­lik etmektedir. Aynı şekilde ilâhî mesajı önce­likle, muayyen bir topluluğa iletme görevini yerine getirmesine rağmen Kur'an timsali Ra­sulullah da bütün insanlık için rehberdir. ALLAH, Peygamber'a Kur'an hakkında şunla­rı söylemesini öğütler: "Benimle sizin aranız­da ALLAH şahittir. Bu Kur'an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım" (6: 19). Aynı ifadeler Rasulullah hakkında da kullanılır. "De ki: 'Ey insanlar, ben sizin hepinize ALLAH'ın gönderdiği bir elçiyim'." (7: 158). "Biz seni ancak bütün insanlara bir müj­deci ve uyarıcı olarak gönderdik" (34:28). "Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birisi­nin babası değildir; ancak O, ALLAH'ın Rasulü ve nebilerin sonuncusudur." (33:40).

Bu açıdan Kur'an'ın ve Rasulullah'ın reh­berlikleri arasında bir fark yoktur. Eğer onlan belirli bir periyoda hasredilmiş gibi kabul e-dersek her ikisi de sınırlı ve geçicidir; ancak bütün zamanlara tatbik edilirse her ikisi de ev rensel ve ebedidir. Biliyoruz ki, Kur'an'ın vah-yedilmesi miladi 610 yılında başlayıp 632 yı­lında sonlandı. Kur'an'm öncelikle o dönemin insanlarına hitap ettiği; o insanların ihtiyaçla­rına ve o dönemin olaylarına uygun tarzda rehberlik görevini yerine getirdiği de bir sır değildir. Akla gelebilecek soru, Kur'an'm öğ­retilerini hangi esaslar üzerine bütün insanlık ve tüm zamanlar için rehberlik kaynağı olarak değerlendirdiğimizdir. Bu sorunun cevabı, 24 yıllık nebilik dönemini yedinci yüzyılda geçi­ren tek bir kişinin yaşantısı ve görgüsünün na­sıl bütün insanlar ve bütün zamanlar için reh­berlik anlamına geldiği sorusuna verilecek ce­vapla bütünüyle aynılık arzeder.

Aslında bu münakaşa çizgisi yanlış ve kendi kendiyle çekişir haldedir. ALLAH'ın rehberliği­ne inananlar Kur'an'ın da evrensel ve ebedî rehberliğine inanırlar. Onlar ALLAH'ın Kitabı ile ALLAH'ın Rasulü arasında ayrım yapmazlar. Ayrım için gerçekte bir sebep de yoktur; Al­lah ve Kitabullah'ı bize anlatan Rasul'dır. Bu ve benzeri bilgiler bütünüyle O'nun vasıta­sı İle bizlere ulaşmıştır. Bu yüzden, Rasulullah'ın uygulamaları hakkında şüphelerin oluşması O'nun bilgilendirmesi üzerine kurulu tüm yapıyı tehdit etmeye namzettir. Şüphesiz, kendilerini kuşatan yer ve zamana rağmen, hem Kur'an hem de Rasulullah gerek umûmi, gerekse ebedî hayata ait prensipleri vasıtasıyla Kıyamete kadar evrensel rehberlik sağlayan kaynaklardır.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 16 Haziran 2012, 18:13:50 Gönderen: Saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:32:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir rüya tabiri,Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir mekke canlı, Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir kabe canlı yayın, Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir Üç boyutlu kuran oku Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir kuran ı kerim, Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir peygamber kıssaları,Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildir ilitam ders soruları, Sünnet Müstakil Yasama Kaynağı Değildirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes