> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi  (Okunma Sayısı 681 defa)
20 Mayıs 2012, 16:41:58
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 20 Mayıs 2012, 16:41:58 »



4- Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi

Hz. Muhammed 'ın diğer askerî liderler­den çok daha fazla başarı gösterdiği alanlar­dan biri de budur. Kur'an-ı Kerim, Peygam­ber 'ı halkına sevdiren büyük niteliklerin­den şu sözlerle bahseder: "Allah'ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak davran-dın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın çevren­den dağılır, giderlerdi. Öyleyse onlar(ın ku-surların)dan geç, onlar için mağfiret dile. (Yapacağın) iş(ler) hakkında onlara danış, bir kere de azmettin mi, ortak Allah'a dayan; çünkü Allah kendine dayanıp güvenenleri se­ver." (3: 159). Peygamber  insanlara, özel­likle sıkıntı ve zorlukta olanlara iyi niyetle ve anlayışla muamele etti. Bu asil nitelikler, onun bir askerî komutan olarak çok başarı­lı olmasını sağladı. Ailelerinden uzakta düş­manla savaşmakta olan adamlarının menfa­atlerini gözetti. Onlarla kişisel olarak konuş­tu ve kişisel problemlerini öğrenmeye, dert­lerini ve sevinçlerini paylaşmaya gayret etti. Adamlarıyla, kendisi arasında hiçbir engel yoktu ve adamları korkmadan, tereddüt gös­termeden istedikleri zaman onunla görüşe­bilirlerdi. Aralarında hiçbir resmî protokol yoktu ve Rasulullah 'a her zaman ulaşıla­bilirdi.

insanların liderleriyle olan bu yakınlığı, nor­malde ordu içindeki askerî disiplini yarala­yabilecek birçok sosyal problemlerin halle­dilmesine yardım etti. Benzer askerî harekât­larda ortaya çıkabilecek birçok sosyal prob­lem, Peygamber 'ın birliklerindeki herbİr elemanla olan müşfik ve samimi münasebet­leri nedeniyle onun ordusunda asla ortaya Çıkmadı. Hatta Muhammed  onların his-sî ve evliliğe ait problemleriyle bile ilgiliydi. Bu, seferlerin birinden dönerken cereyan eden bir hadisede gösterilmiştir. Cabir, şöy-'e anlattı: "Rasulullah  ile beraber çıktığımız bîr seferden dönerken, Medine yakın­larına gelmiştik. Rasulullah 'a yeni evlen­miş olduğumu söyledim. 'Sen yeni mi evlen­din? ' dedi. Ben evet deyince, bir bakireyle mi yoksa bir dulla mı evlendiğimi sordu. Dul bir kadınla evlendiğimi söyleyince, 'Neden, onunla eğlenebileceğin, onun da seninle eğ­lenebileceği bakire bir kızla evlenmedin?" dedi. (Mişkât).

Rasulullah , sahabelerini sık sık düşmana karşı zorlu dövüşmeleri konusunda teşvik etti ve yaralanırlarsa zarar görmeyeceklerine ve öldürülürlerse Cennet'e gideceklerine dair te­minat verdi. Câbir'den rivayet edildiğine göre Uhud Savaşı'nda bir adam Rasulullah 'a gelerek, "Eğer öldürülürsem nerede olaca­ğımı bana söyle," dedi. Ona Cennet'te ola­cağı cevabı verilince, elindeki bir miktar hur­mayı savurdu ve öldürülünceye kadar çarpış­tı." (Mişkât). Ebu Hureyre'den rivayet edil­diğine göre Rasulullah  şöyle demişti: "Şe­hit olan, sizden birine iğne battığında duy­duğu acıdan daha fazla acı duymaz.'' (Miş­kât). Rasulullah  böylece, müminlerin şah­sî ve psikolojik meselelerini çözmeye muvaf­fak oldu ve aynı zamanda maneviyatlarını da yüksek tuttu.

Tebük Seferi, havanın sıcak ve mesafenin uzun olması nedeniyle zor ve sıkıntılı bir se­ferdi. Fakat o, örnek kişiliğiyle ve arkadaş­larının maddî ve manevî ihtiyaçlarını gide­rerek onların maneviyatlarını yüksek tuttu. Bu ordu, Arabistan tarihinde o zamana ka­dar rastlanan en büyük orduydu. Karakter, anane ve kabile gelenekleriyle farklılıklar ar-zeden muhtelif unsurlardan oluşmuştu; an­cak Rasulullah  bütün bu faktörleri İs­lâm'ın potasında eritti; onlarla bilgelik ve şefkatle meşgul oldu. Ortak bir askerî hede­fi gerçekleştirmek üzere zor bir konumda olan değişik tabiatlı binlerce insanla beraber çıkılan bu seferi hiçbir sosyal ve psikolojik problemle karşılaşmaksızın sürdürdü. Rasu­lullah  arkadaşlarının psikolojik, maddî ve manevî problemlerine tam anlamıyla vakıf­tı ve bu problemleri, onlarla yakın bir münasebet geliştirerek en dostane bir yaklaşımla halletti. Onların arasına karıştı, onlarla soh­bet etti, beşerî problemlerini dinledi ve bun­lara basit beşerî çözümler teklif etti. Rasu-lullah 'ın bu şahsî ve sosyal münasebetle­ri, bu problemlere gerçek mânada vâkıf ol­masını sağlamakla kalmadı, aynı zamanda gerçekçi ve uygun çözümler bulmasına da im­kân verdi. Savaşın büyük gerilimi ve diğer zorluklar altında insan davranışlarını başa­rıyla kontrol altında tutmasına yardımcı olan şey onun arkadaşlarıyla yakın münasebeti ile sevgi dolu ve merhametli şahsiyeti olmuştu. Rasulullah 'ın askerî amaçlı seferlerinde, hiçbir zaman psikolojik veya şahsi bebe da­yanan hiçbir panik olayı meydana gelmedi. Uhud Savaşı'nda askerî hataya bağiı olarak, Huneyn Savaşı'nda da kendilerine aşırı gü­venmelerinden dolayı ordunun bir kısmı pa­niğe kapıldı ve kaçmaya başladılar; fakat Peygamber  mucizevî bir şekilde zaman kaybetmeksizin durumu kontrol altına aldı, sahabeleri onun etrafında halkalanarak sa­vaşın gidişini lehlerine çevirdiler. Rasulullah 'ın kaçmakta olan adamlarını kısa bir sürede yeniden düzenleyerek düşmana karşı avantaj sağlamak için karşı-saldırı başlatma­sı, onun liderlik hususiyetinin büyüklüğüne şehadet etmektedir.

Rasulullah , aynı zamanda, müslümanlar arasındaki anlaşmazlıkları gidermede çok ustaydı. Şurası açıktır ki, farklı hayat tarz­ları olan binlerce insan tek kumanda altın­da bir araya getirildiğinde aralarında anlaş­mazlıkların ortaya çıkması kaçınılmazdı, fa­kat Peygamber  bu anlaşmazlıkların yay­gınlaşmasına izin vermedi ve anında yatış­tırdı. Bir keresinde, Medine'nin birliğini kö­künden parçalayabilecek ciddî bir anlaşmaz­lık belirdi. Bu olay Benî Mustalık üzerine ya­pılan ilk sefer sırasında münafıkların lideri olan Abdullah b. Ubeyy'in körüklemesi ile ciddiyet kazandı. Olay şöyle başladı: Biri Be­nî Hazrec'in müttefiki, diğeri de Hz. Ömer-in bir kölesi olan iki adam su almak üzere geldiklerinde, suyun başında öncelik için itiş­tiler ve dövüşmeye başladılar. Hazrec'in müttefiki islâm öncesi cahilî geleneklere uygun olarak "Ey Hazrec'in adamları" diye yardım çağırdı; Ömer'in kölesi de "Ey Muhacirler" diye yardım çağırdı. Abdullah b. Ubeyy bu­nu işitince iyice köpürdü ve yanındakilere, "Onlar gerçekten bunu yapt. mı? Bizim ön­celiğimizi kabul etmiyorlar, kendi ülkemiz­de sayıları çoğaldı. Kureyş'in serserilerine 'besle kargayı, oysun gözünü' meselinden da­ha uygunu yoktur. Allah'a andolsun, Medi­ne'ye döndüğümüzde şerefli olan şerefsiz olanı sürecek" dedi. Sonra orada bulunan adamlarının yanına giderek: "İşte bu sizin kendi kendinize yaptığınız şeydir Muhacir­lerin ülkemizi işgal etmesine izin verdiniz. Ve mallarıni/.ı onlara paylaştırdınız. Eğer mal­larınızı onlardan uzak tutmuş olsaydınız, on­lar başka bir yere giderlerdi."

O zaman, bu hassas durumu ustaca ele alan ve her iki tarafı yatıştıran Peygamber'ın müdahalesi olmasa, bu hadise, Ensar ve Mu­hacirler arasında bir savaş başlatabilir ve müslümanların bütünlüğünü parçalayabilir­di. Muhammed bu hadise üzerine "o gün ve gece boyunca sabaha kadar ve ertesi gün de güneş iyice kızdırıncaya kadar askerlerle beraber yürüdü. Ondan sonra ancak mola verdi ve sahabe yere uzanır uzanmaz uyuya-kaldılar. Askerlerin zihinlerini, önceki gün meydana gelen olaydan başka bir yöne çek­mek çok akıllıca bir davranıştı." (îbn İshak, sf. 490-497).

Huneyn zaferi sırasında, tabiatı daha farklı olan bir başka hadise cereyan etti. Peygam­ber ganimet taksiminde yeni müslüman olan Mekkelilere, özellikle de ileri gelenleri­ne kalplerini kazanmak, gönüllerini İslâm'a ısındırmak için ganimeti fazla verdi. Rasu­lullah @ bu hediyeleri Kureyşlilere ve Bede­vilere dağıtınca Ensar'a pek bir şey kalma­dı. Ensar'dan bazılarının gönlü burkuldu ve onun hakkında konuşmaya başladılar. Biri­si: "Muhammed, bugün ne yaptığını gördüm" dedi. Rasulullah "Öyle mi! Peki sen ne düşünüyorsun?" dedi. Bir başkası, "Allah'a andolsun, Rasulullah, kendi adamlarıyla anlaştı." dedi. Sa'd b. Ubâde, Rasulullah 'a gitti ve ona olanları anlattı. Ra-sulullah, "Bu meselede, sen nerede bulu­nuyorsun, ey Sa'd?" diye sordu. Sa'd: "Hal­kımın yanında yer alıyorum" dedi. Bunun üzerine, Rasulullah ona Ensar'ı toplama­sını söyledi ve Ensar toplanınca dikkate de­ğer bir konuşma yaptı. Allah'a hamdını ve ona lâyık senasını ifadeden sonra, İslâm'ın nimetlerini saydı ve şöyle dedi: "Bir toplu­luğun gönlünü, sizin gibi İslâm'a yaklaştır­mak için, verdiğimiz geçici dünyalığa nefsi­nizde haset mi duydunuz? Yoksa, onların ko­yun ve develerle giderken, kendiniz Allah Ra-sulü'yle birlikte yurdunuza dönmeye razı de­ğil misiniz?..." Halk bu sözler üzerine o ka­dar ağladı ki, sakalları ıslandı. Ve: "Biz Al­lah ve Rasulü'nün, nasip ve taksim ettiği ney­se ona razıyız" dediler. (İbn İshak, sf. 490-497).

Rasulullah, böylece zaman zaman orta­ya çıkan sosyal problemleri ve diğer ciddî as­kerî durumları çok akıllıca ve muvaffakiyetle halletti ve ortak gayeyi tehlikeye düşürecek kadar büyümelerine müsaade etmedi. İnsan psikolojisini ve belirli şartlar altında ağır bas­kılara tahammül kapasitesini takdir etti ve buradan hareketle, meselelere1 zekice yakla­şımı sayesinde her birini çözüme ulaştırdı. Savaş alanında insanların İlişki ve problem­lerini çözümlemekonusunda büyük bir sağ­duyu ve maharet gösterdi.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 06:42:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi rüya tabiri,Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi mekke canlı, Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi kabe canlı yayın, Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi Üç boyutlu kuran oku Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi kuran ı kerim, Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi peygamber kıssaları,Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisi ilitam ders soruları, Sosyal Münasebetler Ve İnsan Psikolojisiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes