Konu Başlığı: Sonuç Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Haziran 2012, 17:52:30 Sonuç İslâm malın kullanımı ve idaresinde ferdi girişim ve gayretlere izin verir. Ferdi mülkiyet hakkını tanır. Ferdin mülkünden kamu menfatine zarar vermeden faydalanabilmesi için belirli kısıtlamalar uygular. Gerçekte İslâm'ın bütün üst yapısı tamamen ferdin servet oluşturma ve sahip olma özgürlüğünün üzerine bina edilmiştir. Devlet müdahalesi toplumun aşın ihtiyacı olan nesnelerle sınırlıdır. Ancak bu konuda bir-iki noktaya işaret edilmelidir. Birincisi, İslâm tarafından tanınan ve tasdik edilen mülkiyet hakkı, devlet tanıdığı sürece vardır. İkincisi, fert bu haktan toplumun vekili olarak yararlanmaktadır. Bu nedenle maldan faydalanırken vekaleti altında bulunan bu malla ilgili gerekli şartları yerine getirmek zorundadır. Eğer hakkını kötüye kullanır veya malını iyi idare edemez vevu malın kullanımı vasıtasıyla toplum menraatlerine zarar verir veya bu menfaatler, tehlike oluşturursa; o vakit toplum onu bu maldan mahrum bırakmak konusunda tam bir iktidara ve kanuni güce sahiptir. Ayrıca toplumun yüce menfaatleri açısından ferdî mülkiyet hakkı tanımayıp kamu mülkü ilan edilen ortak çıkar sahaları vardır. Toplumun çok büyük bir kesimin ihtiyaç duyduğu madenler, veya büyük kamu hizmeti gören kuruluşlar vardır. Örneğin; belediye hizmetleri, tren yolları, posta işleri, para basımı, hidroelektrik projeleri vs. bütün bunlara devlet sahip olur, işletir. Bunlar özel mülkiyete verilemez. Üretim alanında özel teşebbüse büyük oranda izin verilmiştir. Fakat dağıtım alanında bu hak özellikle toplumun diğer üyeleri hakkına müdahale etmesi muhtemelse kısıtlanmıştır. Toplum için çok faydalı ve değerli olan nesnelerin özel mülkiyetine izin verilmemiştir. Yani hem özel mülkiyet hem de kamu mülkiyeti ayrı ayn kendi sahaları içinde sınırlıdır. Aynı zamanda birbirleriyle dengeli ve adaletli bir ilişki içindedirler. Böylelikle özel mülkiyet ne gereksiz yere baskı altına almıyor ve ne de başkalarının menfaatine zarar verecek veya toplumun çıkarlarını tehlikeye atacak derecede başıboş bırakılıyor. Özel ve kamu mülkiyetinin sahalarını tespit eden ana ilke toplum yarandır. Eğer özel mülkiyetin topluma yararlı olacağı düşünülürse, özel mülkiyete izin verilir. Fakat kamu mülkiyeti daha iyi bir seçenek olarak ortaya çıkarsa, o tercih edilir. Burada şu nokta belirtilmelidir. İslâm özel olsun kamu olsun mülkiyetin esası komünizmden ve kapitalizmden tamamen farklıdır. Kapitalizmde ferde sınırsız ve mutlak bir mülkiyet hakkı tanınırken, komünizmde bu hak tamamen kaldırılır. Fakat İslâm toplumunda mülkiyet ne kapitalizmde olduğu gibi sınırsızdır ve ne de komünizmde olduğu gibi tamamen baskı altına alınmıştır. Sadece ferdin normal bir hakkı olarak vardır. Mülkiyet hakkı ya devlete ya da ferde hangisinin topluma daha yararlı olacağı gözönünde bulundurularak tanınmıştır. |