Konu Başlığı: Sicilya Ve İtalya Yoluyla Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ağustos 2012, 12:21:36 Sicilya Ve İtalya Yoluyla İlimlerin İslâm dünyasından Batı'ya intikalinde Sicilya ve İtalya da pay sahibidir. Yine Hitti şunları vurgulamaktadır: İki kültür sahasının karşılaşma noktası olan Sicilya antik ve ortaçağ irfanının tevziinin yapıldığı bir ortam olarak hareket etme durumuna kolayca uyum sağladı. Almagesfin Grekçe'den Latince'ye doğrudan tercümesi 1160'da Sicilya'da gerçekleşmişti. Eugene, Batlamyus'a izafe edilen Optica'yı Arapça'dan Latince'ye çevirmişti. Râzî'nin ansiklopedik eserini Latince'ye 1279'da Sicilyalı Yahudi Ferec ben Selim tercüme etmişti. Bu çeviri Anjou'lu Charles I himayesinde gerçekleştirilmiş ve takip eden yüzyıllarda değişik yazmalar halinde defalarca neşredilmiştir. Bu eser genel de astronomi ve matematikle İlgili tercümele rin yapıldığı Sicilya'da Latince'ye kazandırılan tek büyük eserdir. Bazı Yunanca ve Arapça kitaplar Toledo (Tüleytula)'da yeniden çevrilmiş ve geliştirilmiş olmasına rağmen yine de Sicilya'nın katkısı önemli bir yere sahiptir. Norman kralları ve onların Sicilya tahtındaki halefleri Güney İtalya'yı da ellerinde tuttukları için, İslâm kültürünün değişik unsurlarının yarımadaya ve orta Avrupa'ya taşınmasında bir köprü vazifesi görmüşlerdir. Onuncu yüzyılın ortalarından itibaren Arap ilminin izlerine Alplerin kuzeyinde net olarak rastlanmaktadır. Dante'nİn 'Öteki Dünya' fikirleri tek bir Arapça metinden alınmamış olabilir. Ancak her ne kadar Avrupa'nın yaygın bilgilerinden çıkmış olsa da kesinlikle Doğu kökenli olduğu anlaşılmaktadır. Doğu'dan Batı'ya değişik kanallarla gelen bu nüfuzun ilim ve edebiyatta olduğu gibi sanat alanında da gerçekleştiği çok açıktır. Görüleceği gibi Rönesans'ın campanili dizaynı Kuzey Afrika'nın özellikle de Mısır'ın kare tipli minarellerinden türetilmiştir. Palatine kilisesindeki çini ve yazmalardan da anlaşıldığı gibi Sicilya hıristiyan hâkimiyetine geçtikten çok sonra bile müslüman zenaatkâr ve sanatçıları Sicilya'da ürünler vermeye devam etmişlerdir. Palermo Kraliyet Sarayında müslüman yöneticiler tarafından tesis edilen ünlü dokumaevi Avrupa hanedanlarım, üzerlerinde Arapça yazılar bulunan giysilerle donattı. İlk İtalyan tekstil işçileri teknik bilgileri ve modelleri Sicilya'dan almışlardır. Onü-çuncü yüzyılın başlarında, ipek dokumacılığı Avrupa'nın çeşitli bölgelerine Sicilya taklidi kumaşlar ihraç eden birkaç İtalyan şehrinde ana endüstri kolu haline gelmişti. Palermo, Cadiz, Venedik, Ferrara ve Piza'da Doğu'lu zenaatkârlara ait mahalleler vardı. Orada yerlilere zenaat öğretiyor ve onlarla işbirliği yapıyorlardı. Doğu kumaşlarına talep o kadar fazla idi ki, bir Avrupalının bu giysilerden birine sahip olmadıkça kendisini iyi giyimli kabul etmediği zamanlar bile olmuştu. Onbeşinci yüzyıl boyunca, müreffeh Venedik, sanat dallarında Müslümanların tarzını aktif olarak benimsemekte ve yaymakta iken İtalyan kitapçılanndaki kitap ciltleri de Doğulu bir görünüm aldı. Arap cilt sanatında ciltlerin ön kısımlarını korumak için kullanılan kapaklar gibi yenilikler hiristiyan kitaplarında yankı buldu. Aynı zamanda, deri tabaklama ve süsleme ile ilgili yeni usûller de değişik İtalyan şehirlerinde Doğu'lu sanatkârlardan öğrenilmekte idi. Venedik, ayrıca, onikinci yüzyılda esas olarak Musul'da gelişen pirinci altın, gümüş ve sarı bakır ile süsleme (kakma) sanatına da ev sahipliği yapıyordu. Sicilya, genel olarak İslâm kültürünü taşıma hususunda, İspanya'dan hemen sonra ve Haçlılar devri Suriye'sinden önde yer alır." (History ofthe Arabs, sh. 612-614). |