Konu Başlığı: Sevgi, Güven ve İzzeti Nefs Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Haziran 2012, 12:33:10 Sevgi, Güven ve İzzet-i Nefs Bütün bunların yanısıra hiç kimse Peygamber ve ev halkı için bolluk yerine yokluğu, dünya yerine ahireti, kendilerine hizmet yerine insanlığa hizmeti seçti diye aile hayatlarında saadet, neşe, alâka, hareketlilik, iniş ve çıkışlar olmadığını, sadece bozulmayan huzurlu bir hayat sürdüklerini düşünmemelidir. Bu düşünce, hakikatten uzak kalmaktadır. Peygamber'ın aile hayatı bir insanın hayatının dolu olması gereken bütün haller ve hareketliliklerle dolu idi. Ancak hayatın anormalliklerinden ve kendini bu dünyanın zevkleri içinde unutmaktan uzak bir hayat idi. Peygamber çalıştığı, çabaladığı, ibadet ettiği gibi uyurdu da, bazen yerdi, bazen günlerini aç geçirirdi, oruç tutardı, bazen mutlu, bazen hüzünlü idi, müşfik olduğu kadar bazı durumlarda katılık gösterirdi. Kısaca, hayatta bulunması mümkün bütün yönler evinde O'nun tarafından da yaşanmıştır. Ancak, Peygamber ile diğer insanların hayatı arasında bir fark gösterilecekse o da O'nun hayatının kendi başına bir örnek olduğudur. O'nun hayatında tabii sınırları aşan hiç bir şey yoktu. Böyle bir hâl olmuşsa, daha bir alışkanlık hâlini almadan Al-lahu Teâlâ tarafından düzeltilmiştir. Peygamber hanımlarına karşı son derece müşfik idi. Hatta bazen onları memnun etmek için kendine hoş gelen şeyleri bırakmıştır. Fakat eşlerinden herhangi birinin heva ve hevesine de uymamıştır. Allah (c.c), onun bu müşfik tutumunu sever, ancak bu tutumun sonucu helali haram, haramı helâl yapacak kadar ileri gitmemeSİ için ikaz ederdi. Peygamber hanımlarına cok güvenmiş, onlarla sırlarını paylaşmıştır, eğer sırrım bir eş saklayamazsa kim saklar? Ancak, sırlan muhafaza hususunda eşleri bir zayıflık gösteriyorsa, Peygamber onları ciddi bir şekilde tekdir etmiştir. Çünkü kocanın hanımlarına güvenmesi ne kadar takdire değer ise, hanımlar için sırlan muhafaza konusunda güvenilir olmak o kadar lüzumludur ve onlardan hiç biri bu güveni kötüye kullanmamalıdır. Peygamber bazı durumlarda aile fertlerini tekdir etmiştir ama bunda bile usulü ve tekdir tarzı kendine hastır. Bir kimseyi tekdir ettiğinde ona sert şekilde muamele etmez, o kimsenin meseleyi anlayabileceği ve yanlış değerlendirmeyeceği bir şekilde davranırdı. Hanımlannın birbirleriyle olan karşılıklı münasebetleri -geçici ve tabii kadınlık hislerinin ifadesi hariç tutulursa- çok iyi ve arkadaşça idi, o kadar ki, birbirlerine sırlarını bile söylerlerdi. Bazen hanımları kendilerine güvenlerinin bir ifadesi olarak fikirlerini Peygamber 'ın önünde açıklarlar, müsaade edilen sınırları aşmadığı müddetçe O da bundan hoşlanmıştir. Peygamber 'ın hayatında bulunan bütün bu inişler ve çıkışlar insan hayatının ideal sevgisi denebilecek bir hayat tasviri sunmaktadır. Kur'an'm aşağıya aktardığımız bir kaç ayeti ,Hz.Muhammed'in aile hayatının bazı hususi ve gizli köşelerine atfedilmiştir. Bunların gelişigüzel sıralanması Peygamber'ın yukanda bahsedilen hayat tarzını bir an için gözönünde canlandıracaktır: "Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine yasak ediyorsun? Allah, bağışlayandır, acıyandır. Allah şüphesiz size yeminlerinizi keffaretle geri almanızı meşru kılmıştır. Allah sizin dostumuzdur. O bilendir. Hakimdir. Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir şey söylemişti. O, bunu Peygamberin diğer bir eşine haber verince, Allah da durumu Peygambere bildirmiş, o da bir kısmının yüzüne vurmuş bir kısmının yüzüne vurmaktan geri durmuştu. Eşine gizlice söylediğini başkasına nakletmiş olduğunu bildirince, eşi: 'Bunu sana kim haber verdi?' demiş, o da: 'Bana herşeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi demişti. Ey peygamberin eşleri! Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, kaymış olan kalbleriniz düzelmiş olur. Eğer eşinizin aleyhinde birleşerek bir şey yapmaya kalkarsanız, bilin ki Allah O'nun dostu, bundan başka Cebrail, salih müminler ve melekler de yardımcı-sıdırlar."(66:l-4). Bu ayetlerde bahsi geçen Allah ve rasulü tarafından bile gizlenen bu yasak veya sırrın peşinden gitmemize gerek yoktur. Ancak bu ayetlerle açıklanan Peygamber 'in ailesinin bu yönlerini anlamaya çalışmalıyız. Bu ayetler Peygamber 'in hayatının ne renksiz ne de iniş-çıkışsız olmadığını, fakat bütün iddia ve talepleriyle beraber insan tabiatının aydınlık ve karanlık taraflarının O'nun hayatında var olduğunu ve yaşandığını göstermektedir. Eğer tam ve derin bir anlayışla bakılacak olursa, bu ayetlerden aşağıdaki hususlar açıkça görülecektir. İlk olarak, Peygamber hanımlarını meşru sınırlarda olmak üzere memnun etmiştir, on-lann zararsız arzularını yerine getirmiş, onların zararsız zevklerine anlayış göstermiştir. İkinci olarak, hanımları O'nunla rahatı ve hüznü paylaşmışlardır. Peygamber onlarla herşeyİ konuşmuş ve onlara sırlarında bile güvenmiştir. Üçüncü olarak, hanımlarının karşılıklı münasebetleri çok içten ve samimi ve sevgi dolu idi, birbirlerine iyi davranırlardı. Bazen, insan tabiatının eseri olarak birbirlerinin ortaklan olmalarından dolayı hisleri ayağa kalkmış olmasına rağmen bu hâl evin normal ve olağan durumu değildi. Genelde münasebetleri o kadar karşılıklı güven ve muhabbete dayalı idi ki, birbirlerini, kocalarının sırlarından bile haberdar ederlerdi. Halbuki ortak kadınlar arasında bu türden bir hareket çok nadir bir haldir. Dördüncü olarak, Peygamber'ın hanımları evlerinde kendi öz-güvenlerini meşru hudutlar içinde ifade etme hakkına sahiptirler. Öyle kî, bazen Peygamber'e karşı ortak tavır bile almışlardır. Bu tavır sevgi ve güvenden kaynaklandığı için, Hz.Muhammed bunu tamamen hoşgörü ile karşılamıştır. Allah onları bu davranıştan ancak tabii hudutları aşıyor göründüklerinde alıkoymuştur. Peygamber'ın hayatındaki bu görüntüleri Kur'an'da bulmaktayız. Eğer siret kitaplarına bakarsak, Peygamber'ın s.a.v. aile hayatının her yönü hakkında bütün ayrıntıları bulabiliriz. Aşağıdaki birkaç satırın kısaca mütalaa edilmesi bu konuda fevkalade aydınlatıcı olacaktır: "Peygamber hanımlarına büyük bir muhabbet ve iyilikle muamelede bulunmuştur. En-sar'ın kızları Aİşe ile biraraya geldiklerinde Peygamber Aişe'yi onlarla oynamaya bırakırdı. Şer'i bir engel olmadıkça onun isteklerini yerine getirirdi. Peygamber onun içtiği tastan dudaklarını onun koyduğu noktaya koyarak su içerdi. Şayet et yiyorlarsa, Aişe'nin elindeki parçayı alır, onun ağzının değdiği yerden ısırırdı. Bir bayram günü Mescid-i Nebevi'de harp oyunlan gösterisi yapan Habeşlileri seyretmek üzere Aişe'yi beraberinde götürdüğünü, onu arkasına alarak ve rahatça görmesini sağlamak üzere Öne doğru eğilerek gösterileri seyrettirdiğini; yolculuklarında iki kez onunla yarıştığını, akşam namazlanndan sonra hanı-mlannı tek tek dolaşıp onlarla sağlıkları, rahatları v.s. hakkında konuştuğunu, sonra sırası gelen hanımı ile kaldığını biliyoruz. Konu Başlığı: Ynt: Sevgi, Güven ve İzzeti Nefs Gönderen: Hadice üzerinde 24 Haziran 2012, 10:50:25 Rabbim bizlerede onun yolundan gitmek nasip etsin ona karşı sevgimizi saygımızı artırsın...o Rasule laık ümmet olabilmeyi nasip etsin...
|