Konu Başlığı: Servetin Mübadelesi Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 18 Haziran 2012, 10:41:49 SERVETİN MÜBADELESİ Anlamı Mübadele, bir malın diğerinin yerine geçirilmesini veya bir malın paraya çevrilmesini ifade eder; Bir şeyin diğeri ile değişimini içeren herhangi bir ticari pazarlık mübadele olarak adlandırılır. Müslüman hukukçulara göre mübadele bir kişinin malının karşılıklı rıza ile başkasının malına karşılık olarak değiştirilmesidir. Eski devirlerde mübadele, malların mallarla değişiminde takas şeklinde vardı. Günümüzde ise bir çok azgelişmiş ülkede köylerde halk ihtiyaçlarım takas yoluyla tedarik etmektedir. Fakat insan ne kadar olgunlaşır ve medenileşirse mübadele metodu da o derece gelişir. Günümüzde organize olmuş tüm toplumlarda mübadele para aracılığıyla yapılmaktadır. Bu, bütün mal ve hizmetlerin değerinin para olarak tanımlanması ve derhal belirlenmesi sebebiyledir. Önemi Üretim ve tüketimi düzenleyen ve koordine eden mübadele iktisad ilminin temel problemidir. Modern dünyada mübadele beşeri varlık için, hayatının bütün ihtiyaçlarını üretemeyen her insan için zorunludur. Fakat uzmanlık sebebiyle bir tip iş veya hizmet ile meşgul olması ve insanın diğer ihtiyaçları diğer insanlara bağlıdır. Böylece her insan kendi alanında bir uzmandır ve mübadele yoluyla sınırsız isteklerini tatmin eder. Her insan ihtiyaç duyduğu herşeyi üretseydi mübadele meselesi olmayacaktı. Fakat günümüzde ihtiyaçlar, bir insanın bizzat kendisinin karşılayamayacağı kadar artmıştır. Dolayısıyla bütün ihtiyaçlarımızı mübadele yoluyla karşılamamız mümkün olmamaktadır. Mübadele Metodu Mübadele metodu ihtiyaçlarımızın ve zaman ile yerimizin problemlerine bağlı olarak değişmiştir. Farklı yerlerde ve zamanlarda, çeşitli mübadele metodları kullanılmıştır. Eski devirlerdeki mübadele şeklinden biri, yukarıda açıklandığı gibi malların (mallarla) mübadele edildiği takas idi. Bu mübadele şekli eski Arabistan'da yaygın idi. Bu mübadele sisteminin güçlüklerini ve kötülüklerini fark eden Peygamber, takasın yerini, para aracılığı ile yapılan mübadelenin almasını istedi. Bundan dolayı O, ashabının muamelelerinde para kullanmalarında ısrar etti. Ata b. Yasir tarafından rivayet edilmektedir ki Peygamber şöyle buyurdu: "Hurmalara karşılık hurmaları satma" Ashabtan biri şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasulü Hayber'deki vergi tahsildarınız bir ölçek hurmaya karşılık iki ölçek hurma veriyor." Peygamber ondan vergi tahsildarım çağırmasını istedi. Gelen zekat tahsildarına Peygamber sordu: "Bir ölçek hurmaya karşılık iki ölçek hurma verdin mi?" O cevap verdi: "Ey Allah'ın Rasulü bir ölçek iyi hurmaya karşılık bir ölçek kötü hurma alınamaz." Peygamber şöyle buyurdu: "Önce kötü hurmaları para ile sat ve sonra iyi hurmaları (para İle) satın al." (Muvatta). Ebu Said ve Ebu Hureyre rivayet etmiştir ki Peygamber birisini Hayber'e vergi tahsildarı olarak memur etti. Bu kişi en güzel hurmalardan bir miktar aldı ve Peygamber sordu: "Hayber'in bütün hurmaları bu şekilde (güzel) mi?" şöyle cevap verdi: "Hayır, ey Allah'ın Rasulü! Bir ölçek iyi hurmayı iki ölçek kötü hurma karşılığında satın aldık. Veya iki Ölçek iyi hurmayı üç ölçek kötü hurma karşılığında satın aldık." Peygamber şöyle buyurdu: "Böyle yapma! Önce kötü hurmaları para ile sat ve sonra bu para ile iyi hurmaları satm al." (Muvatta'). Ebu Said el-Hudri rivayet etmektedir ki, bir gün Bilâl-i Habeşî, Peygamber'a birbirinden farklı hurmalar getirdi. Peygamber sordu: "Bunları nereden satm aldın?" Bilâl şöyle cevap verdi: "Bizim bir miktar kötü (kalitesiz) hurmamız vardı. Ve iki ölçek kötü (kalitesiz) karşılığında bir ölçek iyi (kaliteli) hurmayı size sunmak üzere satın aldık." Peygamber, bu mübadele metodundan hoşlanmadı ve onlara bunun açık faiz olduğunu söyledi. Onlar da bunu bir daha yapmadılar. Onlar iyi hurma satın almak isterlerse, kötü hurmalarını para karşılığında satacaklar ve sonra da bu para ile iyi hurma alacaklardı." (Buhari). Böylece Peygamber, yerine para kullanılabilmesi için takas muamelelerinden kaçındır-mıştır. Görünüşte, faizin bazı unsurları bulunduğundan dolayı bu tür mübadeleyi Peygamber yasakladı. Fakat, bu problemin ekonomik önemi üzerinde küçük bir düşünce, Peygamber'ın görüşünden uzak kalamayan beşer hayatının diğer iktisadi veçheleri ile bu faiz yasağı arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Gerçekten, O'nun döneminin şartlan dikkate alındığında, O herkese bu problemin kötülüklerini anlaşılabilir kelimelerle açıklamıştır. Riba yasağından başka O, bu eski mübadele şeklinin yerini, yeni ve daha iyi bir mübadele aracı olan paranın almasını, toplum daha hızlı gelişsin (zenginleşsin) diye istedi. Peygamber farklı malların kalitelerinde gerçekten hiçbir fark olmasa da, malların mübadelesini yasakladı, aksine haksız muamelelere engel olunmasını istedi. Amaç, ticari muamelelerde kısmen riba'nm uygulanmasına son vermek ve kısmen ekonomik gelişme yolunda bir engel olan takaslı işlemlerden caydırmaktı. Peygamber müslümanlann ekonomik ve kültürel gelişmeleri ile şevkle ilgilendiği gibi beşeri gelişmeye yardım etmeyen bütün muameleler ve mübadele şekillerine son verdi. Benzer sebeplerden dolayı takas ekonomisinin yerini bir para ekonomisi almıştı. (Peygamber döneminde yaygın olan bütün mübadele şekilleri, IV. bölümde "Kanun Koyucu" başlığı altında açıklanacaktır). |