Konu Başlığı: Salâtın Fazileti Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 10 Haziran 2012, 11:25:12 Salâtın Fazileti Salâtın mecburiyeti bakımından fikir ayrılırları bulunmaktadır. Fakat, salâtın, fazileti, iyiliği, büyük bir mükâfata vesile olması hususunda bütün ümmet fikir birliğindedir. Hiçbir müminin bu nokta üzerinde en ufak bir şüphesi olamaz. Rasulullah 'ın adını duyan ve okuyan her müslüman, hemen, kendiliğinden samimiyetle ona salât gönderecektir. Aksi düşünülebilir mi? Kim velinimetine minnettar olmaz ki? En cimri insan bile velinimetine şükranını ifade için bir anını sakınır? Kim insanlığa Muhammed 'dan daha hayırlı olabilir? İnsanın kalbinde ne kadar fazla iman ve İslâm olursa, Rasulullah'ın hayrını daha çok takdir ederse, o kadar çok salât niyaz eder. Başka bir deyişle bir insanın salâtının bolluğu ve sıklığı, onun Muhammed?m Şeriatı (Hayat tarzı) ile olan ilgisini, içindeki iman ve şükranın derecesini gösterir. Bu yüzden Rasulullah' kendisine salât gönderen salata devam ettiği sürece, meleklerin de hayır dua ettiğini söylemiştir. (Ahmed ve İbni Mace, —Ebû'l Âlâ Mevdûdi, Tefhimül Kur'an, İng., Cilt IV, sh. 123-128). Rasulullah'ın, salâtın faziletine işaret eden çok sayıda hadisi mevcuttur. îbni Mes'ud-un rivayetine göre Rasulullah şöyle demiştir: "Kıyamet Günü'nde bana en yakın olan bana salât gönderenler olacaktır." (Nesei ve Dârimî). Ebu Hureyre, Rasulullah 'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hiç kimse bana, (Allah'ın izniyle) karşılığını vermeyeceğim bir selâm vermeyecektir!' (Ebu Davud ve Beyhakî). Aynı Sahabenin rivayetine göre Rasulullah şöyle demiştir: "Bana salât, dua edin; çünkü nerede olursanız olun, sizin salâtınız bana ulaşır." (Neseî). Ebu Tal-ha'nın anlattığına göre, Rasulullah bir gün yüzünde neşeli bir ifadeyle gelerek şöyle demiştir: "Cebrail geldi ve bana Rab-bimin şöyle dediğini söyledi: 'Ümmetinin hd birinin —Benim onlara on misli nimetimle— sana salât ve selâm göndermelerinden hoşlanmaz mısın Muhammed?' " (Neseî ve Darimî). Übey b. Kâ'b'ın anlattığına göre bir gün Rasulullah'a sık sık salât gönderdiğini söylemiş ve ona ne kadar salât gönderilmesi gerektiğini sormuştur. Rasulullah istediği kadar gönderebileceğini söylemiştir. Übey b. Kâ'b duasının dörtte birini salata ayırmayı-teklif edince, Rasulullah: "Ne kadar istersen, fakat artırırsan senin için daha iyi olur." cevabını vermiştir. Yarısını teklif edince, Rasulullah yine: "Ne kadar istersen, fakar artırırsan, senin için daha iyi olurT demiştir. Übey b. Kâ'b, daha sonra, duasının üçte ikisini ona salât göndermeye tahsis edeceğini söyleyince de aynı cevabı almıştır. Duasının tamanını salât'a tahsis edeceğim söylemesi üzerine ise Rasulullah : "Sen o zaman endişeden âri olursun ve günahların da kefarete uğrar." demiştir. (Tirmizî). Abdullah b. Mes'ud şunları anlatmıştır: "Ben ve Rasulullah, Ebu Bekir ve Ömer'le birlikte namaz kılıyorduk. Oturunca, önce Allah'a hamdettim, sonra da Rasulullah'a salât duası okudum. Daha sonra da kendim için dua ettim. Rasulullah: 'İstersen, istediğin sana verilir; istersen istediğin sana verilir' dedi." (Tirmizî). Ebu Hureyre, Rasulullah'ın Şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim mezarımda bana salât dua ederse, ben onu duyarım. Kim de bana uzaktan salât niyaz ederse, salâtı bana ulaşır:(Beyhakî). Abdullah b. Amr da şöyle demiştir: "Bir kimse Rasulullah'a bir defa salât ederse, Allah ve melekleri ona yetmiş sevap yazar." (Ahmed). Rüveyli'nin rivayetine göre Rasulullah şöyle demiştir: "Kim Muhammed'e 'Allahım, Kıyamet Günü'nde onu yanına al' diyerek salât ederse, benim şefaatimden emin olur." (Ahmed). Ömer b. Hattab'a göre, bir hadiste şöyle buyurulmuştur: "Dua yer ile gök arasında durdurulur. Rasulullah'a salât niyaz etmeden yükselmez." (Tirmizî, Miş-kât el-Mesâbih) Bir gün, bütün hayatı boyunca devamlı Peygamber'a salât göndereceğini söyleyen birisine Rasulullah şu cevabı vermiştir: "O zaman bu dünyadaki ve uhrevî bütün arzuların yerine gelir." (Ahmed). Rasulullah'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bana (sık sık) salât gönderin. Çünkü bu sizin zekâtınızdır. Ve bunun için beni vesile yapın. Cen-net'te sadece bir kişiye bahşedilecek yüksek bir makam vardır. Benim bu şahıs olmam şaşırtıcı olmaz." (Ahmed) (Y. Allame İbni Kesir, Tefsir, İng., Bölüm 22, sh. 31-35) |