Konu Başlığı: Riba Üzerine Tamamlayıcı Düşünceler Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Haziran 2012, 20:02:58 1- Riba Üzerine Tamamlayıcı Düşünceler "Ribanın yasaklanması İslam Hukuk sisteminde oldukça önemli bîr yer işgal eder. Sözleşme hükümlerinin önemli bir kısmımın yapısı riba ve meysir (kumar)in yasaklanmasını güçlendirmek için karşılıklı alışverişte "gayret" faktörünün varlığına dikkati çeker. Borçta riba, yalnızca bir kimsenin borç verilen miktarın üstünde bir miktar ödemesi için ısrar etmesinde değil, fakat herhangi bir menfaat sağlamaya çalışması ile dahi mevcuttur. Bu yüzden suflece (değişim) bile hoş karşılanmamakta (Hanefilerde olduğu gibi) ve hatta (Safîlerde olduğu gibi) yasaklanmaktadır. Zira alacaklı olarak vasıflanan satıcı, nakliye masraflarından kaçınarak bir menfaat sağlamış olmaktadır. (Shorter Encyclopaedia of islam, sh. 472). Riba hakkındaki bu uzun tartışma, riba unsuruyla beraber ticaret muamelelerinin geçerliliğini tanımlamak ve dolayısıyla taraflara hiçbir haksızlığın yapılmadığını göstermek için ne kadar çok çaba sarfedilmiş olduğunu açıkça gösteriyor. Bütün bu pazarlıklar para meselesini veya elden-ele yahut kredi ile mübadele işlemini ihtiva etse dahi; içinde, ancak asıl bunun veya malın üzerinde fazlalık olma ihtimali olanlar, faiz olarak isimlendirileceğinden dolayı bir İslam toplumunda müsaade edilemez. "Kişiler Kur'an-ı Kerim'in (riba ile ilgili) ayetlerinin arzulanan tefsirine müsamaha göstermeselerdi; bizim için Kur'an'in şiddetle yasakladığı artık fazlalığı, faiz ve tefeciliği düşünmek gereksiz olurdu. Fakat, ne yazıkki kişiler çoğu zaman ayetlerin tefsirinde geçici arzularının rol oynamasına müsaade ederler. Sanayi devriminin meydana gelmesinden beri sînaî ve ticari alanda sermaye önemli bir rol üstlendiği andan itibaren bu özellikle hep böyledir. 19. y.y-'da basiret ve feraset sahibi müslüman-lar bir yandan bankacılık yapısının yardımıyla batının ticari ve sınaî alanda uzun adımlarına, diğer yandan, müslümanlan safha safha refahın en alt katmanlanna çeken müslümanlann uyuşukluk ve cahilliklerine şahit oldular. Bu arada ticaret ve sanayiin, mekanizmada zaruri araç olduğunu gördüler. Müslümanlar, ticaret ve sanayi olmaksızın gelişemezdi. Ticaret ve sanayi bankasız gelişemezdi. Bu yüzden müs-lümanlar bankanın temeli olan faizden daha fazla sakınmak zorundaydılar. Fakat faizi yasaklayan Kur'an ne diyordu? Kur'an'a yöneldiklerini iddia eden bazı meşhur kimselerin tartışmaları da bu doğrultudaydı. Onlar bu yüzden "Riba" kelimesinin (kelimenin sosyal ve ekonomik öneminin tamamen farkına varmaksızın) faizden ayırmak yolunu tutarak onu tefecilik (aşırı faiz) olarak tercüme etmişlerdir. Onların dediğine göre tefecilik; paranın tüketim amaçlarına göre geliştiğinden, borç para vermenin İlkel şekli ile ilgilidir. "Fakat bu iddialan yalanlayan hâdiseler ortadadır. Peygamber zamanında dahi Medine yahudileri parayı çoğaltmaya yönelik olarak yalnızca tüketim amaçlan için kullanmazlar, ticaret için de kullanırlardı. Aynen modem bankalarda üretim amaçlarının yanısıra, tüketim amaçlarına yönelik parayı arttırmak için değerlendirirler. Gerçekte Medine yahudileriyle Modern Bankaların borç vermeleri arasındaki temel fark bir derece farkıdır, gelişmedir, değişik bir tür değildir. Çok önemli olan şey ise Peygamber'in zamanında dahi ticaret ile bankacılık ilişkisinin araplar tarafından biliniyor olmasıdır." "Kur'an ayetlerinde, tefecilik ve faiz arasında iddia edilen farkı kapsamakla beraber faizi haklı çıkaracak hiçbir şey yoktur. Daima belirtildiği gİbi,asil kelime fazlalık veya ek anlamına gelen "riba"dır ve bundan dolayı tefecilik ve faizin her ikisini de kapsar." "Kendi görüşlerini değiştirmeyi hazmedemeyen, fakat Kur'an-ı Kerim ayetlerinin manasını, kendi geçici arzularına uydurabilmek için, değiştiren insanlar vardır. Böyle yapmakla onlar çağdaş bakış açılarına uygun "riba" tanımını kabul etmiş olurlar. Böyle bir kişinin dediğine göre; "kabul ettiğim tanım şöyle olmalı; haksız kazanç, yasal ticaret yoluyla olmayıp altın ve gümüşün tuz, hurma, arpa, buğday gibi önemli gıda maddelerinin ödünç verilmesinden elde edilir. (Peygamber'in bizzat bahsettiği listeye göre). Benim tanımım modem banka ve fınansın oluşturduğu iktisadi kredi hariç diğer vurgunculukların her türlüsünü kapsar." "Şaşırtıcı olan hiçbir özeleştiri yapmaksızın, bu gibi çoğu fakat onlara İslam adına herhangi ufacık bir şey söylendiğinde eleştirirler. Bu eleştiri, tartışarak gerçeği bulma isteklerine dayanmaz, onlar sadece meseleyi alaya ve hafife olmak için eleştiri konusu yaparlar." (Şeyh Mahmud Ahmed, Economics of islam, sh. 20-24). |