๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Haziran 2012, 16:52:43



Konu Başlığı: Organizasyon
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Haziran 2012, 16:52:43
Organizasyon

Bir İslâm toplumunun tüm organizasyonu, imana dayanır ve o toplumun Üyeleri de, Al­lah'a İnanmak ve O'nun istekleri doğrultu­sunda hareket etmek zorundadırlar: "îman edip, hicret edenler ve Allah yolunda cihad yapanlarla, bir de muhacirleri barındırıp yar­dım edenler var ya, işte onlar, gerçek mümin­lerdir. Bunlara bir mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. O kimseler ki, sonra­dan iman getirdiler ve hicret edip sizinle be­raber mücahede yaptılar, bunlar da sizden­dir." (8: 74-75).

Bütün bunlar birbirlerinin koruyucu arkada­şı ve İslâm toplumunun üyesidirler. İslâm'a iman etmeyenler ise, onun katına gelip, müs-lümanlarınki gibi sorumluluklar üstlenmedikçe, İslâm toplumunun üyeleri değildirler: "Artık tövbe ederler, namazı kılarlar, zekâtı verirlerse, dinde kardeşleriniz olurlar. Biz ayetleri, anlayacak bir kavme açıklarız." (9: 11). Kur'an-ı Kerim, bu toplumun belli başlı özelliklerinden bahseder: "Müminler, ancak kardeştirler." (49: 10), Mümînûn Suresi'nde: "işte bu dininiz, esasta bir tek dindir. Ben de Rabbinizim. Artık benden korkun." (23: 52).

İnananlara, bu mesajı kabul etmeyen akra­balarıyla dost olmamaları emredilir: "Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşle­riniz, İman üzerine küfrü tercih edip seviyor­larsa, onları dostlar edinmeyiniz. Sizden kim onları dost edinirse işte onlar, nefislerine zul­medenlerdir." (9: 23). Bu, inanmayanlar ak­rabaları bile olsa, inananların onlara karşı tutumlarını açıklar. Onlara, aslında, tavsiye edildiği gibi, yardım edip, müşfik davranma­nın hiçbir sakıncası yoktur (29: 8), fakat on­ları kendi cemaatinizin bir üyesi, bir dost ola­rak kabul edemezsiniz. Bu ilişki, tamamen bir cemaati oluşturan iman kardeşleri için saklı tutulmuştur. Bununla beraber, İslâm, diğer kişilere iyi davranmayı tavsiye eder. "Allah din hususunda sizinle savaşmamış, si­zi yurtlarından da çıkarmamış kimselere sa­dakat göstermenizden, onlara iyilik etmeniz­den, onlara adaletli davranmanızdan sizi alı­koymaz; doğrusu Allah âdil olanları sever.

Allah, sizi, ancak din hususunda sizinle sa­vaşan ve sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıka­rılmanıza yardım eden kimselerden; onlara dostluk etmenizden meneder. Kim de onla­ra dostluk ederse, işte bunlar, zalim olanlar­dır." (60: 8-9).

Bu ayetler, İslâm toplumu üyeliği hakkında­ki, ayrıca bu topluma mensup olanlar ve ol­mayanlarla ilişkilerinin mahiyeti hususunda ki direktifleri açıkça ortaya koyar.