Konu Başlığı: Nefse Hâkimiyet Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Mayıs 2012, 18:16:50 Nefse Hâkimiyet Nefis hâkimiyeti savaş alanında büyük yarar sağlar. Nice cesur ve korkusuz kişi savaşın müthiş gerilimi altında cesaretini kaybeder, paniğe kapılır ve yok olur gider. Fakat, Muhammed barışta ve savaşta her türlü şartlar altında tam manasıyla nefsine hâkim idi. Mekke'de 13 yıl boyunca Kureyş liderlerinin elinde eziyet çekti; bütün zulüm ve zorluklara sabırla tahammül gösterdi ve metanetini asla kaybetmedi. Medine'de savaşın binbir türlü sıkıntılarına itidalle karşı koydu- Uhud Savaşı'nda, düşman, arkalarındaki boğazdan karşı saldırıya geçince sahabelerinin birçoğu paniğe kapıldılar ve bozgun halinde savaş alanından kaçtılar. Fakat bütün bu karmaşa içinde Peygamber nefse hâkimiyetini tamamıyla muhafaza etti; zekâ ve ustalığını kullanarak durumu kontrol altına aldı. Yine Ahzab (Hendek) Savaşı'nda, yahudilerin antlaşmalarına ihanet ettiği haberi gelip, onların da müslümanlara saldırma tehlikesi başgösterdi; bu zaten kötü olan durumun vehametini artırdı ve sahabelerin bir çoğunun paniğe kapılmasına yol açtı. (M. H. Heykel, sf. 303). Fakat Muhammed her zamanki metanetini muhafaza etti. Düşmanın konumunu politik ve psikolojik olduğu kadar askerî olarak da zayıflatan ve müslü-manların konumunu güçlendiren taktik bir hareketle vaziyeti kurtarmayı başardı. Huneyn'de, müslüman ordusu panik ve bozgun halinde her yöne kaçışıyordu; mutlak bir yenilgi belirmişti. Fakat bir adamın nefis hâkimiyeti ve kendine güveni durumu bütünüyle tersine çevirdi. Muhammed Mekke'yi hiç dirençle karşılaşmadan fethettiği zaman Mekke'de ona ve arkadaşlarına 13 yıl boyunca zulmetmiş, onlara karşı birçok zorbalık ve saldırganlık fiillerinde bulunmuş, daha sonra da Peygamber'ı yurdunu bırakıp Medine'ye sığınmaya zorlamış, hatta orada bile rahat bırakmamış olan insanlar bulunuyordu. Fetih olduktan sonra onların hepsi yenilmiş ve Muhammed'in eline düşmüşlerdi. Ancak o her zamanki gibi sakin ve sabırlıydı. Hepsini bağışladı, hatta en azılıları olan Ebu Süfyan'ı bile. Hem zorlukta, hem zulüm altında, hem de barış ve zaferde nefse hâkim olmanın bundan daha iyi bir örneği verilebilir mi? Hakikaten Peygamber bütün şartlarda müstesna bir âlicenaplık ve nefse hâkimiyet örneği göstermiştir. |