> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Namaz Ve Zekat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Namaz Ve Zekat  (Okunma Sayısı 607 defa)
25 Ağustos 2012, 12:19:58
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 25 Ağustos 2012, 12:19:58 »



Namaz (Salât) Ve Zekat

Bu iki kelime Kur'ân'da daima birlikte zikre­dilir. Ve zikredildikleri her yerde aşağıdaki anlamları taşırlar. İlk olarak, salât bir kişinin manevi ve ahlâkî mükemmelliği ve kişinin ilerlemesi anlamındadır; zekat ise kişinin ma­lını fakirlere ve muhtaçlara haklarım vermek yoluyla manen temizlemesi anlamına gelir. ikinci olarak, salât faydasını fizik temizlik ve saflık olarak gösterir, zekat ise onu alan kişiye fayda verir. Üçüncü olarak salât bir eşitlik dersi vermektedir ve zekât zenginlerin malla­rından bir kısmını fakirlere aktararak servet eşitsizliğini fiilen ortadan kaldırır. Dördüncü olarak, salât ve zekat bütün bu anlamları en geniş şekilde bir arada ve bir anda kapsayan bir şekilde kabul edilebilir. Bundan dolayı bu iki terim birbirini tamamlayıcıdır ve uygula­mada birbirlerinin anlamlarını ve Önemlerini kuvvetlendirici etkileri vardır.

İslâm'ın şartlarını yerine getiren insanlar gerçek müminler ve bu inancın şahitleridirler: "Onlar gaybe inanırlar, namazı kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarf ederler... Saadete erişenler bunlardır." (2; 3, 5). Bu âyetler çok anlamlıdır ve temel bir gerçeğe işaret ederler: Allah'a yakın olmaya ve O'nun rızasını kazanmaya çalışanlar, dai­ma O'nun emirlerine itaat edenler ve servetle­rini gece-gündüz fakirler ve muhtaçlar için harcayanlardır. Onlar bilmektedirler ki, toplu­mun talihsiz fertleri aç ve çıplak kaldıkça, ya­ni bütün toplumu yıkacak olan zengin ve güç­lülerin eşitsizlik, aşırılık ve zulümleri devam ettikçe, namazları ve zikirleri onlara birşey kazandırmaz. Bu nedenle onlar servetlerini fakir ve muhtaçların durumlarının iyileştiril­mesi uğruna harcamaya namaz (salât) ve Al­lah'ı zikretmek kadar önem verirler. Eğer bü­tün bir toplum fakirlere ve muhtaçlara karşı yanlış uygulamalar, zulüm ve ayrımlarla do­luysa o zaman yalnızca Allah'ı zikretmek ve anmak fayda vermez.

Bu durum şunu açıkça göstermektedir ki, ekonomik sahadaki eşitsizliklerin bir sonucu ve açık bir işareti olan sefalet, ciddi bir top­lumsal felaket olup, toplum İçin bir kara leke­dir. Bu nedenle de kesinlikle hiçbir şartta hoş-görülmemelidir. Sosyal ve siyasî mevkileri­nin meyvelerini milyonlarca Müslümanın sı­kıntı içinde bulunduğunu bildikleri halde dev-şirip, sonra da Müslüman olmaktan gurur duyduklarını söyleyenler Kur'ân'ın aşağıdaki âyetlerini unutmamalıdırlar.

Kıyame sûresinde mealen şu ifedeler yer al­maktadır:: "O inanmamış, namaz da kılmamıştı, bilâkis İnkâr etmiş, yüz çevirmişti. Sonra da kasıla kasıla yakınlarına gitmişti. Sana yazıklar olsun yazıklar! Daha ne olsun sana, yazıklar olsun yazıklar! İnsan, başıboş bırakılacağını, sorumlu tutulmayacağını mı sanır?" (75: 31-36)Maun sûresinde ise şöyle hitap edilmektedir: "Ey Muhammedi Dîni ya­lan sayanı gördün mü? Yetimi kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur. Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları namazdan gafildirler. Onlar gösteriş yaparlar. Onlar basit şeyleri dahi vermezler." (107: 1-7).

Hakka sûresinde şu âyetleri okumaktayız: "İlgililere şöyle buyrulur: 'Onu tutup bağla­yın. Sonra alevli ateşe atıverin. Sonra da yet­miş arşın uzunluğunda bir zincirle bağlayıp oraya sokun. Çünkü o yüce Allah'a inanmı­yor, yoksulun doyurmaya da teşvik etmiyor­du. Bu sebeple bugün burada onun bîr acıyanı yoktur." (69: 30-35).

Bu âyetler, sefaletin toplumdaki adaletsiz ve suni derecelendirmelerin bir işareti ve birşeylerin temelden yanlış olduğunun belirtisi ol­duğuna açıkça işaret etmektedir. Bu nedenle de en erken fırsatta yokedilmelidir. İlk önce, İslâm toplumunda aşırı boyutlara ulaşması engellenmeli ve eğer bu boyutlara ulaşmışsa, vakit kaybetmeksizin ortadan kaldırılmalıdır. Aksi taktirde, bütün toplum sefaletin hüküm sürmesinden kaynaklanan ifrat ve intibaksız­lığın doğurduğu sonuçlara katlanır ve Hesap Gününde Allah katında lânetli bir konuma düşer.

Sefaletle savaşmamak, denge (mizan) ve adalet içindeki kevnî sistemden hayat sistem­lerini ayırmak, toplumun dengesini ileri dere­cede bozmak anlamına gelir. Şüphesiz, den­gesizlik durumunda kalan toplum güven ve istikrarını sağlayamaz. Bu nedenle kâinatın diğer unsurlarıyla uygun dengeli bir konuma gelmek isteyen toplumlar bütün eşitsizlikleri ve aşırılıkları ortadan kaldırmak için gayret sarfedip, büyük adımlar atmalıdırlar.

Kur'ân dikkatle incelenirse salât ve zekât unsurlarının Allah'ın hukuku ve kulların hu­kuku gibi iki temel İslâmî kavramı ifade için kullanıldığı görülecektir. Kur'ân'da, Tevhid ve Hesap Günü dışındaki tüm konu ve kav­ramlardan daha fazla ve çok çeşitli vesilelerle sözü geçen salât ve zekat, çoğu zaman bir­likte zikredilmekte ve bunlara büyük önem atfedilmektedir. Bu İslâm sisteminde namaz ve zekatın önemine işaret eder.


Gerçek Müminliğin Belirtileri:
 
Enfal sûresi bu iki temel şartı yerine getiren­leri Gerçek Müminler olarak tanımlamakta­dır: "İman edenler ancak o kimselerdir ki ... namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarfederler. İşte gerçekten inanmış olanlar bunlardır." (8: 3-4), Tevbe sûresinde şöyle buyurulmaktadır: "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin veli­leridir; iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler. Allah'a ve pey­gamberlerine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir..." (9: 71). Nemi sûresinde de şöyle zikredilmektedir: "Bunlar, namaz kı­lan, zekât veren ve âhirete de kesin olarak inanan müminlere doğruluk rehberi ve müj­dedir." (27: 2-3).

Müminlerle Kâfirleri Ayıran Özellikler:
 
Namaz ve zekât gerçek mümini kâfirden ayırdeder. Tevbe sûresinde yer alan şu âyet buna işaret etmektedir: "...Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bıra­kın..." (9: 5). Yine aynı sûrede şu âyet mev­cuttur: "Eğer tevbe eder, namaz kılar, zekât verirlerse, sizin din kardeşiniz olurlar..." (9: 11).

Böyle Kişilere Büyük Mükâfatlar Vardır:

Bu iki unsar insanların sosyal hayatında bü­yük önem taşıdığından Allah bunları yerine getirenlere rahmet ve mükâfaat vadetmiştir: "İman edip sâlih amel işleyenlerin, namaz kı­lıp, zekât verenlerin Rableri katında ecirleri vardır..." (2: 277). Lokman sûresinde şu âyetler mevcuttur: "O kimseler namazı kılar­lar, zekatı verirler, âhirete de yakinen inanır­lar. İşte onlar Rablerinin yolunda olanlardır, işte onlar saadete erenlerdir." (31: 4-5). Fatır sûresinde ise şu âyeti görmekteyiz: "Allah'ın Kitabına uyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık sarfedenler, tükenmeyecek bir kazanç umabilirler." (35: 29).

Önceki Milletlerle Yapılan Ahitleşmenin Bir Kısmı:
 
Namaz ve zekat, insanların sosyal hayatında çok önemli olduklarından ve özellikle de ze­kat zengin sınıflardan fakirlere aktarımı sağ­ladığından Ehti Kitap'la yapılan Ahitleşmede yer almışlardır. Bu durumdan Bakara sûresinin şu âyetinde bahsedilmektedir: "İs-railoğullanndan 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel güzel konuşun, namazı kılın, zekâtı verin!' diye söz almıştık..." (2: 83).

Bütün Peygamberlere Aynı Kurallara Uymaları Emredilmiştir:
 
Enbiya sûresinde şöyle buyurulmaktadır: "Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara, iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik..." (21; 73).

Hz. İbrahim'e de Aynısı Emredilmiştir:
 
Hz. İbrahim ve çocuklarının yolları da aynı yoldu: "O, sizi seçmiş, babanız İbrahim'in yo­lu olan dinde... namaz kılın, zekât verin..." (22: 78).

Oğlu İsmail'e De Aynı Şey Vahyedilmiştir:
 
Meryem sûresinde şu ifadeler yer almaktadır: "(İsmail) çevresinde bulunanlara namaz kıl­malarını, zekât vermelerini emrederdi..." (19:55).

İsa'ya Da Aynısı Emrolunmuştur:
 
"-Beni mübarek kıldı ve yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekât vermemi emretti..."
(19:31).

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Namaz Ve Zekat
« Posted on: 26 Nisan 2024, 14:14:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Namaz Ve Zekat rüya tabiri,Namaz Ve Zekat mekke canlı, Namaz Ve Zekat kabe canlı yayın, Namaz Ve Zekat Üç boyutlu kuran oku Namaz Ve Zekat kuran ı kerim, Namaz Ve Zekat peygamber kıssaları,Namaz Ve Zekat ilitam ders soruları, Namaz Ve Zekatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes