Konu Başlığı: Müslüman Savaş Esirleri Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 29 Mayıs 2012, 16:56:38 Müslüman Savaş Esirleri Müslüman esirlerinin fidye miktarını ödeyerek salınmasını sağlamaya çalışmak bütün müslümanların, hem ferdî, hem de içtimaî, ahlâkî ve dinî yükümlülükleridir. Bir fert için fidye ödemek iyilik ve merhametin göstergesi olarak değerlendirilirdi. Müslümanlara, varlıklarını mümin savaş esirlerinin serbest bırakılması için harcamalarını teşvik eden birçok ayet ve hadis vardır. Bu aynı zamanda, ibadetleri yerine getirmekteki yanlışlık ve eksikliklerin tamamlayıcısı sayılır. Kur'an, kişinin varlığını tutsakların salınması için harcanmasını gerçek bir (itaat ve takva) (2: 177) olarak isimlendirir; yemin bozma (5: 89), hatayla bir mümini öldürme (4: 92) ve kadınlara 'zihar'da bulunmanın keffareti olarak zikreder. İslâm devleti, müslüman tutsakların serbest bırakılmasını sağlamaya çalışmakla görevlidir. Zekâtlarının bir bölümü esirlerin fidyesi olarak kullanılır. (9: 60). Fidye esir(ler)in sahibi ferde ya da onları elinde tutan devlete Ödenebilir. Müminleri, tutsakların salımmıyla görevlendiren Rasul'un konuyla ilgili birçok hadisi vardır. Şöyle dediği rivayet olunur: "Her kim mümin bir köleyi azat ederse, Allah da her tutsağa karşı onun vücudunun bir bölümünü, mahrem bölümleri de dahil, cehennem azabından azad edecektir." Bir Bedevî Arap, Rasul'a gelip kendisini Cennet'e götürecek bir amel öğretmesini istedi. Rasul 'ın cevabı: "Bir kişiye hürriyetini bağışla ve bir köleyi salıver." oldu. Bedevi ikisinin farklı olup olmadığını sorduğunda ise: "Hayır, bir kişiye hürriyetini bağışlaman o işi tek başına senin yapman; bir köleyi salıvermen ise onun ücretine yardımcı olmandır." dedi. Amr b. Abbas'ın rivayetine göre Rasul "Kişi, bir müminin hürriyetini bağışlarsa, bu onun Cehennem'den fidyesi olacaktır." buyurmuştur. Başka bir rivayette şunları söylemiştir: "En güzel sadaka, bir kölenin salınması için şefaattir." (Mişkât). |