๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ağustos 2012, 19:16:18



Konu Başlığı: Muhatabın Durumuna Göre Açıkla­ması
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ağustos 2012, 19:16:18
17- Muhatabın Durumuna Göre Açıkla­ması

Rasülullah, muhataplarının aklî seviyeleri­ne göre, onların anlayacakları şekilde konu­şurdu. Beyanlarında karşısındakinin haleti rûhiyesini dikkate alır, irşadın gerektirdiği en uygun tavır ve ifadeyi kullanırdı. Soyut ger­çekleri müşahhas (somut) hâle getirir, gaybî ve uhrevî hâdise, nimet, azap ve benzeri hu­susları, insanların alışıp gördükleri durumlar­la anlamalarına çalışırdı. Çünkü risaletin he­defi, her seviyeden fertleri ihtiva eden umum beşeriyeti irşad etmektir, sadece belirli ve yüksek bir kültür seviyesine hitabetmek de­ğildir. Bundan dolayı Hz. Peygamber 'in açıklamalarında, bu esas noktayı gözden uzak tutmamak gerekir.

Bir misâl: Cennet hakkında bilgi edinmek is­teyen bir bedevi ile Rasülullah arasında şöyle bir konuşma geçtiği rivayet olunmakta­dır; Bedevî: "Orada meyve bulunur mu?" "Evet, bulunur. Orada Tuba denilen bir ağaç da vardır." "Dünyamızdaki hangi ağaca ben­zer?" "Senin arzındaki ağaçlarlardan hiç biri­ne benzemez." Sonra Hz. Peygamber dedi ki: "Şam'a gittin mi?" "Hayır." Peygamber: "Şam'da cavza (ceviz veya bir nevi üzüm) denilen bir ağaca benzer ki, bir gövde üzerin­de yükselir, üst kısmı ise alabildiğine yayı­lır." "Kökünün (kaidesinin) genişliği ne ka­dardır?" "Senin henüz büyümüş genç deven yola düşse, ihtiyarlığından boyun kemiği kırı-lıncaya kadar (dolansa yine de) onun kaidesi­ni ihata edemezdi." "Onda üzüm olur mu?" "Evet." "Salkımın büyüklüğü ne kadardır?" "Yorulmak bilmez alaca karganın gidişiyle bir aylık mesafe kadardır." "Tanesinin bü­yüklüğü ne kadardır?" "Baban, sürüsünden hiç büyükçe bir teke kesmiş midir?" "Evet." "Peki, derisini yüzüp de anana vererek: 'Al da bunu bize kova yapıver.' demiş midir?" "Evet." Sonra bedevî dedi ki: "Şu halde o cennet beni de ailemi de doyurur." Rasülullah: "Evet, aşiretini de (doyurur)!" dedi (Müsned-i Ahmed, İbni Kesîr).

Bu karşılıklı konuşma, Kur'ân-ı Kerîm'in "Ne eksilen ne de yasaklanan her çeşit mey­veler arasında" (56: 32-33) âyetlerinin, bir Arap bedevisine Rasûlullah tarafından, onun alışkın olduğu şeylerle izahını ortaya koymaktadır. (S. Yıldırım, Peygamberimizin Kur'ân'ı Tefsin, Kayıhan yayınevi, İstanbul, 1983).