๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Ağustos 2012, 10:35:37



Konu Başlığı: Miras Hakkı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Ağustos 2012, 10:35:37
Miras Hakkı

İslam'dan önce hiçbir toplumda kadınlara miras hakkı verilmemiş ve bu alanda onlara çok kötü muamele edilmiştir. Ana babanın bütün mülkiyeti yalnızca erkeklere miras ka­lırdı.

Kadın ve erkeği aynı seviyeye getiren İslâm, miras hususunda da kadına hak tanımıştır. Böylelikle kadın, ana babasına, kocasına, er­kek kardeşi veya erkek çocuğuna vâris olabil­miştir. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Siret Ansiklopedisi, c. ÎI, bölüm 1). Şimdi bu vasıf yeni yeni diğer ülkeler tarafından benimsenmekte ve tanınmaktadır. Kadına, kocasının mirasçısı olma hakkını veren muhtelif kanunlar pek çok Doğu ve Batı ülkelerine intikal ettiği hâlde bunlar, İslâm Miras Kanunu'nun pek azmi teşkil etmektedir.

Kadınların, erkeklerle aynı hak ve ölçülere sahip oldukları halde, miras konusunda yarı hisse almasının sebebi ise şudur: Kadının her türlü hak ve hukuku erkeğin omuzlarına yük­lenmiştir. Evlenirken kocasından mehir alır. Geçimi ona aittir. Halbuki erkeğe böyle bir imtiyaz tanınmamıştır. Üstelik kadının geçim meselesi yalnız kocasını ilgilendirmez. Belki, kocanın bulunmadığı veya elinin daraldığı zamanlarda babası, ağabeyi, erkek kardeşi, hatta oğlu veya şeriatin görevlendirdiği her­hangi bir yakını kadına bakmak zorundadır. Görülüyor ki, kadına, hiçbir zaman erkekler kadar sorumluluk yüklenmemiştir. Bundan dolayı miras konusunda kadına düşen pay az­dır. Eğer sözü geçen imtiyazlardan sonra, bir de kendisine miras eşitliği tanınmış olsaydı, bu, erkeğe karşı bir zülüm olurdu (Mevdudi, Hicab).

Kadın, her ne suretle olursa olsun, eline geç­miş bulunan bütün mal, servet ve parada tam bir tasarruf hakkına sahiptir. İsterse bu servet ile ticarî faaliyette bulunabilir, meşru yollarla kazancım artırabilir. Bu servet üzerinde baba­sı veya kocası da olsa kimseye müdahale hakkı tanınmamıştır. Kadının geçimi, isterse kendisi büyük servet sahibi olsun, kocasının omuzlarına yüklenmiştir. Koca, ne olursa ol­sun, hanımına geçimi için gerekli parayı ver­mekten kaçmamaz. İşte İslâm, bu şekliyle ka­dının geçim işini öylesine sağlama bağlamış ve teminat altına almıştır ki, nerede ise, sos­yal hayatta erkeklerden daha iyi bir durumda olduğu söylenebilir.