Konu Başlığı: Mekanik Ve Dinamik Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Ağustos 2012, 14:43:56 Mekanik Ve Dinamik Dr. Seyyid Hüseyin Nasr'a göre, "Fiziğin sonraki gelişmeleri açısından Müslümanların kuvvet ve hareket meselelerine bulundukları katkılar büyük bir öneme sahiptir ve Batı bilim tarihçilerinin ilgi alanlarında merkezî bir yer işgal etme yolundadır. P. Duhem ve E. Mach tarafından başlatılan ve A. Meier, E. J. Dijksterhuis, J. Murdoch ve diğer bilginlerin izlediği öncü çalışmalar son dönem skolastik eserlerinin Aristo fiziğinin eleştirilmesinde ve Cezerî'nin otomatları böylelikle Galileo ve Newton'un çoğu fikirlerine kaynaklık etmede ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bundan da önce son dönem skolastiklerini etkileyen Müslüman müelliflerin eserlerine daha geniş bir ilgi gösterilmiştir. Pisa Diyalogu adlı eserinde Galileo, asıl itibariyle John Philoponus'a geri giden ve son şeklini çeşitli müslüman simalarca, özellikle daha önce adı geçen İbn Sina ve Molla Sadra gibi âlimlerce geliştirilmesine borçlu olan bu impetus teorisini kullanmıştır. Müslümanlar tarafından geliştirilen ikinci önemli kavram momentum kavramıdır. Bu kavram İbnü'l-Heysem tarafından Kitabü'l-Menâzır (Optik Hakkında Kitap) adlı eserinde tarif edilmiş ve kuvvetü'l-hareke adı verilmiştir. Bu kavramın önemi ve fizik tarihinin modern döneme kadar uzanan bütün devreleri boyunca varlığını inatla sürdürdüğü düşünülürse onu geliştiren İbnü'l-Heysem ve diğer müslüman fizikçilerin katkısı daha net anlaşılır. Müslümanların kayda değer bir diğer katkısı da 'Avempace dinamiği' olarak adlandırılan ve ismini Endülüslü filozof İbni Bâcce'den (Latince'de Avempace) alan fizik konusudur. Yine Pisa Diyalogu adlı eserinde Galileo, Aristo'nun (hız) teorisini tenkide tâbi tutarken, aslında İbni Bâcce'ye dayanıyordu. Nitekim bu filozofa ait fikirler Batı'da İbni Rüşd'ün Aristo'nun Fizika 'sının IV. Kitabını yazdığı şerhte İbni Bâcce'den yaptığı iktibaslar sebebiyle tanınmaktaydı. İbni Bacce yer çekimini, akılların felekleri döndürmesine benzer şekilde, cisimleri içinden hareket ettiren bir iç suret olarak kavramıştı. Onun bu fi-kileri yankısını Galileo'da bulacaktı. Genelde Müslümanlar Aristo fiziğinden bir çok yerde ayrılarak mekanik ve dinamiğin çeşitli dallarına önemli katkılarda bulunmuş ve hatta momentum gibi önde gelen kavramları geliştirmişlerdi. (Islamic Science, 139-140). Müslüman ilim adamları, hem hassas tartan hem de estetik özelliğe sahip terazilerin yapımına da büyük oranda katkıda bulunmuşlardır. Bu durum İslâm dünyasında günümüze kadar devam etmiştir. Basit makinalann ve mekanik aletlerin çalışma usûllerini de araştırmışlardır. Sabit b. Kurra (dokuzuncu yüzyıl) Batı'da daha sonra Liber Karatonis ismiyle meşhur olan manivelalar hakkındaki eseri yazmıştır. Bağdat'ta, Benû Mûsâ ve başkaları aynı konuda eser vermiştir. İbnü'l-Sa'atî (onücüncü yüzyıl) Şam saatini tanımlamıştır ve "orada pek çok karmaşık makine ve âleti tanımlayan bir dizi çalışmalar ortaya çıkmıştır. Bu tip çalışmalar Ebû'1-İzz el-Cezerî'nin meşhur eseri Kitab fi Marifet al-Hiyal el-Hendesiyya ile meyvasmı vermiştir; bu eser muhtevasının çeşitliliği ve güzel resmedilmiş tabloların bolluğu sebebiyle Batı'da türlerinin içinde en çok bilineni hâline gelmiştir. (Bkz.: A.K. Coomaraswamy, The Treatise of el-Cezerî on Automata, Boston, 1924; ve D. Hill, The Book of Knowledge of îngenius Mechanical Devices, Dordrecht-Boston,1974). Bugün Napoli müzesinde bulunan gök küresinin de mucidi olan Kaysar el-Hanefî su çarkı üzerine bir eser vermiştir. Diğer bazı Safevî ve Osmanlı müellifleri de otomatlar ve benzeri konularda eserler vermişlerdir." (Islamic Science, sh. 145 |