๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Ağustos 2012, 13:46:59



Konu Başlığı: Maruf Ve Münker
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Ağustos 2012, 13:46:59
Ma'ruf Ve Münker

Aynı sebepten dolayı Kur'ân mâ'rufu iyilik için, münker'i de kötülük için kullanmaktadır: "Onlar, Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emreder, kötülükten men'ederler; hayır işlerine koşuşurlar. İşte onlar iyilerdendir." (3: 114). Böyle olmak, Kur'ân'ın emridir. Ma'ruf kelimesi, bilmek anlamına gelen 'arafa kelimesinden türemiştir. Bu suretle ma'ruf olan, her yönden tanınan, bilinen bir şeydir. Münker, hiçbir yönden kabul edilemeyecek şey anlamına gelir. Kur'ân bu terimleri özel­likle kullanmaktadır; çünkü insanlar arasın­daki farklılıklar ne olursa olsun, her yönden iyi olarak bilinen ve aynı şekilde her yönden kötü olarak bilinen şeyîer vardır. Meselâ, he­pimiz gerçeği konuşmanın doğru, yalan ko­nuşmanın yanlış olduğu üzerinde hem fikiriz-dir. Herkes namusluluğun erdem, namussuz­luğun ayıp olduğunda hemfikirdir. Herkes ana-babaya itaatin, komşulara karşı müşfik olmanın, fakirleri korumanın ve mazlumlara yardım etmenin iyi olduğu üzerinde hemfikir­dir. Hiçkimse bu eğilimler konusunda farklı bir görüşe sahip değildir. Dünyanın bütün dinleri, bütün ahlâkî kurallar, bütün felsefeler, bütün topluluklar, diğer mevzularda hangi gö­rüşü savunurlarsa savunsunlar, evrensel ola­rak bilinen bu değerler konusunda aynı fikir­dedirler. Kur'ân'a göre, bu kategorideki de­ğerler, Allah'ın Din'inin insanlara tembih etti­ği değerlerdir. Bu tavır, vahyedilmiş dinlerin özünde olduğu için, o konuda hiçbir farklılık ortaya çıkmamıştır, bu yüzden evrensel olan bütün hak dinler tarafından kabul edilmiştir. Bu suretle Kur'ân, evrensel olarak herkesin doğru kabul ettiğini emredip, yanlış gördüğü­nü yasaklamaktadır. Başka bir deyimle Kur'ân, insanı evrensel olarak doğru görülen şeyleri yapmaya, evrensel olarak yanlış adde­dilen şeyleri yapmamaya yöneltmektedir. Bu münasebetle şu soru sorulmalıdır: "Kur'ân'ın böyle va'zettîği şeylere, niçin bir çokları mu­halefet etmektedir?"