๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ağustos 2012, 10:29:03



Konu Başlığı: Maddî Düşünceler
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 21 Ağustos 2012, 10:29:03
Maddî Düşünceler

Din olmaksızın, insan zihni kâinatın maddî yapısının ötesine geçemez, dinsiz bir İnsan, çok tabiî olarak, diğer insanların haklarını dikkate almadan, mala önem verir ve her tür­lü menfaat ve nimetin sadece kendisine ait olması için çabalar. Materyalist ve komünist İnsanlar için dürüstlük, aşk, fedakârlık gibi asil his ve niteliklerin hiçbir önemi yoktur. Herşeyden Önce, bir materyalist veya komü­nist, hiçbir maddî karşılık veya fayda olma­dan, niçin fakir ve muhtaca yardım olsun di­ye zenginliğinin bir kısmını versin? Sonuç olarak, bu tip insanlar hırslarına yenik düşer, para peşinde koşar ve her yolu meşru bilerek nefislerinin isteklerini tatmin ederler. Bu dünyada elde edebilecekleri her şeyi topla­maya kalkar ve hiçbir şeyi kaçırmak isteme­dikleri için taleplerinin yanlışlığı veya hak­sızlığı onları ilgilendirmez.

Kur'ân, insanın isteklerine ve zenginlik arzu­suna gereken önemi vermekte ve onlara hak ettikleri kadar ilgi göstermektedir. Fakat bu­nunla beraber onları yüce ve daha ulvî gaye­lere yöneltmeye çalışmaktadır: "İnkâr edenle­re dünyâ hayatı süslü gösterildi; (onlar) ina­nanlarla alay ederler. Oysa korunanlar, kıyamet  gününde  onlardan  Üstündürler.

Allah, dilediğine hesapsız rızık verir" (2:212). Al-i Imrân sûresinde şöyle buyurul-maktadır: "Kadınlardan, oğullardan kantar-larca yığılmış altın ve gümüşten, (otlağa) sa­lınmış atlardan, davarlardan ve ekinlerden gelen zevklere aşırı düşkünlük, insanlara süs­lü (cazip) gösterildi. Bunlar, sâdece dünya hayâtının geçimidir. Asıl varılacak güzel yer, Allah'ın yanındadır. De ki: "Bunlardan daha iyisini size söyliyeyim mi? Allah'tan korkan­lar için Rabbleri katında altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, ter­temiz eşler ve Allah'ın rızâsı vardır." Allah, kullan görür." (3:14-15).

En'âm sûresinde, bir mümin ve bir müşriğin tavır ve amelleri şöyle karşılaştırılmaktadır: "Ölü iken hayat verdiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdi­ğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yaptıkları böyle süslü gösterilmiş­tir." (6:122). "Ölü iken" ifadesi "cehalet ve anlayış yokluğu içindeyken", "hayat verdiği­miz" ifadesi ise "bilgi ve anlayış verip, haki­kati tanıyabilecek zihin düzeyine çıkardığı­mız" mânasındadır. Gerçekten doğruyu eğri­den ayıramayan ve doğru yolu bilmeyen fizi-ken canlı kabul edilebilirse de aslında o, ken­disini gerçekten insan yapacak "hayat"tan mahrumdur. Yaşayan bir insan değil, ancak hayat süren bir hayvandır. Yaşayan bir insan ise, ancak doğruyu eğriden, iyiyi kötüden, haklıyı haksızdan ayırabilendir."

Bu ve buna benzer birçok ayet şu gerçeği tas­dik etmektedirler ki, Kur'ân tarzı maddî dü­şünce ve madde âleminde Yaradan'ı tanıma­ya, kâinatın sırlarını, güçlerini ve hârikalarını ifşa etmeye çalışmakta ve insana tabiatın güç ve hazinelerinden istifade etmesini tavsiye et­mektedir. Aynı zamanda, bu maddî güç ve kuvvetlerin, insanlığın istifadesi için Allah tarafından yaratıldığını vurgulamaktadır.

Bunun yanında, bütün maddî zenginliği, insa­nın âcil ihtiyaçlarını karşılaması, hem maddî, hem de manevî olarak hayatının niteliğini ge­liştirmesi için bir vasıta olarak görmektedir. Bu noktada Kur'ân'ın sınırlayıcı bir özelliği yoktur.

Şüphesiz, bu tarz maddecilik, ebedî mutlulu­ğun temeli olup, kâinatın ve Kur'ân'ın mantı­ğı ile tamamen uyum içindedir.

Dolayısıyla, İslâm'da madde, şu anda düşü­nüldüğü gibi ne herşeyin en önemlisi, ne de küçümsenecek ve ihmâl edilece bir şeydir. Samimi bir mümin, maddeyi kullanır ve bu hayatın bütün heyecanlarını, nazlarını ve ni­metlerini tadar, fakat bütün bunlar onu daha büyük bir gayret ve coşkuyla Allah'a ibadete iter ve bunu da Allah'a daha bağlı yapar.

Kur'ân, insanları maddî dünyayı, onun muh­telif güç ve imkânlarını kullanmaya, tabiattaki hârikalar ve tezahürler üzerinde etmeye ve onun kaynaklarını kendi fayda] için kullanmaya, herşeye ve her yere nüf ' eden Allah'ın Kudretini tespit etmeye ve hj setmeye davet etmektedir. Hakikaten, hayat her anında insana Allah'ın işaretlerini sergileyen, Allah'ın varlığına şahitlik eden, insanı zihnini ve kalbini Allah'ın şan ve yüceliğini yönlendiren ve O'nun âyetlerinden biri olan maddedir: "(Allah) geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar; güne­şi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belirtil­miş bir süreye  kadar akıp gidiyor.  îşte Rabb'iniz Allah budur, mülk O'nundur." (35:13).

Al-i Imrân sûresinde şöyle buyurulmaktadır: "Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez O'na teslim olmuştur ve O'na döndü­rülüp götürüleceklerdir." (3:83). Benzer ifa­deler Lokman sûresinde de yer almaktadır: "Görmediniz mi Allah, göklerde ve yerde bu­lunan şeyleri size boyun eğdirdi ve size zahir ve bâtın (dış ve iç; görülen, görülmeyen; bil­diğiniz ve bilmediğiniz) nimetlerini bol bol verdi? Yine de insanlardan kimi var ki ne bil­gisi, ne yol göstereni ve ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışır (du­rur)." (31: 20).

Kur'ân, insana maddî dünya hakkında bilgi ve idrak sunarak, onun yavaş yavaş Yaratıcı­sına yönelmesini sağlamaktadır. İnsanları ha­yatın yalın hakikatlerine, herşeyde Yaradan'in ayet ve işaretlerini görebilecekleri dış dünyaya ve kendi iç dünyalarına yaklaştır­maktadır. Hem maddî dünyaya hakim olma­ları için maddî kaynaklardan istifade etmele­rini, hem de Ezelî ve Ebedi olan Allah karşı­sında maddî dünyanın fâni olduğunu ve bu dünyanın maddî seviyesinin Ötesinde nihai olarak O'na döndürüleceklerini bilmelerini is­temektedir: "Onlardan kimilerini denemek için kendilerini yararlandırdığımız dünya re­fahında gözün kalmasın. Rabbinin sana ver­diği nimet hem daha değerli, hem daha kalıdır" (20: 131). Kasas sûresinde şöyle buyrulmaktadır: "Size verilen herşey, bu dün-bayatının geçimi ve süsüdür. Allah katın­daki İse daha hayırlı ve süreklidir. Hâlâ bunu düşünmeyecek  misiniz?"   (28:   60)  Şûra üresinde, de benzer ifadeler yer almaktadır: "Size verilen şeyler, dünya hayatının geçimidir. İnanıp Rab'lerine dayananlar için Allah'ın vanında bulunanlar ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır." (42: 36J. (Abdul Monem Khallaf, Islanüc Materialtsm and its Dimensions, sh. 83-184).