> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kureyşle Savaş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kureyşle Savaş  (Okunma Sayısı 1299 defa)
29 Mayıs 2012, 17:05:14
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 29 Mayıs 2012, 17:05:14 »



Kureyş'le Savaş

Peygamber ve ashabını yurtları Mekke'­den ayrılıp, Medine'ye yerleşmek zorunda bı­rakan Kureyşliler, onlara burada da rahat ya­şamalarına izin vermemişti. Hicretin ilk beş yılında Kureyşliler, Medineli müslümanları ve onların inançlarını ilelebet ortadan kal­dırmak için mütecaviz üç askeri akın düzen­lediler. Ancak Peygamber 'ın cesareti, ka­rarlılığı, askerî ve siyasî dehası onların bu plânlarını boşa çıkardı. Hendek Savaşında­ki son akınları ile de morallari tamamıyla çöktü. Sonraları Rasulullah'a karşı her­hangi bir askerî saldırıyı başlatacak cesaret ve güçleri kalmadı. Askerî yenilgiye uğradı­lar (Bedir Muharebesinde), moral yenilgisi­ne katlanmak zorunda kaldılar (Uhud Har­binde), utandırıcı psikolojik yenilgiye düştü­ler (Hendek Savaşında). Saldırgan askerî plânları bütünüyle ezildi ve Rasul'a karşı etkili bir aksiyondu bulunmaya hiçbir zaman cesaret edemediler. Bu husus, Kureyşliler Hendek muharebesinden geri çekilmelerini takiben Rasulullah tarafından haber ve­rilmişti. Düşmanlarının geleceğe yönelik plânlarını doğru bir şekilde değerlendirmesi ve kuzeyde Hayber yahudileri, kuzey­doğuda Gatafan ve Kasra kabileleri ile gü­neyde Kureyş şeklindeki müttefik üçlü kuv­veti bütünüyle ezmek için kendi plânlarını hazırlaması onun siyasî ileri görüşlülüğünü göstermektedir.

Ülkede kanun ve nizamın yeniden düzenlen­mesinden önce kuzey ve güneydeki iki güç­lü düşmanlık merkezini askerî ve siyasî yön­den yoketmek veya en azından etkisiz hale getirmek gerekliydi. Bunlarla aynı anda yüzyüze gelip karşılaşmak ve istenen sonuca ulaşmak, eğer imkânsız değilse de, çok güç­tü. Diğer bir alternatif askerî güçlerini teker teker yok etmek ise de Medine'nin iki güçlü düşman arasında olması sebebiyle, Rasulul­lah Mekke'ye doğru ilerleyecek olsa Hay­ber yahudileri müttefikleri Gatafânlarla Me­dine'ye saldırabilecekleri için pratik bir çö­züm değildi. Güç ve ayırtedici.bir durumdu. Bu yüzden pasifleştirmek, böylece diğerini yok etmek için kendine zaman kazandırmak amacıyla Peygamber iki güçten biriyle ba­rış antlaşması akdetmeyi düşündü.

Mesele, tarafsızlaştırmak için bu tür bir dost­luk yahut tarafsızlık antlaşmasının kiminle yapılması gerektiğine karar vermekti. Gata-fân ve Kasara kabileleri yerleşik değillerdi. Geçimlerinin esas kaynağını yağma ve çapul­culuğun oluşturduğu göçebe insanlardı. Ah­lâkî kaideleri ya da hayat ilkeleri yoktu. Her­hangi bir kayıt altında onlara güvenilmezdi. Hayber yahudileri kültür ve ırk yönünden Araplardan farklıydılar. Çoğu Medine'den sürülerek mallarından mahrum kalmış olup, malların ve evleri geri verilmedikçe bunu unutacak da değillerdi. Bu insanlar kapita­listtiler; varlıklarını ve mülklerini her şeyden çok severlerdi, başka şeylerle tatmin olamaz­lardı. Yanısıra güvenilir de değildiler; çünkü ne zaman dönmelerinin kendi faydalarına olacağını düşünürlerse, sözlerinden dönerler­di. Sonuç olarak bu iki topluluktan herhan­gi biriyle barış antlaşması beklentisi parlak değildi ve bunlardan özellikle yahudiler çok zengin olduklarından kazanılacak bir zafer müslümanlara büyük ganimet getirecekti. (Dr. Muhammed Hamidullah, 'The Müslim Conduct of State', 1977 sh. 159).

Diğer taraftan bütün muhacirler Mekke'den gelmişlerdi, Kureyşlilerle de akraba idiler. Birkaç yıldır süren acımasız mücadele ve sa­vaşa rağmen Kureyş'in çoğunluğu barış ve uzlaşma istiyordu. Ayrıca, müminlerin kıb­lesi ve hac merkezi Kabe, Mekke'de idi. Ku-reyşlilerin bütün Araplarla ekonomik ve kül­türel ilişkileri vardı ve Arap yarımadasında­ki topluluklardan daha fazla marifet ve id­rak sahibi idiler. Sözlerine riayeti ve karak­terce sağlamlıkları gibi değerli meziyetleri vardı. Kabilevî refahları için tüm mal varlık­larını ve sahip olduklarını feda edebilirler­di. Devlet meselelerinin yönetiminde diğer Arap kabilelerinden daha yetenekli, daha mahir idiler. Bu şartlar altında Kureyş'in İslâmla hidayet bulması onların imhasından daha faydalı olacaktı.

Pratik ve duygusal bakış açısından Kureyş-le antlaşma umudu yahudilerle olandan da­ha kullanışlı ve daha cesaret verici idi. Ku­reyş'in müslümanlarla barış yapmaya yanaş­ması daha muhtemeldi. Onlar zaten üç sa­vaşta moral ve askerî hezimete uğramışlardı ve Rasulullah'i askerî yönden mağlup edemiyeceklerini bilmekteydiler.Kureyş'in gücü zamanla azalırken Rasul'ın gücü ve etkin­liği her geçen gün artmaktaydı. Ticaret yol­larının müslümanlar tarafından bloke edil­mesi sebebiyle ekonomik baskı altındaydılar. O sıralar Hicaz kıtlığın pençesinde idi ve yiyecek malzemelerinin merkezi olan Yemen1 de İslâm'ın nüfuzu altına girmişti. Bu yüz­den Kureyş büyük sıkıntı içerisindeydi. Var­lıklı Mekkeliler bile kıtlıktan etkilenmişler­di. Ancak bu tesirlerin en kötü olduğu bir dönemde Mekke'nin kıtlığa uğramış fakir ve düşkünlerine yardım etmek için Rasulullah, Yemen'in liderine onların hububat mal­zemelerini yenilemelerini ve buna da beşyüz dinar eklemelerini emretmiştir. Rasul'ın bu iki göze çarpıcı iyi niyet gösterisi Mekke halkının kalbini kazandı ve müminler için olumlu bir atmosfer oluşturdu. Ay­nı sıralarda Rasul, Habeşistan'a göç eden ve orada kocasının hıristiyanlığı seçtiği Ebu Sûfyan'm kızı Habibe ile evlenmek için akit-leşmişti. (Dr. Muhammed Hamidullah, a.g.e.).

Bu süre zarfında oluşan diğer güzel olaylar, iki şehir halkı arasındaki karşılıklı hediyeleş-melerdi. Savaşların yasaklandığı kutsal şehir­de düşmanın en sıkı mensubu dahi yakalan­sa bir zarar verilmeden bırakıldığı Hac mev­simi de yaklaşmaktaydı. Müminler Kâbeyi kıbleleri, dinlerinin bir parçası ve İnançları­nın beş temel direğinden biri olan haccın merkezi olarak kabul ediyorlardı. Bütün bunlar Kureyşliler ve Mekke'nin diğer insan­ları üzerinde müslümanlar lehine çeşitli psi­kolojik etkileri elbette bırakacaktı. Kabe'nin muhafızları olarak Kureyşliler özel bir imti­yaz hakkına sahiptiler, merkezî bölgeye yer­leşirlerdi; nitekim bu prestijlerini korumak zorundaydılar. Bu yüzden uygun bir fırsat gözlüyorlar ve bu yönde Rasulullah'ın ilk adımı atmasını bekliyorlardı. Kadere bağlı olarak, Rasul'ın önceden haber verdiği şe­kilde Romalıların elinde Perslerin yenilgisi de bu sıralarda gerçekleşmiş ve bu da Mekkeli-leri Rasulullah ve onun getirdiği din lehi­ne etkilemişti.

Rasulullah, iki şehir halkını siyasî, hissî ve psikolojik çerçevede etkileyen bu faktör­leri dikkatlice mütalâa ederek İslâm tarihin­de dönüm noktası olarak bilinen tarihî bir karar aldı. Hac aylarında Umre için Mekke1 ye gitme kararı, gerçek bir devlet adamının mahir hamlesi ve siyasî dirayeti idi. Müslü­manlar Kureyş'le savaş halinde iken Mekke1 ye gitmeyi başka bir kimse aklının ucundan bile geçirmezdi. Ancak Peygamber bu plâ­nı düşündü; eğer cömert sınırlarla yapılırsa Kureyş'i kendilerine yaklaştıracağını umut ediyordu. Allah'ın lütfuyla Rasul'ın um­duğu üzere umre seyahati, hükümlerine gö­re aralarında 10 yıl süreyle barışı vaadeden Hudeybiye antlaşmasıyla neticelendi. Hu-deybiye antlaşması tarihin bütün akışım değiştirdi. Mekkelilere müslümanlarla serbestçe karşılaşma ve önyargısız olarak fikir teatisin­de bulunma imkânı verdi. Bu antlaşmadan sonraki iki yıl içinde diğer zamanlara göre daha fazla insanın müslüman olduğu söylen­mektedir. Halid b. Velid ve Amr el-As gibi insanlar bu dönemde müslüman olmuşlar­dı. (Dr. Muhammed Hamidullah, a.g.e.).

Kureyşle barışı sağlayan Rasul, ardından Hayber yahudileri problemini halletmeye yö­neldi. Onları şaşırttı ve fazla güçlükle karşı­laşmadan tüm müstahkem yerleri ele geçir­di. Mekkeliler antlaşmanın şartlarını ihlâl et­tiler, böylece ertesi yıl Rasulullah, Mek­ke üzerine yürüdü ve şehri kan dökülmeden ele geçirdi. (Ayrıntılı bilgi için "Eşsiz Bir As­kerî Lider" bölümüne bakınız.). Kuzeyde ve doğuda karşıtlarını teker teker, kolaylıkla ve fazla kan dökmeden yoketme tarzı, Peygam­ber'ın siyasî ileri görüşlülüğünü gösterir. O, kendisinin de ortalarında kaldığı askerî açıdan kendinden çok üstün iki güçle karşı karşıya idi. Her ikisini de çok zarif ve başa­rılı şekilde pasifize etmesi, onun devlet ada­mı olarak büyüklüğüne şahitlik eder. Kureyş ve yahudilerine yaşlı devlet adamlarının si­yasî manevraları, onun kolay fakat müstes­na siyasî ve askerî hareketleri karşısında büs­bütün başarısızlığa uğradı. Bu iki süper gü­cün boyun eğdİrilmesi İle Araplara karşı sa­vaş pratik olarak kazanıldı ve kalanlar İs­lâm'ın bayrağı altında sessizse toplandı, ki bu Arap Yarımadası Rasulullah 'ın siyasî mücadelesinin aşılması gerekli son engeliy­di. Böylece onun siyasî etkinliği tüm Arap Yarımadası üzerine yayıldı ve Medine, kuzey­de Roma İmparatorluğu sınırına, güneyde Arap Denizi'ne ve doğuda Pers İmparator­luğu sınırına kadar uzanan İslâm devletinin karşı gelinmez başkenti olarak tanındı. (Ra­sul'un vefatındaki Arabistan siyasî hari­tasına bakınız).


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kureyşle Savaş
« Posted on: 24 Nisan 2024, 20:09:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kureyşle Savaş rüya tabiri,Kureyşle Savaş mekke canlı, Kureyşle Savaş kabe canlı yayın, Kureyşle Savaş Üç boyutlu kuran oku Kureyşle Savaş kuran ı kerim, Kureyşle Savaş peygamber kıssaları,Kureyşle Savaş ilitam ders soruları, Kureyşle Savaşönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes