๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Ağustos 2012, 16:44:30



Konu Başlığı: Kurâna Göre Çıkış
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Ağustos 2012, 16:44:30
Kur'ân'a Göre Çıkış

Kur'ân'daki Çıkış kıssası, ana hatlarıyla Tevrat'takine benzer. Kur'ân kıssasını bir araya toplamak gerekir, zira o, Kitabın çeşitli parçalarına dağılmış olan unsurlardan oluş­maktadır.

Çıkış zamanında hüküm süren Firavununkimliğini belirtmek İmkânı verecek herhangi bir şahıs adını Tevrat gibi, Kur'ân da zikret­miyor. Bilinen tek şey, onun danışma mecli­sinde bulunanlardan birinin Haman adını ta­şıdığıdır. O, Kur'ân'da altı defa anılır: Kassas (28): 6, 8 ve 38; Ankebut (29): 39: Mü'min (40): 24 ve 36.

Firavun Yahudilere işkence uygular:

"Musa, kavmine demişti ki: 'Allah'ın size olan nimetini hatırlayın, O sizi Firavun so­yundan kurtardı. Onlar sizi, işkencenin en kö­tüsüne koşuyorlar, oğullarınızı kesiyorlar, ka­dınlarınızı sağ bırakıyor(utanca boğuyorlar­dı. Bunda Rabbinizden size büyük bir imti­han vardı." (14: 6).

Bu işkence, aynı tabirle A'râf sûresi (7) 141. âyette de hatırlatılır. Fakat Kur'ân, Tevrat'ın yaptığı gibi, angaryaya koşulan Yahudiler ta­rafından inşa edilen şehirlerin adlarını zikret­mez..

Musa'nın ırmağın kıyısına bırakılırı Tâhâ ve Kassas sûrelerinde (20: 39-40 ve 28: 7-13) anlatılır. Kur'ân'ın anlatışında Musa'yı bulup alan, Firavun'un adamlarıdır. Nitekim Kas­sas sûresinde şunu okuyoruz:

"Nihayet onu Firavun ailesi aldı ki kendileri­ne bir düşman ve başlarına bir dert olsun. Gerçekten Firavun, Hâmân ve askerleri yanı-lıyorlardı. Firavun'un karısı dedi ki: '(O), ba­na da sana da göz bebeği (olacak, çok sevimli bir çocuk). Onu öldürmeyin, belki bize fay­dası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.' (Onu almakla hata ettiklerini) anlamıyorlardı." (28: 8-9).

İslâmî gelenek, Musa'ya ihtimam gösteren Firavun hanımının Asiye olduğunu kabul eder. Kur'ân'a göre, Musa'yı bulup alan Fira­vun'un karısı değil, onun 'adamları', yani sa­ray halkıdır.

Musa'nın gençliği, Medyen ülkesindeki ikâmeti, evlenmesi Kassas sûresi (28): 13-28'de anlatılır. Ateşli Çalı olayı, özellikle Tâhâ sûresinin (20): 30-35 âyetlerinde yer alır.

Kur'ân, Tevrat'ın uzun uzadıya tasvir ettiği gibi, Mısır üzerine ilahî azap olarak gönderi­len on felâketi anlatmaz, fakat beş felâketi sa­dece isim olarak zikreder: taşkın, çekirge, kımıl, kurbağalar ve kan {A'râf sûresi [7]: 133).

Kur'ân, Mısır dışına kaçışı, Tevrat'ın verdiği coğrafî unsurları ve inanılması güç rakam de­ğerlerini zikretmeksizin anlatır. Gerçekten, Tevrat'ın öne sürdüğü gibi 600.000 erkeğin ve onlarm ailelerinin, çölde bu kadar uzun bir süre ikâmet etmeleri pek anlaşılır şey değil­dir.

İbranilerin ardına düşen Firavun'un Ölümü Tâhâ sûresinde şöyle anlatılır: "Firavun as­kerleriyle onlarına ardına düştü, deniz onları örttü." (20: 78

Yahudiler kurtuldular. Firavun boğuldu, fakat cesedi bulunur ki bu, Tevrat'ın zikretmediği son derece önemli bir husustur:

"İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak için on­ların arkalarına düştü. Nihayet boğulma ken­disini yakalayınca (Firavun): 'Gerçekten İsra-iloğullarmm inandığından başka tanrı olmadığına inandım, ben de müslümanlardanım!' dedi. 'Şimdi mi? Oysa daha önce isyan etmiş, bozgunculardan olmuştun?' (denildi). 'Bugün senin bedenini (denizin dibinden) kurtaraca­ğız ki, senden sonra gelenlere ibret olasın." (10:90-92).

Bu bölüm şu iki açıklamayı yapmayı gerekti­rir:

a- Söz konusu isyan ve saldırganlık hâli, Hz. Musa'nın, Firavun nezdinde yaptığı İkna te­şebbüslerini gözönünde bulundurmakla anla­şılmalıdır.

b- Firavun'un kurtarılması, onun cesedi için anlaşılmalıdır. Çünkü âyette açıkça ifade edildiği gibi: "(Firavun) Kıyamet Günü, kav­minin önünde gidip, onları ateşe götürecek­tir." (11: 98) Firavun ile taraftarları cehen­nemlikler arasındadır.

Bu gerçekler tarihî, coğrafî ve arkeolojik bil­gilerle karşılaştırılabilir. Kaydetmek gerekir ki Kur'ân kıssası, Tevrat kıssasından şu noktalarda ayrılmaktadır:

1- Kur'ân'da, yer isimleri belirtilmez: Hz. Musa'nın taraftarları olan İbranilerin kur­duğu   şehirlerin  adlan,   yahut Çıkış güzergâhındaki  yer ve  şehir  adları, Kur'ân geçmez.

2- Musa'nın Medyen'de bulunduğu sırada, Mısır'da bir firavunun Ölmüş olduğu Kur'ân'da bildirilmez.

3- Musa, Firavun'a gidip onu davet ettiğin­de yaşının kaç olduğuna dair bir ayrıntı Kur'ân'da yoktur.

4- Hz. Musa'nın beraberindekiler konusun­da, Kur'ân'da herhangi bir rakam İfadesi yer almaz. Oysa bu husus Tevrat'ta, ina­nılmayacak boyutta şişirilmiştir (600.000 erkek ve ailesi ki, iki milyonu aşkın in­san demektir).

5- Tevrat'ta, Firavun'un cesedinin, onun ölümünden sonra kurtarılacağına dair bir bahis yoktur.

İki kıssa arasında, bizim için şu anda önemli olan ortak noktalar ise şunlardır:

1- Hz. Musa'nın taraftan olan Yahudilere Firavun'un işkence uyguladığı, Kur'ân tarafından da doğrulanmaktadır.

2- Mısır Krah'nm ismi her İki Kİtap'da da geçmemektedir.

3.-  Mısırdan çıkıştan sonra Firavun'un öldü­ğü, Kur'ân tarafından doğrulanmaktadır.