> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kuran Mucizesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuran Mucizesi  (Okunma Sayısı 601 defa)
10 Haziran 2012, 10:30:44
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Haziran 2012, 10:30:44 »



Kur'an Mucizesi

Kur'an-ı Kerim'in kendisi Rasulullah'ın insanlara getirdiği en büyük mucizedir. Onun bir benzeri asla meydana getirilmemiştir, hiç­bir zaman da getirilemiyecektir. Bu gerçek, onun İlâhî bir kitap olduğunun ve Muham­med'ın da onu insanlara önderlik için göndermiş olan Allah'ın rasulü (elçisi) oldu­ğunun inkâr edilemez bir ispatıdır. Kur'an-ı Kerim birçok yönden mucizedir. Buna işa­ret eden çok sayıda ayet bulunmaktadır. Bunların en bariz olanı insanlara benzer bir kitap veya birkaç sure ortaya çıkarmalarını teklif eden açık meydan okuyuş, sadece li­san ve üslup olarak benzer bir kitap yazmak­la ilgili değildir. Aslında, bu yapıda, bu aza­mette böyle güzel bir yüce, muhtevalı ve sa­de, baliğ bir hitabetle yalnız Arapça değil her lisanda bir meydan okumadır. Kur'an-ı Ke­rim bin dört yüz yıldır hiç kimsenin bir ben­zerini ortaya koyamadığı bir kitaptır. İşte Kur'an böyle bir mucizedir. (Ebû'l Alâ Mev-dudi,Qur'an Number,Urduca,Cilt I,sh.279-283) Vahyedilmiş İlâhî kitapların üslubu bu konuda bilgisi olan herkesçe hemen ayırde-dilebilir. Bunların üslubu insanların yazdığı kitaplardan farklıdır. Bunlar, hem şekil, hem üslup ve lisan olarak, hem de konuları bakı­mından farklıdır. Konuların sıralanışı ve ge­lişi ve bunların ortaya koyucularının farklı­lığı aşikârdır. İlâhî kitaplar üzerinde ihtisas sahibi olanlar bütün bu farklılıkları tama­men ve kolayca anlayabilirler. Bir kitabı oku­duklarında onun İlâhî veya insan menşeli ol­duğunu söyleyebilirler. Kur'an-ı Kerim'in üs-tubu, tertibi ve özellikleri, Musa ve İsa gibi Muhammed 'a vahyedilmiş bir kitap olduğunu ispat edecek şekilde ele alınacak­tır.

Şeytan'ın Düzeninden Muhafaza. "Ayetleri­mizi çekişmeye dalanları görünce, başka bir bahse geçmelerine kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturursa hatırladıktan son­ra artık zulmedenlerle beraber olma!1 (6: 68). A'râf Suresi'nde şöyle buyurulur: "Şeytan seni dürtecek olursa Allah'a sığın, doğrusu O işitir ve bilir." (7: 200). Nahl Suresi'nde de şu ifade yer almaktadır: "Kur'an okuyaca­ğın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sı­ğın (Eûzu billahi mineşşeytanirracim de). Doğrusu şeytanın, inananlar ve yalnız Rab-lerine güvenenler üzerinde bir gücü yoktur. Onun gücü, sadece kendisini dost tutanlara ve Allah'a ortak koşanlaradır." (16: 98-100). Secde Suresi'nde ise şöyle denmektedir: "Eğer şeytandan kötü bir düşünce, seni dür­tecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir." (41: 36).

Tedricî Vahiy. Kur'an-ı Kerim, Rasulullah'a zaman içinde tedricen vahyedilmiştir. Rasulullah, vahyedilen ayetleri unutma­mak için bazan aceleyle tekrarlardı. Bunun üzerine, Allah-u Teâlâ ayetleri okumakta ace­le etmemesini, çünkü onu kendisine Allah'ın belleteceğini, dolayısıyla bunları unutma­sının mümkün olmadığını Rasulullah'a bildirmiştir. "Gerçek Hükümdar olan Allah yücedir. (Ey Muhammed!) Kur'an sana vahyedilirken vahiy bitmeden (unutmamak için) acele okumaya kalkma. 'Rabbim! İlmimi ar­tır.' de." (20: 114). Kıyamet Suresi'nde de şun­ları okuyoruz: "(Cebrail sana vahyi bitime-den) acele edip, beraber söyleme (yalnız din­le). Onu (kalbine) yerleştirmek ve onu sana okutturmak Bize düşer. Biz onu sana oku­duğumuz zaman okunmasını dinle. Sonra onu sana açıklamak Bize düşer." (75: 16-19).

Suresi'nde ise şöyle buyurulmuştur: (Ey Muhammed!) Sana okutacağız ve sen unutmayacaksın. Yalnız Allah'ın dilediği müstesna. Doğrusu açığı da, gizliyi de bilen O'dur. Seni, en kolay yolu tutmaya muvaf-fat edeceğiz." (87: 6-8). Furkan Suresi'nde, müşriklerin sorularına cevap olarak Rasulullah'a Şöyle denmektedir: "İnkâr edenler; 'Kur'an ona bir defada indirilmeli değil miy­di?' dediler. Biz onunla senin kalbini sağlam-laştırdık (kolayca ezberlemeni sağlamak ve çeşitli olaylara karşı yeni gelen ayetlerle kal­bini takviye etmek) için onu böyle (parça parça indirdik) ve onu ağır ağır okuduk." (25: 32).

Kur'an-ı Kerim'in ilk İnen Ayetleri. "Yara­tan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alaktan (kan pıhtısı biçimi alan embriyodan) yarat­tı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O, kalemle öğretmiştir. İnsana bilmediğini öğretti." (96: 1-5).

Bazı Ayetlerin Neshedilmesi. "Biz daha iyi­sini veya benzerini getirmedikçe bir ayetİ(n hükmünü) yürürlükten kaldırmaz veya onu unutturmayız. Allah'ın her şeye kadir oldu­ğunu bilmez misin?" (2: 106).

Kur'an-ı Kerim'in Meydan Okuması. Kur-an-ı Kerim'in Rasulullah'a vahyolunma-sından beri bin dört yüz sene geçmiş olma­sına rağmen onun meydan okuması halâ ce­vapsızdır. Şayet, Kur'an'ın Muhammed tarafından yazıldığını düşünen varsa, doğru­lardan iseler onun, hatta bir suresinin ben­zerini ortaya koyabilirler mi? "Bu Kur'an, Allah'tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir. Ancak kendinden öncekini doğru­lar ve o kitabı açıklar. Âlemlerin Rabbinden geldiğinde şüphe yoktur. Yoksa, 'Onu uydurdu' mu diyorlar? De ki: 'Eğer doğru iseniz onun benzeri bir sure getirin ve Allah'tan başka çağırabildiklerinizi de çağırın!' " (10: 37-38).

Gaybın Vahyi. "(Ey Muhammed!) Bunlar sana vahyettiğimiz, görünmez âlemin haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken, sen onların ya­nında değildin; çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin." (3: 44). Yusuf Suresi­nde İse şöyle buyurulmaktadır: "(Ya Mu­hammed!) Bu, sana vahyettiğimiz gayb ha-berlerindendir. Onlar kararlarını verip, hile yaparlarken sen yanlarında değildin." (12: 102). Kasas Suresi'nde de şöyle ifade edil­mektedir: "(Ey Mulıammed!) Musa'ya hük­mümüzü bildirdiğimiz zaman, batı yönün­de (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun. Ama biz nice nesiller var etmiştik. Üzerinden uzun za­man geçti. Sen Medyen halkı arasında bu­lunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun, fa­kat o haberleri sana gönderen Biziz. Sen, Musa'ya hitabettiğimiz zaman da Tur'un ya­nında değildin. Senden önce kendilerine uya­rıcı gelmeyen bir kavmi uyarman için Rab­binden bir rahmet olarak gönderildin; belki düşünüp öğüt alırlar." (25: 44-46) Şûra Su­resi'nde Muhammed'in kendisine vahyedilen üzerinde en ufak bir kontrolü olmadığı açıkça belirtilmektedir. Bu görev için Allan­ın onu seçmesi bir lütuftur; Allah'ın rahme­tidir. "İşte sana da buyruğumuzdan bir ruh (Kur'an) vahyettik; sen (önceleri) Kitap ne­dir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz o kita­bı bir nur yaptık. Onunla kullarımızdan di­lediğimize hidayet vereceğiz; ve muhakkak ki Sen-Hak yola çağırıyorsun." (42: 52). Ankebut Suresi'nde şöyle denmektedir: "Sen da­ha önce bîr kitaptan okumuş ve elinle de onu .yazmış değildin. Öyle olsaydı bâtıl söze uyan­lar şüpheye düşerlerdi. Hayır, o (Kur'an), kendilerine bilgi verilenlerin gönüllerinde (yerleşen) apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi za­limlerden başka kimse inkâr etmez." (29: 48-49). Rasulullah, inkâr edenlere kitap eh­linin kitaplarındaki vahyi tasdik etmeleri is­temektedir. Yunus Suresinde şöyle denmek­tedir: "Eğer sen, sana indirdiğimizden kuş­kuda isen senden önce kitap okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden Hak geldi, sa­kın kuşkulananlardan olma. Ve sakın Allah'ın ayetlerini yalanlayanlardan da olma, yoksa kaybedenlerden olursun." (10: 94-95).

Rasulullah'ın Yumuşaklığı. "(Ey Mu-hammed!) Allah'ın rahmetinden dolayı sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağ­firet dile, iş hakkında onlara danış, fakat ka­rar verdin mi Allah'a güven, doğrusu Allah güvenenleri sever'' (3: 159).

Savaş Alanında Namaz. "(Ey Muhammedi) Sen içlerinde olup da namazlarını kıldırdı­ğın zaman, bir kısmı seninle namaza dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar; secdeyi yaptıktan sonra onlar arkanıza geçsinler; kıl­mayan öbür kısım gelsin, seninle beraber kıl­sınlar, tedbirli olsunlar, silahlarını alsınlar. Kâfirler size ansızın baskın vermek için si­lah ve eşyanızdan ayrılmış bulunmanızı di­lerler. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda bir günah yoktur. Korunma tedbirinizi alın (dikkatli olun). Şüphesiz Allah, kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır." (4: 102).

Kur'an-ı Kerim Bir Dağa İnseydi... Kur'an, Allah'ın elçisi vasıtasıyla gönderdiği taşlan bile parçalayabilecek büyük gerçeği inkâr et­memeleri konusunda insanları uyarmakta­dır: "Eğer Kur'an ile dağlar yürütülmüş ve­ya yeryüzü parçalanmış yahut Ölüler konuş­turulmuş olsaydı, kâfirler yine de inanmaz­lardı. Oysa bütün işler Allah'a aittir. İnanan­ların, 'Allah dilese bütün insanları doğru yo­la eriştirebilir' gerçeğini akılları kesmedi mi? Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar yaptık­ları işler sebebiyle inkâr edenlere bir belânın dokunması veya evlerinin yakınına inmesi devam eder durur. Allah, verdiği sözden şüp­hesiz caymaz." (13: 31). Haşr Suresi'nde ise şöyle buyurulmaktadır: "(Ey Muhammedi) Eğer Biz Kur'an'ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen onu başeğerek parça parça olmuş görür­dün. Bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz." (59: 21).

Tefekküre Davet: Kur'an-ı Kerim, herkesi Ya­ratan Allah'ın kâinattaki ayetleri (işaretleri) de düşünmeye açıkça davet etmektedir. Allah'ın delillerini kendilerinde, insan­lık tarihinde de yeterince bulabilirler. Aşa­ğıdaki alıntılarda da bunlar görülebilir.

Tevhid. Bütün Kur'an-ı Kerim, kendimiz, kâ­inat ve insanlık tarihi üzerine düşünmeye ve tefekküre, hakkı bulma çabasına çağıran ve açık işaretler veren ayetlerle doludur. "De ki: 'Hamd Allah'a mahsustur, selam O'nun seç­tiği kullarına. Allah mı hayırlı, yoksa ortak koştukları şeyler mi? Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indirip onunla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmed^i, güzel güzel bahçeler meydana getiren mi? Al­lah'ın yanında başka tanrı mı? Hayır; onlar taptıklarını Allah'a eşit tutan bir kavimdir. Yoksa yeri, ya...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuran Mucizesi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 10:55:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuran Mucizesi rüya tabiri,Kuran Mucizesi mekke canlı, Kuran Mucizesi kabe canlı yayın, Kuran Mucizesi Üç boyutlu kuran oku Kuran Mucizesi kuran ı kerim, Kuran Mucizesi peygamber kıssaları,Kuran Mucizesi ilitam ders soruları, Kuran Mucizesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes