๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Temmuz 2012, 13:58:04



Konu Başlığı: Kötülüğe Karşı İyilik
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Temmuz 2012, 13:58:04
Kötülüğe Karşı İyilik

Hz. Peygamber insanlara kötülüğe ve sal­dırıya, iyilik ve asîl davranışlarla engel olma­yı öğretmiştir. Mü'minûn sûresinde yer alan ayette şöyle buyurulmaktadır: "(Sen onların yaptığı) kötülüğü, en güzel şeyle sav (kötülü­ğe iyilikle karşılık ver)..." (23:96). Secde sûresinde de benzer ifadeler vardır: "İyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) en güzel olan şeyle sav. O zaman (bakarsın ki) seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sı­cak bir dost oluvermiştir." (41:34).

Bu şekilde sevgi ve yumuşaklık düşmanları­nıza bile galip gelebilir. Çünkü âdil bir insan, kötülüğe kötülükle cevap vermez. Kötülüğe karşılık iyi davranışları benimser; çünkü iyi ve kötü hiçbir zaman eşit olamaz. İşte bu yüz­den sizin için kötülüğü iyilikle gidermek ya da yok etmek daha hayırlıdır, tıpkı panzehirin zehirden daha iyi olduğu gibi. Nefrete sevgi ile mâni olun. Cahiliyeti ilim ile, ihanet ve kötülüğü vahyin dostça tebliği ile giderin. Günahlar içerisindeki birini sadece günahla­rından kurtarmakla kalmayın, aynı zamanda onu Allah yolunda en yakın dostunuz ve en büyük yardımcınız yapın. Kelimetullah'ın sih­ri buradadır. (The Holy Qur'an, sh. 1296).

Bu ayet iyilik ve kötülüğün eşit olmadığını belirtmiştir. Zahiren kötülük güçlü ve galip gibi görünse bile sonunda mücadeleyi kaybe­decektir. Çünkü kötülük taraftarları hatada ol­duklarını ve davalarının bâtıl olduğunu kal­ben bilmektedirler. Bizzat bu kendi kendine farkediş onların mağlup olmasının sebebini doğurur. Şayet iyilik taraftarları gayretlerine devam ederlerse zaferleri muhakkaktır. Çün­kü, birincisi, iyilik bizatihi kuvvettir ve kalp­leri ele geçirmede hesaba katılması gerejcen bir güçtür ve ikincisi, kötü güçlerle yüzyüze geldiğinde kötü güçler kendi bâtıllıklannın gizli korkusuna sahipken iyiliğin üstün baskı­sına dayanamazlar. Bu durumda kötülüğe iyi­likle cevap verilirse zaten ümitsiz ve zayıflamış vaziyette bulunan düşmanın kalbini ka­zanmak kuvvetle muhtemeldir.