๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Haziran 2012, 18:01:14



Konu Başlığı: Komünizmin Önerdiği Çözüm
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Haziran 2012, 18:01:14
Komünizmin Önerdiği Çözüm

Söz konusu meselelerin çözümü için komüniz­min önerdiği çözüm şudur: Üretim araçları kişilerin elinden alınmalı ve ortak mülkiyet için topluma maledilmelidir. Toplum, servetin kişilere ihtiyaçlarına göre dağılımı işini kollektif olarak üstlenmelidir. İlk bakışta bu çözüm çok mantıklı gözükmektedir. Fakat insanlar bunun tatbik yönlerini düşününce, onun kusur­larının daha bir farkına varacaktır. Ve son tahlil­de onun, sonuçlarının, tedavisini teklif ettiği hastalık kadar kötü olduğu sonucuna varıla­caktır. Nazarî olarak konuşulduğunda üretim araçlarının kullanımının ve üretim dağılımının düzenlenmesinin bütün topluma tevdi edileceği söylense de uygulamada belli bir kadroya veri­leceği gün ışığı kadar aşikârdır.

Başlangıçta bu kadro toplumun seçtiği kişiler­den oluşsa bile daha sonra bütün geçim kaynak­ları bu kadronun kontrolüne geçtiğinde ve kişiler bu kadroların müsadesi olmadan hissele­rini alamayacak duruma geldiklerinde bütün toplum bu kadronun pençesinde çaresiz bir du­rumda kalacaktır. Hiç kimse bu kadronun istek­lerini görmezlikten gelemeyecek ve hiçbir or­ganize güç onları hakimiyet mevkiinden atmak Üzere muhalefete kalkışamayacaktır. Eğer bu kadro bir kişiden hoşlanmazsa; bu, zavallı adamın bu topraklardaki geçim kaynaklarından mahrum kalacağı anlamına gelir, çünkü geçim kaynaklan bu küçük kliğin ellerindedir.

Yönetime karşı hoşnutsuzluk başgösterdiğinde işçiler grev hakkından yoksundurlar, çünkü bu sistemde işçinin birinden ayrılıp diğerinden iş bulabileceği pek çok fabrika sahibi ve kapitalist yoktur. Bunun yerine, aynı zamanda ülkenin de idarecisi olan tek bir fabrika sahibi, tek bir kapi­talist vardır ve ona karşı kamuoyundan yardım sağlamak da mümkün değildir. Bu şartlar ve olaylar aşağıda belirtilen neticeleri doğuracak­tır: Bütün kapitalistler, sanayiciler ve toprak sa­hipleri tek bir dev'e dönüşerek halkın üzerinde hükmedecek ve kendi şahsında Çarın otokrasisi ile Sezar'ın mutlakiyetçiliğini bir araya getire­cektir.

Böyle mutlak ve her şeyi kuşatan bir otorite, yapısı itibariyle insana öylesine hoş gelir ki, bu güç elindeyken özellikle Allah'a ve kendisinin hesaba çekileceğine İnanmayan bir insanın bir zâlim ve otokrat olmaktan kendisini alıkoy abil-mesİ çok zordur. Bu küçük kadronun elinde çok geniş otokratik güçler olmasına rağmen normal sınırları çiğnemeyeceği, adalet ve eşitlikle çalışacağı varsayılsa bile böyle bir sistemde fertlerin şahsiyetlerini geliştirebilmesi İçin hiçbir fırsat bırakılmamıştır.

İnsan şahsiyetinin gelişimi ve ilerlemesi için, herşeyden önce ihtiyaç duyduğu şey hürriyettir! Kendi tercihlerine, arzusuna ve seçimine uygun şekilde kullanması için tasarruflarında bir takım araçlar olmalıdır. Ki, bunları kullanarak gizli kabiliyetlerini geliştirebilsin. Komünist sistemde buna ihtimal yoktur. Bu sistemde bütün araçlar, bu toplumun idarî kadrolarındaki fertlerin elinden geçer. Bu idarî kadro, araçları kendi "toplum menfaati" anlayışlarına" göre kullanır. Fertler, bu araçlardan faydalanmak is­tiyorlarsa idarî kadroların yaptığı planlara göre çalışmaktan başka alternatifleri yoktur. Haki­katte bedenleri ve ruhlarıyla yöneticilerine tes­lim olmaları ve toplumun menfaati için efendi­lerinin planlarına uygun kalıba girmeleri iste­nir.

Böylelikle toplumun bütün fertleri ruhsuz birer madde gibi birkaç şahsın kölesi hâline gelirler. Onların arzu ve planlarına göre bir şekil alarak hepsi birer işçi olurlar. Bu sistemin neticesinde İnsanlık kültür ve medeniyetinin pek çok şey kaybedeceği ortadadır. Hayatî ihtiyaçların böyle bir sistemde eşit ve âdil bir şekilde dağıtılabileceği ihtimali kabul edilse bile, siste­min yetersizlikleri ve hataları üstünlüğü gibi görünen taraflarına ağır basacaktır. Kültür ve medeniyetin gelişmesi tamamen farklı yetenek ve tavırlara sahip değişik insanlann kendilerini geliştirmelerine ve sosyal hayatta kendi ferdî görevlerini yerine getirme fırsatına sahip olma­larına bağlıdır.

Ancak bu, insanlann fiil ve davranışlarının bile toptan planlandığrbir sistemde sağlanamaz. Birkaç kabiliyetli ve iyiniyetli insanın, milyon­larca kişinin tabiatında varolan kabiliyetlerini doğru olarak değerlendirebilecek derecede bil­gili olmalarına ve insanların tabii eğilimlerini bilerek gelişim şekillerini isabetli bir şekilde tesbit etmelerine imkân yoktur. Bu birkaç kişi hem ferdi kabiliyetleri ve kapasiteleri tahminde ve hem de toplumlarının menfaatlerinin gerçek­ten nelerden ibaret olduğu hususunda fikir oluşturmada yanlışlığa düşeceklerdir. Bütün bunlara rağmen bu kişiler kendi'planlarını uy­gulatmaya ve nüfuzları altındaki bütün bir insan bunlara rağmen bu kişiler kendi planlarını uy­gulatmaya ve nüfuzları altındaki bütün bir insan kütlesini kendi kalıplarına göre şekillendirme­ye çalışacaklardır. Böylelikle, medeniyet için çok elzem olan ferdî farklılık ve çeşitlilik, yerini ruhsuz bir tek-tipliliğe bırakacaktır. Medeniye­tin tabii gelişimi kesintiye uğramış, sunî ve tak-Iidî bir büyüme başlamış olacaktır. İnsanî kabi­liyetler körelmeye yüztutacak, neticede bunu büyük bir aklı ve manevî bozulma izleyecektir. Herşeyden önce, insanlar bir bahçıvan tarafın­dan budanacak ve belirli bir model çerçevesin­de büyütülecek bitki veya ot değildirler. Her in­san kendi temayülleri doğrultusunda gelişmeye tabii bir İhtiyaç hisseden hususi bir şahsiyete sa­hiptir. Eğer onun bu hürriyetini inkâr ederseniz; sizin arzularınıza göre gelişmeyip ya size isyan edecek veya gayri tabii bir sıkıntı içinde yok olacaktır.

Komünizmin esas hatası, ekonomik problemle­ri merkez kabul edip bütün insan hayatını bu ek­sen etrafında döndürmeye çalışmasında yat­maktadır. İnsanî meseleler karşısında gerçek ilmî tavrı almaktan yoksundur. Aksine, bütün meselelere derin bir ekonomik eğilimle, taraf­girlikle bakmaktadır. Metafizik, ahlâk, tarih, sosyoloji, kısaca onun sahası içindeki her şey ekonomik bakış açısı tarafından etkilenmiş ve önemsenmemiştir. Bu tek taraflılık sebebiyle de hayatın bütün dengesi bozulmuştur. Gerçekte Komünist teorinin insanın ekonomik problem­lerine hiçbir doğru ve isabetli çözüm getirme­diği açıktır. Tabii olmayan, sunî bir çözüm öner­mektedir.