> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez  (Okunma Sayısı 1245 defa)
19 Temmuz 2012, 19:39:14
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 19 Temmuz 2012, 19:39:14 »



2- Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez

İslâmın bir diğer ana prensibine göre her şa­hıs kendi yükünü omuzlamak durumundadır, kimse bir başkasının yükünü (yani günahla­rından doğan sorumluluğu) üstlenemez. Kur'an değişik vesilelerle bu noktaya temas eder:

1- "...Herkesin kazandığı yalnız kendisine aittir. Kendi (günah) yükünü taşıyan hiç kim­se, bir başkasının (günah) yükünü taşımaz..." (6:164).

2- "Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hi­dayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sa­par..." (17:15).

Bu âyetler herkesin kendi amellerinden so­rumlu ve hesap vermek durumunda olduğunu ve bu sorumluluğun hiçbir şekilde bir başka­sına devredilemeyeceğini vurgular.

3- "Hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşı­mak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiçbir şey (alınıp) taşınmaz; akrabası dahi ol­sa (kimse onun yükünü taşımaz)..." (35:18).

4- "Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz Allah siz(in imanınız)a muhtaç değildir. Fakat kul­lan için küfre razı olmaz. Ve eğer şükrederse­niz, sizin için ondan razı olur. Hiç bir günahkâr, diğerinin günahını çekmez..." (39:7).

1- Burada bırakılmak istenen İzlenim, doğru yolu benimseyen birinin böylelikle Allah'a, Peygamber'e ya da başka bir ıslahatçıya bir lütufta bulunmuş olmadığı, tutumunun netice­sinden yalnızca kendisinin fayda göreceği şeklindedir. Diğer yandan doğru yoldan sapan biri de yine Allah'a, Peygamber'e ya da bir başkasına zarar vermiş olmaz, zira onların ar­zusu insanları yanlış gidişatlardan korumak ve Hak Yola yöneltmektir, hiçbir şahsî çıkar­ları yoktur. Buna göre, kendisine hakikat ve dalâlet belli olduğu anda akıllı bir insanın tu­tacağı yol Hakkın tercihi olmalıdır. Bunun aksine önyargıları ve nefsî kaygılan dolayı­sıyla Hakikati reddediyorsa, kişi kendi kendi­nin düşmanı olmuştur, kendi iyiliğini istemi­yor demektir.

2- Kur'ân birçok yerde şahsî sorumluluk esasına ağırlıklı yer vermiştir, zira Hak Yolun ne demeye geldiğini iyice anlamayan biri o yolun titiz bir takipçisi olamaz. Bu demektir ki herkes kendi ahlâkî davranışından tümüyle kendi mesuldür, kimse sorumluluk yükünü bîr başkasıyle paylaşmayacaktır. Örnek ola­rak, bir neslin, bir toplumun ya da bir toplulu­ğun beraberce yaptıkları belli bir eylemi, ya da bir davranış tarzını alalım. Hesap Günü tüm o insanlar Allah katında toplandıklarında onların beraberce işledikleri eylem tahlil edi­lecek, istisnasız her iştirakçiye sorumluluğu nisbetinde bir pay yüklenecektir, mükafat ya da cezası da buna uygun biçimde olacaktır. Ne kimse başkasının payından dolayı cezala­nacak, ne de şahsın günah yükü bir başkası­nın omuzlanna yüklenecektir. Bu düstur üst üste o kadar tekrarlanmıştır ki akıl sahibi bir kişinin eyleminde bir başkasını taklit etmesi ya da başkalarını benzer fiilleri sebebiyle kendi eylemini haklı göstermeye kalkışması düşünülemez. Şahsî sorumluluk duygusuna sahip biri Hesap Günü muvaffak olabilmek için, başkalarının ne yaptığına bakmaksızın gerekli yol ne ise onu tutar. (The Meaning oj the Qur'an,c. II).

3- "Yük" ifadesi ile amellerin sonuçlan kas-tolunuyor. Yani, Allah nazannda herkes baş­kasının değil yalnızca kendi yaptıklanndan sorumludur. Allah'ın birinin sorumluluk yü­künü bir başkasmın üzerine yıkması, ya da ki­şinin başkasının sorumluluğundan doğan bir yükü kendi üzerine alarak başkasma ait suçtan dolayı tutulması sözkonusu değildir. Bu­rada bunun belirtilmesi Mekkeli müşriklerin, Müslüman olan yakınlarına "İslâm'ı terkedin ve atalarınızın dinine dönün. Kıyamet günün­de biz sizin günahlarınızı yükleniriz" şeklinde telkinde bulunmalarından dolayı idi.

4- Herkes kendi amelinden mes'ûldür. Baş­kasının tesiriyle küfür içinde olan bir kimse­nin vebalini onu küfre sokan kimse taşımaya­caktır. Bu yüzden, küfrün şerrini ve imanın hayrını kavrayan kimse yanlış tavırlan terke-derek doğru yolu benimsemeli; kendini ailesi, çevresi ya da toplumu ile özdeşleştirerek Al­lah'ın cezasına müstehak konuma sokmamalı-dır. (Mevdûdî, a.g.e., c. III).

5- Bu ayetten üç ana ilke çıkar: (a) Her şahıs yaptığından bizatihi kendi mes'ûldür; (b) ki­şinin amellerinden sorumluluğu, eylemde or­taklıkları hali dışında, bir başkasına devredi­lemez; (c) Bir şahıs kendi istese bile bir baş­kasmın eyleminin sorumluluğunu üstlenemez, cezayı yerine başkası çekme iradesini ortaya koysa bile cürüm sahibi bırakılmaz.

6- Bu (53: 38) âyetten de yine üç Önemli prensip çıkar: (a) Her şahıs yalnızca kendi amellerinin meyvasmı toplayacaktır; (b) Fiil­de ortaklıkları bulunması halı dışında, kişinin amelinin meyvalan paylaştınlmaz; ve (c) kişi çaba sarfetmeksizin hiçbir şeye ulaşamaz. (Mevdudi, a.g.e., c. V, sh. 258).

Bu iktibaslann ışığında açıkça görülmektedir ki Hesap Günü herkes yükünü kendi omuzla-nnda taşıyacak ve birileri onu taşımak istese­ler bile kimse yükünü bir başkasına devret­meye muktedir olamayacaktır. Bu, kişilerin kaderlerini bizzat kendi fiillerine bağlı olarak belirleyen temel bir prensiptir. Yükünü bir başkasına kaydırma fırsatına kimse sahip ol­mayacaktır; o Günün çok çetin şartlan içinde böyle bir kabullenme iradesini gösteren çıksa bile. Herkes kendi yükünü kendi omuzlannda taşıyacak, amellerinin hesabını Rabbine vere­cektir.

Kıyamet Gününün o güçlüğünde ne bir aracılık, ne de bir başkasından yardım ümidi ola­caktır. Fidye ya da kefaret de teklif edilemeyecektir; iyi ve kötü, ömrü boyunca yaptığı tüm amellerini savunmak üzere kişi Rabbi ka­tma tek başına çıkacaktır:

a- "Onların hepsi, kıyamet günü Ona tek ba­sma gelecektir."(19:95).

b- "O dediği (malı ve evlâdı)na biz vâris ola­cağız (nesi varsa hepsi bize kalacak) ve o, bize tek başına gelecek (yanında ne malı, ne de evlâdı olmayacak)." (19:80).

O gün o denli dehşetli olacak ki, kimse kendi nefsinden başkasıyla ilgilenemeye-cek.

c- "İşte o gün kişi kaçar; kardeşinden, ana­sından, babasından, eşinden ve oğulların­dan. O gün, onlardan her birinin kendisi­ne yeter derecede işi vardır." (80: 34-37).



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:59:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez rüya tabiri,Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez mekke canlı, Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez kabe canlı yayın, Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez Üç boyutlu kuran oku Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez kuran ı kerim, Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez peygamber kıssaları,Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmez ilitam ders soruları, Kimse Bir Başkasının Yükünü Çekmezönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes