๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Ağustos 2012, 09:26:30



Konu Başlığı: Kaydolunanı Tayin Etmesi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Ağustos 2012, 09:26:30
12- Kaydolunanı Tayin Etmesi

Rasûlullah'ın Kur'ân'i açıklama tarzların­dan biri de herhangi bir ayetin genel olarak neye delâlet ettiğini bildirip, ondan kasdolu-nanın ne olduğunu tayin etmek şeklindedir Bu kabîl açıklamalarda pek tabiîdir ki, bazan tam lûgavî delâlet bulunmaz. Bu türden mi­saller de bir hayli fazladır.

İlk misâl: "Allah bir kulunu sevdiği zaman Cebrail'e der ki: 'Ben filanı sevdim, sen de sev.' Cebrail de göktekilere aynı şekilde nida eder. Sonra onun için yeryüzünde de bir sev­gi yerleşmiş olur. İşte Azîz ve Celîl olan Al­lah'ın, "îman edip de faydalı işler yapanlar için Rahman, (gönüllerde) bir .sevgi yaratacak (onları herkese sevdirecektir." (19: 96) ayeti bunu ifade eder. (Tirmizî, Müslim).

İkinci misâl: Ebû Saîd el-Hudrî ile Ebû Hu-reyre'den; Peygamber: "(Cennette) Bir münadî: Daima sıhhatli kalmanız ve ebediy-yen hasta olmamanız sizin hakkınızdır. Dai­ma genç kalmanız ve ebediyyen ihtiyarlama­manız sizin hakkınızdır. Daima nimetler için­de hoş hâl olmanız ve ebediyyen sıkıntı ve çetinliğe maruz kalmamanız sizin hakkınız­dır! diye nida edecektir" buyurdu. İşte bu, Azîz ve Celîl olan Allah'ın şu kavlidir: "On­lara: İşte yapmakta devam ettiğiniz (iyi işler) sayesinde mirasçı edildiğiniz cennet budur! diye nida edilecekdir." (7: 43) (Tirmizî, Müs­lim).

Aynı ayetin baş tarafı şöyledir: "... Hamdol-sun Allah'a ki, derler, bizi hidâyetiyle buna (Cennete) kavuşturdu. Eğer Allah bize hidâyet etmeseydi kendiliğimizden bunun yo­lunu bulmuş olmazdık. Andolsun ki, Rabbimizin peygamberleri gerçeği getirmişlerdir."

Şu hadis de ayetin bu kısmından anlaşılması gerekenin ne olduğunu bildirmektedir:

Ebû Saîd dedi ki: Resûlullah şöyle buyurdu: "Cehenneme girenlerin her biri (iman etmiş olması halinde) cennette kendisine ayrılan konağı görecek ve diyecek ki: 'Keşke Allah bizi hidayet etseydi!' Böylece bu (görmeleri) onlar için hasret ve pişmanlık olur. Cennete girenlerden her biri (İman etmemiş olması halinde) cehennemde varacağı yeri görüp di­yecek ki: 'Allah bizi hidayet etmemiş olsaydı (halimiz ne olurdu!)' îşte bu da onların şü­kürleri olur." (Taberî, Müsned-i Ahmed, İbni Her insan için, hem cennet hem de ce­hennemde birer yer hazırlanmış olduğunu, cennete giren müminlerin, oradaki cehenem ehline ait yerlere varis olacaklarını, ayetteki verasetin bu keyfiyetle ilgili olduğunu, ce­hennemliklerin hasret ve pişmanlıklarını, cennetliklerin ise şükrünün ayetteki gibi ola­cağını bu hadis bildirmektedir.

Üçüncü misâl: "Onlar sabah akşam ateşe ar-zolunurlar..." (40: 46) ayetinden kasdoluna-nın ne olduğunu şu hadis tayin etmektedir: "Sizden biriniz ölünce, sabah akşam (öbür dünyadaki) yeri kendisine gösterilir; Cennet ehlinden ise cennetten, cehennem ehlinden ise cehennemden (yeri gösterilir), kıyamet günü Allah kendisini diriltinceye kadar böy­lece devam eder." (Tefsiru'n-Neseî, Taberanî). Böylece bu ayetten, -müstehak olanlar için- kabir azabının sabit olduğunu Rasûlullah bildirmiş olmaktadır.