๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Siret Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Ağustos 2012, 09:38:44



Konu Başlığı: Kapalı İfadeyi Açıklaması
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Ağustos 2012, 09:38:44
7- Kapalı İfadeyi Açıklaması

Burada herhangi bir sebeple. Kur'ân-ı Kerîmce kapalı ve muğlak bırakılan, hakla­rında kesin izahın ancak nakle mütevakkıf ol­duğu müphem hususların Rasûlullah tara­fından açıklanmasına misaller verilmektedir.

Birinci misâl: Suheyb, Peygamber'den söyle rivayet ediyor: Cennetlikler cennete gi­rince yüce Allah buyurur ki: "Daha fazla bir şey ister misiniz?" (... Sonra Allah, cemâlini onlara gösterir). Artık yüce Rablerine bak­maktan daha sevimli bir nimete mazhar ola­mazlar." Sonra "Güzel davrananlara daha gü­zel karşılık ve fazlası var..." ayetini okudu. (Müslim, Tirmizî, İbni Mâce). Bu ayetteki "fazlalığın" "cemâl-i ilâhîye nazar" olduğu, bu hadisten anlaşılmaktadır.

Bir başka hadiste ise, kıyamet günü bir münadînin:

En güzel iyilik: Cennet, ziyade ise Yüce Al­lah'ın cemâline bakmaktır" diyeceği bildiri­lir. İbni Kesîr'in ifadesine göre, bu hususta başka hadisler de vardır ve Selefden Ebû Bekr es-Sıddîk, Huzeyfe, İbn Abbâs, Sa'îd b. el-Museyyeb, Mücâhid, Katâde, Hasanu'l-Basrî ve diğerleri de "fazlalığın" Allah Teâlâ'nm vechi kerimine nazar olduğunu söylemişlerdir (İbni Kesîr).

ikinci misâl: Semüre'den rivayete göre Rasûlullah şöyle demiştir: "es-salâtu'l-vustâ, ikindi namazıdır." (Tirmizî, Müsned-i Ahmed). Bu hadis "Namazları ve es-salâtu'l-vustâyı devamlı olarak yerine getirin." (2: 238) ayetindeki "es-salâtu'l-vustâ"nın ikindi namazı olduğunu bildirmektedir.

Hz. Ali'den nakille, Rasûlullah, Hendek muharebesinin olduğu gün dedi ki: "Bizi es-salâtu'l-vustâdan alıkoydular, tâ ki güneş ba­tana kadar. Allah onların kabirlerini ve evle­rini (yahut "içlerini" dedi, tereddüt râvi Yah­ya'dan ileri gelmektedir) ateşle doldursun.". (Ruharî) hadisi de ikindi namazı olduğunu bildirmektedir.

Bir başka hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Nikâh bağını elinde tutan kocadır." (el-Itkan). Bir erkek, nikâh kıyıldıktan sonra, he­nüz karı koca olmadan karısını boşadığı tak­dirde, belirtilen mehrin yarısını, boşadığı ka­rısına vermekle mükelleftir. Ama "kadın ve­ya nikâh bağı elinde olan" kimse bu haktan vazgeçerse, o takdirde bir şey gerekmez. Bu hükmü bildiren ayette (2: 237) geçen "nikâh bağım elinde tutan"ın kim olduğu müphem­dir. Bu hadiste Hz. Peygamber'in "nikâh bağını elinde tutan, kocadır" dediği bildiril­mektedir. Koca olmasına göre mâna şöyle olur: "Ey kocalar! bu durumda vermeniz vacib olan miktar, mehrin yarısıdır. Fakat tama­mını da bağışlayabilirsiniz". Hz. Peygamber tarafından müphemin tayin edildiğine baş­ka misaller de vardır.