> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v.
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v.  (Okunma Sayısı 771 defa)
16 Haziran 2012, 11:19:32
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 16 Haziran 2012, 11:19:32 »



KANUN KOYUCU OLARAK HZ. MUHAMMED

Giriş

İnsan, âlemlerin Rabb'ine ibadet etmek (51: 56) ve yeryüzünde adalet, takva ve fazilet ni­zamını kurmak (57: 25 ve 22: 41) için yaratıl­mıştır. Kendisine bu çabasında yardımcı ol­ması için Resulleri aracılığıyla Rabbinden hi­dayet ve rehberlik vadedilmiştir (2: 38 ve 7: 35). Ancak, ne zaman Allah'ın rasullerinden biri insanları hidayete yöneltmek için gelse onu yalanlamışlardır (30: 47 ve 7: 101). Allah beşerin ders alması için birbiri peşisıra nebiler göndermiş (23:44), ancak yaratılışı esnasında­ki meleklerin sözlerini doğrularcasına, insan yeryüzünde Allah'a karşı isyan-bozgunculuk tavrını sürdürmüş ve masum insanların kanla­rım akıtmaya devam etmiştir. Geçmişiyle, tecavüzkar hareketlerini engelleyecek zorlayıcı güç olmadan barış içerisinde yaşayamayaca­ğım isbatlamıştır. Zayıf ve yoksullar, toplum­da yetki ve nüfuz sahibi güçlülerin saldırısına her an katlanmak zorunda kalmışlardır. İşte bu yüzden, isyankar unsurların aktivitelerine mani olmak ve toplumdaki zayıfların hakları­nı korumak amacıyla Hakim olan Allah rasul-leri vasıtasıyla kendi hükmünü göndermiştir. "Andolsun, biz elçilerimizi apaçık burhanlarla gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte Kitabı ve mizanı indir­dik. Bir de kendisinde çetin bir sertlik ve in­sanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri in­dirdik; öyle ki Allah, kendisine ve Rasulü'ne gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin (ortaya çıkarsın). Şüphesiz ki Allah, büyük kuvvet sahibidir, yegane galip olandır." (57: 25).

Gerek ferdî yaşantılarında, gerekse toplumsal örgütlenmelerinde insanlar adalet ve marufu ayakta tutsunlar diye Allah, apaçık hakikat belgeleriyle birlikte beşer hayatının her yönü­nü banndıran mükemmel hidayet rehberleri göndererek hiçbir hususta şüpheye mahal bırakmamıştır. Şayet bir direnme yahut karşı koyma ile karşılaşılırsa, bütün beşeriyetin fay­dasınadır, insanlar, Allah'ın hükmünü yerine getirmek amacıyla kuvvet kullanabilirler. Ka­nun ve nizamı sağlamak, insanların haklarını korumak amacıyla zaman zaman rasulleri va­sıtasıyla Allah tarafından şeriatler gönderil­miştir. Bu tür ilahi emirleri getiren son rasul ise Muhammed'dir. O'nun çağrısı ve öğre­tisi bütün insanlığa şamil ve evrensel oldu­ğundan; kıyamet gününe kadar insanoğlu İçin hidayet rehberi olarak kalacağından, şümullü kılınmış olup beşikten mezara kadar beşer ha­yatının her cephesini kaplayacak genişliktedir. Toplum içerisinde insan hayatını düzenleyen temel hukuk kaidelerini sunar. Kur'an ve sün­netin temel prensipleri ışığında ahkamı yo­rumlayıp yeni ihtiyaçlarını karşılamak için sonraki nesillere engin bir alan bırakır. İslam hukukunun temel prensipleri ve sünnette bu­lunan davranış Örnekleri gelecek zamanlar için değişmeyip sabit kalır ve topyekün insa­noğluna tatbik edilmesi zaruridir. Bu prensip­ler sosyal hayatın şu yönlerini kapsar:

1- Can emniyeti,

2- Mal emniyeti,

3- Namus emniyeti,

4- Din emniyeti,

5- Miras emniyeti,

6- İfade ve isbat hakkının korunması

(Hakim Şeyh Abdulhamid, "Rasul, as a legis-lator" adlı makalesi, Sayyara Dıgest, Rasul özel sayısı, c.II, Kasım 1973).

Kur'an-ı Kerim'de hukuki konularla ilgili çok az sayıda ayet vardır. Fakihlere göre bunlar miras, evlilik, mehir, boşanma, hediye, vasi­yet, alış veriş, himayet, kefalet ve cinayet gibi konuları kapsar. Şüphesiz ki, durmadan deği­şen ve gelişen dünyada bu birkaç kural çeşidi yahut kanun maddesi her yeni hal ve prob­lemleri ihtiva etmez. Bu yüzden İslam'ın te­mel prensipleri ışığında zamanın ve mekanın ihtiyaçlarına göre İslam hukuku ile aynı çizgi­de olmaları ve onun esaslarından herhangi bi­riyle çelişmemeleri şartıyla kanunların yapı­mını Kur'an-ı Kerim gelecekteki kanun yapı­cılarına bırakmıştır.

Bu anlamda İslam'ın ilk kanun yapıcısı Hz Muhammed'dır. O, Kur'an-ı Kerim'in hü­kümlerini tefsir etmiş ve hayatın fiili prob­lemlerine bu hükümlerin uygulanış tarzı hak­kında izahlarda bulunmuştur. Kur'an-ı Ke­rim'in ihtiva ettiği ilahi ahkamın herhangi bi­rini değiştirmemiş yahut başkalaştırmamış, aksine O'nun tefsir ve izah edicisi olarak hare­ket edip, ileriki bölümlerde de göreceğimiz üzre, O'nu yalnızca değişik durumlara tatbik etmiştir. İlahi hüküm Hz. Muhammed'a Al­lah tarafından Kur'an formunda verilmiştir. Şeriat, "bu dünyayı insanın menfaatine yara­tan Allah tarafından kesin ve açık olarak be­lirtilen bir kanundur. O, her şeyi insanın emri­ne veren Allah tarafından beyan edilmiştir, in­sanoğlunun adımlarının yönlendirilmesini ifa­de eder. O, insanoğluna zarar veren herşeyi yasaklar, ona fayda sağlayan ve kullanışlı olan her şeye müsade eder ya da emreder. Şe-riat'ın temel prensibi; bütün gerçek ihtiyaç ve arzularını karşılama, çıkarlarını koruma ve başarı-mutluluk elde etme gayesine yönelik akla uygun her tür çabayı gösterme hakkına bazen de yükümlülüğüne insanoğlunun sahip olmasıdır. Ancak bütün bunlar Öyle bir tarzda yapılmalıdır ki; hem diğer insanların çıkarları tehlikeye atılmamalı, hak ve yükümlülüklerini yerine getirmelerine yönelik gayretlerine za­rar verilmemeli, hem de gayelerine ulaşı­mında aralarında yapılması mümkün bütün sosyal dayanışma, yardımlaşma ve işbirliği ortaya konmalıdır." (Ebul A'la Mevdudi, Towards Understanding islam).

Ancak, ilişkileri açısından insanların karakter­lerine baktığımızda iki çeşit insanın olduğunu görürüz: "Güç ve imkanlarım bilerek yanlış kullanan ve yanlış kullanım sebebiyle kay­naklan israf eden, kendi hayati çıkarlarını ze­deleyen ve diğer insanlara zarar verenler ile samimi ve ciddi olan ama cehaletleri sebebiy­le hataya düşenler. Güçlerini bilerek yanlış kullananlar habis ve günahkar olup idare ve ıslah edilmelerinde kullanılması için hukukun güçlü kılıcına müstehaktırlar. Cehaletleri yü­zünden hataya düşenler ise hakiki bilgi ve ir­şada ihtiyaç duyarlar, öyle ki Sırat-ı Musta-kim'i görebilsinler, güç ve imkanlarını en iyi şekilde kullanabilsinler. Allah tarafından açık­lanan yönetim manzumesi işte bu gerçek ihti­yacı karşılar." (Ebul A'la Mevdudi, a.g.e). İlahi hükmün (Kur'an'ın) tatbikini gösteren ilk şahıs Rasulullah'tır. Allah'ın Rasulü olması hasebiyle, Allah'ın kanunlarının uygulanması­nı en iyi bilen de yine O'dur. O'nun hayat tarzı ve uygulamaları müslümanlar üzerine bağla­yıcı kılınmıştır. Kur'an-ı Kerim bu bağlayıcılı­ğı şu ifadelerle açıklar: "Kim Rasul'e itaat ederse gerçekte Allah'a itaat etmiştir" (4:80) ve "Artık Rasul size ne verdiyse onu alın, sizi neden sakındınrsa ondan da kaçının" (59:7).

İslam'ın ortaya koyduğu hayat şeması bir hak­lar ve yükümlülükler dizisinden oluşup bütün inananlar bunları yerine getirmekle görevlen­dirilmişlerdir. Genel olarak, İslam Şeriatı iman edenler üzerine dört çeşit hak ve mükel­lefiyet yükler:

1- Allah'ın haklan,

2- Kendi nefsinin hakları,

3- Diğer insanların hakları,

4- Allah'ın insanın hizmetine verdiği ve ken­di yararı için bunları kullanma yetkisini insa­na bahşettiği güç ve imkanların haklan. Bu haklar ve mükellefiyetler İslam Şeriati'nin bel kemiğini teşkil etmekte olup bilinmeleri ve ciddiyet, ,titizlik ve samimiyetle yerine ge­tirilmeleri her müslümanm görevleri arasında­dır. (Ebul A'la Mevdudi, a.g.e). Şeriat'ın kural ve düzenlemeleri bu hakları korumak amacını taşıdığından hak ve mükellefiyet türlerinin açıklanması gereklidir. Bununla birlikte, bu bölümde müzakere etmeyi düşündüğümüz hu­kuki problemlerin asliyetini teşkil ettiğinden burada yalnızca diğer insanların hakları üze­rinde durulacaktır.

İslam Şeriatı bir taraftan insana kişisel haklarını kullanmasına izin vermiş, öte taraftan da bu haklannı diğer insanlann benzer haklarına tecavüz etmeyecek şekilde kullanmasını em­retmiştir. Başka bir ifadeyle, diğer fertlerin benzer haklarına müdahale etmemek kaydıyla haklarını kullanıp kullanmamakta fert özgür­dür. İslam Hukuku bu suretle, aralarında hiç­bir çatışmanın çıkmaması ve karşılıklı yar­dımlaşarak yeryüzünde Allah'ın hükmünU ika­me etmeleri amacıyla ferdin haklan ile toplu­mun haklan arasında bir denge kurmaya çalış­mıştır. İslam Şeriatı bu amaçla, kendi haklan­nı kullanırken diğerlerinin haklannı ihlal et­mesi muhtemel kişiler için kesin sınırlar orta­ya koymuştur. Ve hiçbir devlet, hukuk siste­mini Kur'an ve sünnet ile aynı çizgiye getirmedikçe gerçek anlamda İslam Devleti olarak isimlendirilemez.

Çeşitli meselelerle ilgili olarak hem İlâhî hü­küm (Kur'ân), hem de Rasûlullah tarafından ortaya konan kanunlar aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır.

Aile Hukuku; Evlilik, mehir, boşanma, boşandıktan yahut kocanın ölümün­den sonraki bekleme müddeti (iddet), nafaka, emzirme, sütten kesme gibi hususlarla ilgili hukukî konulan ihtiva eder.

Evlilik: İslam'da evlilik şahitler önünde icab ve kabul ile hukuki statü kazanan bir akiddir. "Bunların dışında kalanı -namuskâr ve zinaya sapmamış (insanlar) halinde (yaşamanız şar­tıyla) mallarınızla (mehir vermek suretiyle) ara(yıp nikahla)manız için- size helâl edildi." (4:24). İslam, evlilik vasıtasıyla saf-iffetli kal­maları ve nzıklarının artması daha muhtemel olduğundan genç insanların evlenmesini teş­vik eder. Müslümanlar yine aynı sebeple bekâr, köle ve cariyelerini evlendirmekle emrolunurlar: "İçinizden evli olmayanları, kö­lelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, kendi faz­lından onları zengin eder... Nikâh (imkânı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusun­lar." (24:32-33).

Rasûlullah da, "İçinizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Zira evlenmek gö...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v.
« Posted on: 27 Nisan 2024, 05:19:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. rüya tabiri,Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. mekke canlı, Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. kabe canlı yayın, Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. Üç boyutlu kuran oku Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. kuran ı kerim, Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. peygamber kıssaları,Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v. ilitam ders soruları, Kanun Koyucu Olarak Hz. Muhammed s.a.v.önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes