> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kadının Yeri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kadının Yeri  (Okunma Sayısı 569 defa)
18 Temmuz 2012, 20:49:15
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 18 Temmuz 2012, 20:49:15 »



Kadının Yeri

Islâmm vahyi öncesi hemen hemen dünyanın her yerinde kadına, aşağılanmış ve sanki hiç yokmuş gibi davranılıyordu. Kadınların çok az olan hakları erkeklerin merhametine kalmıştı ve istediklerinde onları uzaklaştırabiliyorlardı.

Sanayi Devriminden beri kadınlar Batı ülkele­rinde haklarını savunmaya başladılar. Yıllarca süren mücadele, grev ve gösteriler sonucunda, şimdiki siyasi, iktisadi bazı hakları elde ettiler. "Bütün bunlara rağmen, okuyucuyu şaşırtacak bir durumda demokrasinin beşiği olan İngiltere Parlemantosunda bir çok kadın bulunmasına rağmen devlet işlerinde çalışan (özel işlerde ol­duğu gibi) kadınlar erkeklerden daha az maaş almaktadırlar. "(Muhammed Kutub, islam The Misunderstood Religion, sh. 90-131). Fakat İslam 1400 yıl önce kadınlara kendi hak ve iti­barlarını bahsetmiştir ki, bunlar ne diğer din ve cemiyetlerde, ne de bugünkü modern endüstri çağının toplumlarında vardır.

Eğer kadının bu dünyada bir kişiye minnet borcu varsa o da Hz. Muhammed'dir. Dünyanın her yerinde kadına kötü muamele uygulanmıştır. Bütün taşınabilir mallar gibi kadınların da satıldığı Arap yarımadasında kadınlar her ikisine de sahip oldular. O dö­nemde Hindistan'ın iç kısımlarında durum pek iç açıcı değildi; daima aşağılanan kadın,   kocası öldüğünde kendisini yakmak zorundaydı. Batıda ise hiç bir hakka sahip olmayan kadın, yalnızca erkeğin şehevî arzularının tamin aracı idi. İslam, kadının statüsünü yükselterek onun şerefini, saygınlığını ve erkeğin sahip olduğu bütün hak ve imtiyazları vermiştir.

Aslında kadın ve erkeğin bütün hakları İslam İnancındaki kadın ve erkeğin kendi taşıyabile­cekleri yük ölçüsünde, dünyada yaptıkları iyilik ve kötülüklerin azap veya mükâfatını yalnızca kendilerinin görecekleri hesap günü inancından kaynaklanmaktadır. Bu inancın hikmeti şudur: Kişi, hiç bir baskı ve zorlama olmadan İlahi emirlere uymak veya kendi hür iradesi ile red­detmek için tam bir serbestiyete sahiptir, aksi halde sorumluluk akidesi anlamsız kalır.

Sonuç olarak, kadınlar dünyadaki iyi ve kötü işleri İçin Allah'ın gazap ve mükâfatını almada eşit haklara sahip oldukları gibi gerçek bir İslam toplumunda erkeklerin sahip olduğu şekilde hu­kuki, sosyal ve ekonomik haklara riayet etme ve sahip olmada tam bir bağımsızlık istemeli ve el­de etmelidir.

Kur'an-ı kerim, hiçbir ayırım yapmaksızın kadın ve erkeğe aynı şekilde muamele eder: "...Ben, sizden, erkek-kadm hiçbir çalışanın işini zayi etmeyeceğim.," (3:195). Bu da göster­mektedir ki, Allah katında bütün insanlar eşittir, çünkü erkek olsun, kadın olsun hepsi için aynı adalet ve hüküm Ölçüsü uygulanmaktadır. Mu­hakkak ki, kadın ve erkek arasında Allah ayırım yapmadığından dolayı insan olarak aynı statü­dedirler. (Cobbald, Evelyn, Lady; Pilgrimage to Makkah).

Kur'an'ın birçok ayetinde kadın ve erkeğin ben­zer fertler olarak ceza veya mükafata muhatap olacağı ve cinsiyetlerine bakılmaksızın kendi hareketlerinin sonuçlarına katlanacakları ifade edilmektedir. Nisa Suresi'nde şöyle buyurul-maktadır: "Erkek veya kadından her kim inana­rak iyi işlerden bir iş yaparsa, işte öyle kimseler cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar."(4:124). Nahl Suresi'nde ise : "Erkek ve kadından her kim inanmış olarak iyi bir İş yaparsa, onu (dünyada) hoş bir hayatla yaşatırız (daima huzur içinde bulunur, halinden memnun olur. Ahirette ise) onların ücretini yaptıklarının en güzelîyle veririz. " (16:97) .Bu-yurulmaktadır. Ahzâb Suresi'nde, konu inceden inceye değerlendirilir: "Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü'mİn erkekler ve mü'min kadınlar, taate devam eden erkekler ve taate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (gönülden Allah'a) saygılı olan erkek­ler ve (gönülden Allah'a) saygılı kadınlar, sada­ka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve Allah'ı çok zik­reden kadınlar (işte) Allah bunlar için bağış ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır." (33.35).

Allah'ın emirlerine hiçbir ayırım yapmaksızın riayet etme hususunda kadın ve erkek aynı şekilde muhatap alınmıştır. Aksi halde, Hesap Günü'nde kendi söz ve davranışları sebebiyle kötü sonuçlarla karşılaşacaklardır: "Allah ve Rasulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi istekleri­ne göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a, Râsulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." (33:36).

Bu âyette Allah katında cinsiyet ayırımı yapıl­maksızın gerçek değere sahip olan fazilet ve üstünlükler anlatılmaktadır". Bunlar İslâm'ın te­mel değerleridir ve bu konuda kadın ve erkek arasında kesinlikle bir ayırım yoktur. Hareket sahaları ayrı olmasına rağmen, faaliyet sahaları ayrılıp ve farkhlaşarak erkekler hayatın bir sa­hasında, kadınlar ise diğer sahasında çalışmak zorundadırlar. Eğer onlar kendi özelliklerine eşit olarak sahip olurlarsa,

Allah'tan eşit mükafat göreceklerdir. Biri otori­te ve hükmetme mevkiindeyken, diğeri ev işle­rini yapar; biri evde çocukların bakım ve eğiti­mini yapar, diğeri savaş alanında Allah için mücahede eder. İslâm'ın temel değerlerine ria­yet ettikleri sürece çalışma alanları, onların sos­yal statülerinde ve Allah'tan alacakları müka­fatta etkili olmayacaktır. (Ebu'l-A'la Mevdûdî, Tafheem al-Quran, c. IV, sh. 97-98). Bu ayetler, kadının erkekle aynı seviyede görüldüğü ve so­nuç olarak İslâm toplumunda erkeğin sahip ol­duğu hukukî, sosyal ve ekonomik haklardan eşit faydalanmaları gerektiğini göstermektedir.


 


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kadının Yeri
« Posted on: 25 Nisan 2024, 17:59:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kadının Yeri rüya tabiri,Kadının Yeri mekke canlı, Kadının Yeri kabe canlı yayın, Kadının Yeri Üç boyutlu kuran oku Kadının Yeri kuran ı kerim, Kadının Yeri peygamber kıssaları,Kadının Yeri ilitam ders soruları, Kadının Yeriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes