Konu Başlığı: İstişare Kavramı Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 23 Temmuz 2012, 12:35:41 İstişare Kavramı (Şûra) Şûra, evrensel sevgi, kardeşlik ve İslâmî birliğin önemli bir örneğidir. O, uluslararası kardeşliğin ve dünya toplumunun tesisi için zemin hazırlar, insanların ortak menfaatleriyle ilgili konularda karşılıklı istişarenin gereğini gösterir. Kur'ân'da Allah, "onların işleri aralarında istişare iledir." (42: 38) buyurmak suretiyle, istişareyi müslümanlann Özelliklerinden biri olarak zikreder. Bu âyet, iyi insanların işlerini halletmede kullandıkları ideal yolu gösterir. Bu şekilde de insanlar aşın bencil ve kendini beğenmiş olmazlar, diğer taraftan da üzerlerine düşen sorumlulukları ciddiye almadan, başlarından savamazlar. Hayatlarının idaresi bellidir ve söz sahibi taraflar arasında karşılıklı istişare iledir: Özel ailevî işlerde eşler veya ailenin diğer sorumlu üyeleri arasında, İş dünyasında ortaklar veya ilgili taraflar arasında; devlet işlerinde yönetenler ile yönetilenler veya yönetimde bütünlüğü korumak için idarenin farklı birimleri arasında yapılan istişareler gibi. (A. Yusuf Ali, The Holy Qur'an, sh. 1316). İlgili bütün taraflara istişare hakkını veren bu ilke, bir yandan insanların hürriyet ve serbestlik arzusuna saygı gösterirken diğer yandan da karşılıklı ilişki ortamı oluşturup, birlik ve dayanışmanın güçlenmesini sağlar. İkinci halife Hz. Ömer'in Amr b. el-Âs'a söylediği şu söz insanın eğilimini çok güzel bir biçimde ortaya koyar: "Ne zamandan beri, analarının karnından hür olarak doğan insanları köle kabul ediyorsunuz?" (İbni Cevzî, Sîret-i Ömer İbni Hattab). Herhangi bir müşavereye muhtaç mevkide bulunmayan Rasûlullah'a bile devlet işlerinde sahabileri ile istişare etmesini söyleyen İslâm'ın, insanın bu tabiî konumuna bu kadar önem vermesinin sebebi budur: "...(Yapacağın) iş(ler) hakkında onlara danış, bir kere de azmettin mi, artık Allah'a dayan; Çünkü Allah kendine dayanıp güvenenleri sever." (3: 159). Şüphesiz bu ilke tabiî benliğe bir tatmin, insanoğluna hürriyet ve eşitlik hissi verir. Öyle ki insanlar rahatsızlık duymazlar, şikâyetçi olmazlar, haklarına tecavüz edilmez, devlet işleri bir isyan, tahrip ve düşmanlıktan uzak düzenli olarak sürdürülür. Bunun sebebi bütün kararların doğrudan veya halkın temsilcileri vasıtasıyla yapılan istişare sonucunda alınmasıdır. Onlar bütün kararların kendileriyle istişare sonunda alındığının, sonuçta kendi kararları olduğunun bilincindedirler. Bu durum insanların birliğinin sağlanmasına da yardımcı olur. Kur'ân'da belirtildiği gibi; "Allah, kendi yolunda kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf bağlayarak çarpışanları sever." (61: 4). Rasûlullah bu ilkeyi daima uygulamış ve bütün siyasî, askerî ve devletle ilgili olaylarda ashabıyla istişare etmiştir. Diğerleri arasında bu gerçek, o zamanki İslâm devletinde birlik ve dayanışmanın anahtarı olmuştu. (Daha fazla bilgi İçin bkz.: Sîret Ansiklopedisi, c. I, sh. 384). |