> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > İstatistikî Gösterge
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İstatistikî Gösterge  (Okunma Sayısı 576 defa)
20 Haziran 2012, 16:17:17
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 20 Haziran 2012, 16:17:17 »



İstatistikî Gösterge

Önceki bölümde açıklandığı gibi, zenginler­den zekat şeklinde toplanan servet ile toplu­mun fakir fertlerinin ihtiyaçları arasında çok yakın bir ilişki var gibi gözükmektedir. İki de­ğişken arasındaki bu ilişki somuttur ve istatis­tik hesaplarıyla ölçülebilir, evrenseldir ve ge­lişmiş veya az gelişmiş bütün toplumlarda vardır. Bu iki değişken gizli bir fıtrat kanunu tarafından kontrol ediliyor ve doğru oranlarda muhafaza ediliyor gibi gözükmektedir; böyle­ce idare tarafından tam olarak uygulandığında ve yönetildiğinde zekatın hukukî amacı hiçbir zaman kaybolmaz.

Bir Hİndu yazar toplumun yeterince kazana­mayan kesimi ile zekat ödeyebilecek kadar kazanan ve zekattan sonra bile bir rahatlık dü­zeyinde bulunan kesimi arasındaki karşılıklı ilişkiyi maharetle göstermiştir.Konuyu, "ze­kat müessesesinin tecrübî ve keyfî olarak mı konduğunu, yoksa ilk İslam toplumunun eko­nomik yapısındaki bazı gerekçeleri mi temel aldığını" anlamak için incelemiştir. Araştırmacı şu neticeye varmaktadır: "Şiddetli bir kıtlığın kıskacında veya büyük bir savaşın or­tasında olmayan her normal toplumda, iki ya­kasını bir araya getirmeye yetecek kadar ka­zanan kişilerin sayısı (biz bunu, geçim düzeyi olarak adlandıracağız) bu kadar kazanamayan kişilerin sayısını aşmalıdır. İlk tahmin ve uç bir dururn olarak, iki sayının birbirine eşit ol­duğunu varsayalım. Yeterince kazananlar ara­sında Pareto'nun Gelir Dağılım Kanunu uygu­lanabilir. Ancak Pareto Kanunu'nun kazançla­rı geçim düzeyinin altında olanlara uygulana­bileceği beklenmemelidir. Bu sınıf arasında gelir dağılımının doğrusal olduğunu ve geçim düzeyinden geçim düzeyinin yarısına kadar değiştiğini varsayalım; çünkü toplumun bü­yük kesimini geçim düzeyinin yarısının (yarı açlık düzeyinin) altında bir gelire sahip kabul etmek bu toplumu sürekli kıtlık durumunda imiş gibi kabul etmektir."

Daha sonra meseleyi şemalarla sunmuş ve bir denklem vasıtasıyla açıklamıştır. Yeterince kazanamayan toplum kesiminin toplam ihti­yaçlarının bir kısmı kendilerince temin edilir ve denge, zekattan muaf tutulma sınırının üzerinde kazanan bütün kişilerin gelirlerinden alınan zekat yardımıyla sağlanır. Yani geçim düzeyinin üstünde olan bütün gelirlerin orta­laması, toplumun yeterince kazanamayan ke­simlerinin toplum ihtiyaçlarını karşılamaya kâfidir. "Bir diğer ifadeyle, gerçekleşen zekat toplumun fakir kesimlerinin ihtiyaçlarını kar­şılamaya yeterlidir." (J. M. Datta; The Econo-mic Basis of Islamic Tithe, The Economic Jo­urnal, Temmuz 1939).

Ve çıkarımlarını şu şekilde sonuçlandırmakta­dır: '/İki taraf arasında 17.75 $'ın 19.56 $'a denk olduğu bir uygunluk vardır. İki taraf ara­sındaki hata veya farklılık %9 civarındadır. Toplam masraflarına ve kasdî veya hata üe yapılah -kaçırmalara da pay verildiğinde denklemin iki tarafı arasında, bize, zekat mik­tarının rastgele değil, o zamanki İslam toplu­munun ekonomik yapısının ve ihtiyaçlarının gözlemlenmesine dayalı olarak belirlendiğini düşündürecek kadar yakın bir uygunluk var­dır."

Bizim faraziyemiz ise denklemin iki tarafı  (yani, fakir kesim ve nîsab miktarının üzerin­de kazanan kesim) arasındaki uygunluğun bir toplumun yapısına ve gelişme devresine bağlı olmaksızın sabit ve değişmez olduğudur.

Pareto Kanunu ve Faraziyeleri

Yukarıda tartışılan problem belirli faraziyele­re dayanan Pareto Kanunu çerçevesinde ele alınmıştır. Bizim istidlalimiz, yukarıdaki mü­ellif tarafından ortaya konan denklemin, fara­ziyeler modifiye edilir, daha gerçekçi ve haki­kate daha yakın olurlarsa, bütün toplumlar ve bütün zamanlar için geçerli olan daha kesin sonuçlar vereceğidir. Pareto, gelir dağılımının katılığı yüzünden refahı arttırmanın tek yolu­nun üretimi arttırmak olduğunu düşünmektedir. Pareto şu istidlalde bulunmaktadır: "Gelir dağılımının katılığına bağlı olarak, refahı art­tırmanın tek yolu üretimi arttırmaktır. Fakir sınıfların millî gelirdeki paylarını bu yoldan başka hiçbir şekilde arttırmak mümkün değil­dir. Pareto Kanunu'nda bir ülkenin en aşağı gelir seviyesi yükseltilmek ve gelir dağılımı dengesizliği azaltılmak isteniyorsa refah, nü­fustan daha hızlı artmalıdır. Fakir sınıfların durumlannı iyileştirme meselesi her şeyden önce bir servet üretimi meselesidir. Bunun tersi de doğrudur. Genel olarak, nüfusa izafe­den servet artışının ya en alt gelir düzeyinde artış sağlayacağını, ya gelir dengesizliğini azaltacağını veya bu iki etkiyi birlikte ortaya çıkaracağım söyleyebiliriz. Kısaca, bir ülkede fakir sınıfların gelirleri, toplumun bütün sınıf­larının gelirlerinde eş zamanlı bir artış olmak­sızın arttırılamaz." (Pareto's Law by Foxwell Marshall, Economic Journal, 1935). Tartışma gereği Pareto Kanunu ile ortaya konan farazi­yeleri kabul etsek bile varılan sonuç doğru de­ğildir. Fakir sınıfların durumlarını iyileştirme meselesi, Pareto Kanunu'nda kabul edildiği üzere, sadece bir servet üretimi meselesi de­ğildir. Bu, mesela, en az servet üretimi mese­lesi kadar, bir servetin dağılımı meselesidir de. Servet üretiminde, gelirlerde bir artış olsa bile eğer artışın tamamı veya büyük bir kısmı birkaç kapitalistin kasasına giderse fakir sınıf­ların refahı artmayacaktır. Bu nedenle, fakir sınıfların üretim artışından eşit oranda faydalanabilmesi için gelir dağılımının toplumun bütün kesimleri arasında uygun ve âdil olarak tatbiki kesinlikle gereklidir.

Aynca, nüfusun bütün kesimleri arasında eş­zamanlı bir gelir artışı sağlamak için gelirlerin âdil ve eşit dağıtılmasından başka etkili bir yol yoktur. Üstelik, Pareto Kanunu'nda endişe edildiği gibi, meselâ bir gelir dağılımının katı­lığı meselesi İslam toplumunda yoktur. Refah seviyesi zekat müessesesi vasıtasıyla kolay­lıkla arttınlabilir, çünkü zekat sadece toplum­daki fakirlerin gelirlerini (veya refahlarını) arttırmakla kalmaz, aynı zamanda yatırımı ve dolayısıyla üretimi de teşvik eder. Bu şekilde zekat eşzamanlı olarak iki vazife görmüş olur. Düşük gelir gruplarındaki insanların gelirleri­ni arttırırken aynı zamanda toplumdaki gelir eşitsizliğini azaltır. İslam iktisadî sisteminin diğer dört temeli ile birlikte ele alındığında zekatın, toplumun fakir fertlerinin gelir ve refahlarını arttırmada, kümülatif bir etkisi ola­caktır.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İstatistikî Gösterge
« Posted on: 19 Nisan 2024, 00:35:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İstatistikî Gösterge rüya tabiri,İstatistikî Gösterge mekke canlı, İstatistikî Gösterge kabe canlı yayın, İstatistikî Gösterge Üç boyutlu kuran oku İstatistikî Gösterge kuran ı kerim, İstatistikî Gösterge peygamber kıssaları,İstatistikî Gösterge ilitam ders soruları, İstatistikî Göstergeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes