> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > İslâmın Gerçek Gayesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslâmın Gerçek Gayesi  (Okunma Sayısı 503 defa)
08 Ağustos 2012, 16:15:03
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 08 Ağustos 2012, 16:15:03 »



İslâm'ın Gerçek Gayesi

Şurası açıktır ki, liderlikteki bu bölünme İslâm'ın gayesinin yerine getirilmesine uy­gun değildir. Dinî liderliğin, siyasî liderlikten ayrıldıktan sonra İslâmî değerlerin muhafaza­sı hususunda çok büyük ve değerli hizmetler­de bulunduğuna şüphe yoktur. Bu hizmetlerin herbiri teker teker, paha biçilmez değerdedir. Bugün yeryüzünde İslâm medeniyeti varsa, İslâm'dan bahsediliyorsa, müslüman millet İslâm'a bağlı kalabilmişse, hiç şüphesiz bu hizmetler sayesindedir. Şimdi İslâm'ın ger­çek sosyal sisteminin, sahih ve doğru usûllerle yeryüzünde yeniden hayat bulması istense Hulefa-i Raşidîn'in idare tarzına uy­gun bir devlet mekanizmasını realize etmek şarttır. Eğer bu hâl şekli, hicrî ikinci yüzyılın yarısında sistemleştirilmiş olsaydı, bugün İslâm'ın daha geniş sahalara nüfuzundan söz edecektik. Her ne kadar İslâm'ın öngördüğü bazı değerler diğer toplumların kültür ve ya­şayış tarzlarına farkedümeksizin nüfuz etmiş­se de bu, Sâri (kanun koyucu)'nin gösterdiği gayeye hizmet etmez. İlahî nizam bütüncül bir yapıda olduğundan, tam manasıyla diğer sistemlere üstün gelmelidir. Şeriat en dar ve en geniş bakış açısıyla dahi insan hayatına bütün alanlarda hükmetmelidir. Böylece in­sanlık kendi hür iradeleriyle açık ve huzurlu bir hayat sürebilmelidir. Şeriat, ahlâklı, dü­rüst, faziletli ve âdil fertler öngörür. Bu kişi­ler iyiliğin, adalet ve hakkaniyetin sistemini kurup şeriat kanunlarını uygulayabilirler. Bu sistemde insanlar her türlü baskı ve zorbalık­tan uzak yaşayabilme, kendi istek ve iradele­riyle Yaratıcının emirlerini araştırabilme imkânına sahiptir.

İnsanlığın tekrar sözkonusu sisteme kavuş­ması, dinî ve siyasî liderliği aynı anda ve tek başına uhdesinde bulunduran ve Hulefa-i Raşidîn'in izinden giden bir lidere sahip ol­ması hâlinde mümkündür. Bu tip bir liderlik bütün gücünü ve kaynağını D/rc'in amaçları­nı yerine getirmek için kullanmalıdır. Bu sis­temin anlaşılabilmesi, hikmet ve faydalarının kavranabilmesi, kendi refahlan için benim­senmesi kanun koyucunun arzu ve amaçları­dır. Eğer insanlar onu kabul edip kendi bü­tünlüğü içinde pratiğe aktarsalardı tarihin akışı tamamıyla değişir ve insanlık hayatı ol­dukça farklı olurdu. Âdil, dürüst ve faziletli fertler kendi içlerinden seçtikleri liderlerle fa­ziletli ve adil bir toplumu oluştururlardı. Bu toplumda herkes imkânlardan eşit olarak fay­dalanır, huzur ve sükûnetle Allah'ın hudutları dairesinde hayat sürerlerdi.

Ne yazık ki bu olmadı. İnsanlar, özellikle bu dinin otorite koltuğunda oturanlar iştiyakla cevap vermedikleri için bu olmadı. İlk halife­ler devrinde sistem iyi işledi. Onlar bizzat Rasûlullah tarafından eğitilmişlerdi. Fakat diğerleri gücü ele geçirince onların siyasî emelleri ve dünyevî cazibeler imanlarından daha kuvvetli geldi ve onlar ne o asil ve yük­sek karakter seviyesinde kalabildiler, ne de bu yüce makamdan beklenen gerçek liderliği sergilediler. Böylece hilafet saltanata dönüş­tü. İnsanlık siyasî ve dinî sahalarda bu maka­mın gerçek yönlendirmesinden mahrum bıra­kıldı. Böylece siyasî otoritenin dinî ve manevî liderlikten ayrılması İle kanunkoyucunun ulvî gayesi İfa edilemedi. İnsanlığa fii­liyatta takva ve iyilik, zaferde âlicenaplık, zenginlikte hayırseverlik, yüksek makamda tevazu, zengin ve fakir, dost ve düşman ara­sında adalet gösterilemedi. Hepsi tek hilafet makamında toplanıyordu. Gerçekte Dinin amacı, sadece tek bir liderlikte birleşirse yeri­ne getirilmiş olur. Aynen, siyasî ve dinî lider­liği aynı anda uhdesinde bulundurarak hizmet eden, muttakî, fâdıl ve herkese karşı âdil ve hakkaniyete riayet eden Hulefa-i Raşidîn gi­bi. (Ebu'l A'lâ Mevdûdî, Hilâfet ve Salta­nat).


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslâmın Gerçek Gayesi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:31:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslâmın Gerçek Gayesi rüya tabiri,İslâmın Gerçek Gayesi mekke canlı, İslâmın Gerçek Gayesi kabe canlı yayın, İslâmın Gerçek Gayesi Üç boyutlu kuran oku İslâmın Gerçek Gayesi kuran ı kerim, İslâmın Gerçek Gayesi peygamber kıssaları,İslâmın Gerçek Gayesi ilitam ders soruları, İslâmın Gerçek Gayesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes