> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü  (Okunma Sayısı 2075 defa)
04 Ağustos 2012, 13:51:34
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 04 Ağustos 2012, 13:51:34 »



İSLÂM'IN DİĞER DİNLER (EDYAN) ÜZERİNDEKİ ÜSTÜNLÜĞÜ

İlâhî yol (din), Hz. Muhammed ile bera­ber mükemmeliyet kazanmıştır. Bu yüzden, İslâm, diğer bütün hayat yollarını (edyan) hâkimiyeti altına almış ve onların yerine geç­miş tabiî ve arzu edilir bir "hayat tarzı" veya "biçimi"dir. Bu husus, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle belirtilmektedir: "O, -müşriklerin hoşu­na gitmese de- (İslâm'ı) bütün dinlerden üs­tün kılmak üzere, Rasûlünü doğru yol ve hak din ile gönderen (Allah)tır." (9: 33). Dinler tarihi üzerine yapılan araştırmalar Rasûlullah'in vazifesinin, Allah indinden getirmiş ol­duğu Hidayet ve Hakk yolunu, diğer hayat tarzı ve sistemlerinin üzerine hâkim kılmak olduğunu göstermiştir. Başka bir ifadeyle, Rasûlullah, Allah'ın yolunu, diğer hayat tarzlarının keyfî hâkimiyetleri altında da olsa varlığını sürdürsün diye gönderilmemiştir. Halbuki yer ve göklerin Hakimi onu, kendi yolunu, başka yollara üstün getirmek üzere gönderir. Eğer yeryüzünde herhangi bir bâtıl hayat tarzına izin verilecekse, bu ancak böylelerinin cizye ödeyen zımmilerin fıkhî du­rumlarına uygun olarak, ilâhî nizam içinde yer alan sınırlar gereği cizye ödeyerek himaye altında yaşamalarına müsamaha edilmek suretiyle olur (The Meaning ofthe Qur'an, c. IV, sh. 187).

Allah, gönderdiği dini (hayat tarzını) İslâm olarak isimlendirmiş ve son peygamberi ve elçisi Hz. Muhammed ile kemâle erdirmiş­tir: "...Bugün dininizi kemâle erdirdim, size olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı beğendim..." (5: 3). Bu din ile Allahu Teâlâ, Rasûlullah'i tebliğine karşı müca­deleye ve itiraza kalkışacak diğer din men­suplarına galip getirmesi, hakkın her kuvve­tin üstünde olduğu ve kendi katındaki dinin İslâm'dan ibaret bulunduğunu (3: 19), hak diniyle diğer dinleri neshedip geçersiz kıldığı­nı, bu neshi bilfiil ispat ve ilân ederek (2: 106) gerçeği yerine yerleştirmesi ve tevhidi ilân etmesini dilemiştir. Artık bundan sonra "Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki, (o din) ondan kabul edilmeyecek ve o, âhirette de hüsrana uğramışlardan olacaktır." (3: 85).

İnsanlar anlamasalar veya gizleseler bile, İslâm'ın üstünlüğü mutlak hakikattir. Bazıla­rının onu tanımaması veya İnkârı, İslâm'ın evrensel gerçeğini asla etkilemez. Çünkü onun etkileri hayatta ve muhtelif kültürler içinde öyle aşikârdır ki, insanların inkârı bu hakikati değiştirmez. Bu aynı zamanda, İslâm'ın, diğer hayat yollarını izleyenlere bir meydan okumasıdır ki, İlâhî Yol (İslâm) er geç diğer dinlerin yerini alacaktır. Rasûlullah'in getirdiği evrensel hayat yolu diğer bü­tün din ve dünya düzenlerine üstün gelecek­tir. İnkarcıların onu engellemek için bütün güçlerini kullanmaları bir fayda vermeyecek­tir: "O, Rasûlünü hidayet ve hak dinle gön­derdi ki o (hak di)ni, bütün dinlere üstün kıl­sın. Şahit olarak Allah yeter." (48: 28). Bura­da yüce Allah çok açık ifadelerle şunu zikre­diyor: Muhammed'in peygamber olarak gönderilişi sadece bu dini insanlara anlatmak için değildi, ayrıca bu dini, din hüviyeti taşı­yan her çeşit dünya düzenlerine üstün getir­mesi de gerekiyordu. Diğer bir ifadeyle, Pey­gamber bu dini bâtıl bir din hayata hük­metsin diye değil, tam tersine bu hak din ha­yatın tek ve hâkim dini olsun, diğer dinlerin devam edip yaşamaları da onun müsade sınır­larında olsun diye getirdi.

Doğuşundan bugüne İslâm'ın, dünyadaki ha­yat tarzları, kültür ve medeniyetlerini, doğru­dan veya dolayı olarak, etkilediği bir vakıa­dır. Bu etkileri az ya da çok görülebilmekte­dir. Diğer kültür ve medeniyetler üzerindeki bu etkinin derinliği ve yoğunluğu ayrı bir in­celeme konusudur.

Hz. Muhammed, Allah'ın yeryüzünde ya­şayan kulları için kemâle erdirdiği  (5: 3) ve bir nîmet ve lütuf olan dinini getiren peygam­berler zincirinin en son halkasıdır. Kur'ân'm bu âyeti; Allah'ın dinini, bütün bir düşünce, hayat sistemi ve medeniyeti oluşturan kalıcı bir hayat tarzının lüzumlu tüm unsurlarıyla donattığım ve prensiplerini koyduğunu belirt­mektedir. Ayrıca her türlü beşerî problemin çözümü için ayrıntılara inilmiştir. Artık bun­dan böyle bir başka kaynaktan rehber ve tali­mat aramasına gerek kalmamıştır. Lütfün ve nimetin tamamlanmasından maksat, hidâyet nimetinin tamamlanmasıdır. (The Meaning ofthe Qur'an, c. III, sh. 18).

Bu âyet, Âdem aleyhisselâma verilen dinin ondan sonraki diğer peygamberlere günün ta­lep ve ihtiyaçlarına göre vahiy yoluyla gön­derilen din olduğuna ve Son Peygamber ile de kemâle ulaştığına dair bir beyandır. Diğer peygamberlere gelen Şeriat'ın bütün şekilleri bu dinin bir parçası idi ve insanların mizaçla­rına ve zamanın ihtiyaçlarına uygun olarak o insanlara rehberliği ve öğretimi kapsamakta idi. Şeriat'ın tüm biçimlerinin temel öğrenimi aynı olmasına rağmen, o insanlar her devrin hususî ihtiyaçlarını yerine getirmek demek olan ikinci derecedeki konuların detaylarında farklılık gösteriyordu. Bunun için onlar, in­san kültür ve medeniyetinin gelişmesi yolun­da dinin tüm uzuvlan idiler, ve bundan dolayı kendi başlarına bir bütün olmamalarına rağ­men bütünün lüzumlu bir parçası idiler. Din bir hayat tarzı olarak mükemmeliyetine, ken­disine hayatın her safhasını kuşatan, insanın karşılaşabileceği her probleme çözüm sunan ayrıntılı öğretileriyle Hz. Muhammed ile ulaşmıştır. Daha basit bir ifadeyle, Peygam­berlik kalesi inşa edilmiş ve onun tamamlan­ması için gerekli olan son tuğla Hz. Muham­med olmuştur. Bu husus hadis-i şerifte zikredilmektedir. Câbir, Rasûlullah'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benim­le peygamberler zümresinin benzeri, şu kim­senin misali ve benzeri gibidir ki, o kişi, bir ev yaptırmış ve binayı tamamlayıp süslemiş de yalnız bir tuğlası eksik kalmış. Bu durum­da halk binaya girip gezmeye başlar ve eksik yeri görüp hayret ederek: 'Şu bir tuğlanın ye­ri boş (bırakılmış) olmasaydı!' der." Ebu Hureyre'den gelen bir rivayette de: "Şu köşede bir kerpiç yeri boş bırakılmış olmasaydı!" zi­yadesi vardır. Bunun sonunda da Rasûlullah'in "Ben o (yeri boş bırakılan) kerpicim, ben Peygamberlerin sonuyum!" buyurduğu rivayet olunmuştur (Buharı).

Böylece, Allah'ın lütuf ve nimeti, İbrahim aleyhisselâmın evinde Hz. Muhammed ile tamamlanmış ve insanlığa aktarılmıştır.

Kemâle erdirme, bitirme, tamamlama, eksiği­ni doldurma gibi manalara gelen ikmâl, tek­mil ve İtmam kelimeleri amacın yerine ge­tirilmesini ifade eder. Bunun için ikmâl-i din, Allah'ın Emir ve Rehberliğinin bu dünyada tamamlanmış ve mükemmeliyete ulaşmış ol­ması demektir. Halbuki itmam-i nimet, Al­lah'ın lütuf ve nimetinin müslümanlar üzerin­de tamam olmasıyla onların artık başka birine muhtaç olmamaları demektir. Allah, onlara, ihtiyaçları olan herşeyi vermiştir. Onlar buna sahip olurlarsa, kendilerini maddeten zengin­leştirecek fizikî güçleri de elde edecekler, siyasî otoritelerle birlikte güçleri de artacak­tır. Ve bu vaad, onlar Allah'ın dinine (İslâm'a) sımsıkı sarıldıkları ve onun gerek­lerini yerine getirdikleri müddetçe geçerli olacak ve yerini bulacaktır.

İslâm'ın diğer din ve dünya düzenleri karşı­sındaki üstünlüğünü gösterebilmek için bazı konularda mukayese yapmamız gerekecektir. Ele alacağımız konular ferdin hürriyeti, dü­şünce ve ifade hürriyeti, aile ilişkileri, evlilik ve boşanmada kadının hakları, miras hukuku, sosyal-ekonomik-hukukî reformları kapsaya­caktır.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:17:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü rüya tabiri,İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü mekke canlı, İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü kabe canlı yayın, İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü Üç boyutlu kuran oku İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü kuran ı kerim, İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü peygamber kıssaları,İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğü ilitam ders soruları, İslamın Diğer Dinler Üzerindeki Üstünlüğüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes