> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > İslâmî Görüş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslâmî Görüş  (Okunma Sayısı 538 defa)
30 Temmuz 2012, 18:02:40
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 30 Temmuz 2012, 18:02:40 »



İslâmî Görüş

1- Bütün bu anlayışların aksine İslâm Hukuku'nda zina, cezalandırılacak bir suç olarak ele alınır. Ve zina fiilinin evli (muhsan) bir kişi tarafından işlenmesi kanun önünde suçu daha fazla artırır. Bunun sebebi kadın ve eke-ğin ettikleri sadakat yeminini ihlâl etmiş ol­ması veya diğerlerinin evliliğe ait haklarına el uzatılmış olması değil; suçlunun, arzularını tatmin için meşru bir yol varken gayri meşru yola başvurmuş olmasıdır. İslâm Hukuku zinayı, müsamaha edildiğinde insanoğlunun ve medeniyetin köklerine darbe vuracak bir fiil olarak görmektedir. Nesil emniyetinin sağ­lanması ve medeniyetin sağlam kalabilmesi için daha önce açıklandığı üzere, erkek ve ka-dm arasındaki ilişkilerin hukukî ve güvenilir usûllerle düzenlenmesi şarttır. Cinslerin ser­bestçe birbirlerine karışmasına fırsat verile­cek olsa bu ilişkiyi tahdid etmek mümkün ol­mayacaktır. Çünkü cinsî arzularım aile hayatı olmadan da serbestçe tatmin etme fırsatına sahipse hiçbir erkek ve kadın aile hayatının ağır yükünü taşıma sorumluluğuna hazır ol­mayacaktır. Bu durumda; aile hayatı, insanlar biletsiz yolculuk edebilecekken yolculuk için bilet satın almaları kadar anlamsız olacaktır. Bilet yalnızca biletsiz yolculuk etmenin suç olduğu beyan edildiğinde şarttır. Eğer bir kimse bilet alacak parası olmadığından dola­yı biletsiz yolculuk ediyorsa, daha az derece­de de olsa suçludur. Fakat zengin bir kişi bu­na tevessül ederse, suçu daha da ağırdır.

2- İslâm insanlığı zina tehdidinden kurtarmak için sadece cezaî tedbirlere güvenmez. Daha geniş düzeyde yapıcı, düzeltici ve önleyici tedbirler alır. Cezayı sadece son çare olarak görür. İslâm insanların bu suçu irtikaba de­vam etmelerini ve gece-gündüz değnekle dö­vülmelerini istemez. Onun gerçek hedefi, in­sanların bu suçu hiç işlememesi ve nihai ce­zaya başvurulmayı gerektirecek durumların hiç ortaya çıkmamasıdır. Bu gayeyle, İslâm ilk olarak insanı tezkiye eder: Onu Kadir ve Âlim olan Allahm korkusuyla yoğurur. Ona her yaptığmdan dolayı ahirette hesaba çekile­ceği ve ölümün bile kendisini azâbdan kurta­ramayacağı hassasiyetini telkin eder. Onu, kendini İlâhî Kamın'a itaate mecbur hissetti­rir. Sonra onu zina ve iffetsizliğin Allah'ın kendisini ağır sorguya çekeceği şer'î suçlar­dan olduğu konusunda defalarca uyarır. Üste­lik İslâm bir insanın evlenmesi için mümkün olan bütün kolaylıkları sağlamıştır. Tek bir kadınla yetinemeyenler için, dört kadına ka­dar evlenmeye ruhsat verir.   Şayet karı-koca dostça geçinemiyorlarsa, ayrılmak için şartlar vardır, ikisi arasındaki bir anlaşmazlık duru­munda birleştirilmeleri için her iki tarafın aile fertlerinin müdahale etmesi söz konusudur. Bu yol, başarısızlığa uğrarsa mahkemeler aracılığıyla ya yeniden birleşirler, ya da ayrı­lırlar ve istedikleri zaman yeniden evlenirler. Bekâr veya dul kalmak iyi ve doğru bir hâl olarak kabul edilmez.

3- İslâm, insanları zinaya götürebilecek veya fırsat verecek bütün faktörlerin önüne sed çe­ker. Kadınlara dış elbiselerini üzerlerine al­maları emredilmiştir (33: 59). Rasûlullah'in hanımlarına da evde oturmaları ve ziy­netlerini göstermemeleri söylenmiştir (33: 33). Yine, kadın ve erkeğin serbestçe bir ara­da olması engellenmiş, kadınların ziynetleri ile ve süslenerek dışarı çıkması yasaklanmış­tır (24: 31). Erkeklere ve kadınlara, serbestçe ve sınırsız bakmalarının sebep olacağı marazî sevginin oluşmasını önlemek için harama bakmaktan sakınmaları emredilmiştir. (24: 30-31). Ancak bütün bu ve benzeri tedbirler alındıktan sonra, zina cezalandırılacak bir suç olarak beyan edilmişve iffetsizliğin herhangi bir yolla yayılması da yasaklanmıştır.

4- Zina, aile müessesesine karşı sosyal bir suç ve cezalandırılacak bir cürüm olarak ele alınmıştr (24: 2). Fakat, bu cürümden suçlu olan kişileri cezalandırmadan evvel delil getirmek şarttır. Nisa Sûresi, bütün vakalarda dört kişi­nin şahitliğinin gerekli olduğunu açıkça be­lirtmektedir (4: 15). Âyette öngörülen ceza, bekârlar arasındaki cinsî münasebet ile ilgili­dir.

Bekârın Zina Fiili: Bu, İslâm'da ceza gerek­tiren bir suç olarak kabul edilmektedir. "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanan(insan)lar iseniz Allah'ın dini(ni uygu­lama hususu)nda sizi, onlara karşı acıma duy­gusu tut(up engelle)mesin. Mü'minlerden bir grup da onlara yapılan azaba şâhid olsun." (24: 2). Evli cariyeler için ise: "...Evlendik­ten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara hür ka­dınlara edilen azabın yarısı (uygulanır)..." (4: 25).

Evlilerin Zina Fiili: Ebû Hureyre ile Zeyd b. Hâlid-i Cühenî'den rivayet olunduğuna gö­re bedevilerden biri Rasûlullah'a gelerek: "Yâ Rasûlullah! Allah aşkına benden hak­kımda ancak Allah'ın Kitabı ile hüküm ver­meni dilerim" dedi. Ondan daha anlayışlı olan diğeri: "Evet, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve bana müsaade buyur" dedi. Rasûlullah: "Buyur" dedi. Adam: "Ger­çekten benim oğlum bu adamın yanında çalı­şıyordu. Ve onun karısı ile zina etti. Ben oğ­lumun recmedileceğini haber aldım da, onun adına yüz koyunla bir câriye fidye vejdim. Daha sonra bilenlere sordum; oğluma yüz değnek ile bir sene sürgün lâzım geldiğini, bunun karısına da recm icabettiğini bana ha­ber verdiler" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah: "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda behemehal Allah'ın Kita­bı ile hükmedeceğim; câriye ile koyunlar sa­na iade olunacak; oğluna da yüz değnek ve bir sene sürgünlük gerek. Ey Enescik, haydi şu adamın karısına git. Eğer itiraf ederse onu recmediver." buyurdular. (Buhari ve Müs­lim).

gbu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Günün birisinde Mescide birisi gelerek: 'Ya Rasûlullah! Ben zina ettim; icâbını icra edi­niz!' diye seslendi. Rasûlullah bundan yü­zünü çevirip dinlemek istemedi. Fakat adam­cağız dört defa ısrar etti. Bunun üzerine Rasûlullah vaziyeti kurtarmak için: 'Be adam, aklından rahatsız mısın?' diye bir kur­tuluş yolu göstermek istedi. Adam 'Hayır!' dedi. 'Evli misin?' diye sordu. 'Evet' diye cevap alıncaAllah'm Rasûlü; 'Artık recmediniz!' dedi" (Buhari).

İbni Abbas'dan rivayet olunmuştur. Demiştir ki: Maiz b. Mâlik, Rasûlullah'a geldiği va­kit kendisine: "İhtimal öpmüş veya sıkmış yahut bakmışsmdır" buyurdular. Maiz: "Ha­yır ya Rasûlullah!" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah: "Kılıcın kınına girmesi gibi onunla ilişkide bulundun mu?" diye sordu. Öyle olduğu şeklinde bir cevap alınca onun recmedilmesi için emir buyurdu (Buhari ve Müslim).

Va'il b. Hucr rivayet etmiştir: "Rasûlullah'ın devrinde bir kadın isteği hilâfına zorlan­mıştı. Rasûlullah kadından cezayı kaldırdı ve ona tecavüz edene ceza verdi. Evli olduğu için adamın Ölene dek recmedilmesini emret­ti." (Tirmizi ve Ebu Davud).

Evli iken zina fiilini irtikap edenlerin recme-dilmesinin emredildiğini hiçbir şüpheye mey­dan vermeyecek şekilde ispatlayan pek çok hadîs-i şerif vardır.

Yukarıda geçen beş çeşit suçun İslâm Huku-ku'nda ölümle cezalandırıldığına şüphe yok­tur. Rasûlullah bir kez bir suç işlenip ken­disine haber verildiğinde kat'i olarak cezanın tatbikini istemiştir. Bu sebeple de insanlara başkalarının hata ve günahlarını araştırma­malarını veya affetmelerini tavsiye etmiştir. Rasûlullah'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Aranızda olan suçlan karşılıklı olarak bağışlayın, haddi gerektiren suç bana ulaşırsa (haddi yerine getirmek) vacip olur." (Ebu Davud, Nesei).

Hz. Aişe, Rasûlullah'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İyi hâl sahiplerinin ayak sürçme kabilinden kusurlarını, haddi gerekti­ren suçları hâriç, bağışlayıverin." (Ebu Da­vud). Hz. Aişe'nin bu konudaki bir başka ri­vayeti de şöyledir: "Müslümanların cezalarını mümkün olabildiğince affedin; şayet bir yolu varsa onları serbest bırakın. Çünkü lider (imam) için affetmede yapacağı hata, ceza­landırmada yapacağı hatadan hayırlıdır." (Tirmizi).

Kazf Kanunu: Kazf, aşağıya alınan Kur'ân ayetlerinde de belirtildiği gibi zina ile suçla­ma fiilidir: "İffetli kadınlara zina isnad edip de, sonra dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun; ebediyen onların şahitliğini kabul etmeyin. İşte onlar yoldan çıkmış kim­selerdir. Ancak bundan sonra tevbe edip usla-nanlar hâriç. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir." (24: 4-5). Âyetlerde kullanılan kelimeler açıkça göstermektedir ki kazfm delâlet ettiği mana genel bir iftira çeşi­di değil, fakat hususen namuslu bir kadının iffetine karşı zina suçu ile iftirada bulunmaktır. Dört şahit bulma şartı bu görüşü kuvvet­lendirmektedir. Alimler bu ayetin zina suçla­ması ile ilgili hükmü açıkladığı konusunda it­tifak halindedirler. Kazf kelimesi burada mü­nasip olduğu için kullanılmıştır. Böylece bu hükmün; hırsızlık, içki içmek, faiz alıp-vermek gibi... suçlamaları kapsaması önlenmiş­tir.

Âyet sadece iffetli kadınlardan (muhsenat) bahsetmesine rağmen, fıkıhçılar hükmün ka­dınlara yapılan iftira ile sınırlı kalmadığını, fakat erkeklerin iffetine karşı yapılan iftiraları da ihtiva ettiğini kabul etmişlerdir. Yine bu­nun gibi iftiracı için sadece müzekker isim kullanılmıştır, ancak müennes iftiracıları da kapsar. Suçun şenaati ve ağırlığı göz önünde tutulduğundan iftiracının erkek veya kadın olması farketmez. Dolayısıyla, her iki halde de faziletli bir erkek veya kadına, bir erkek veya kadının zina iftirasında bulunması aynı hükmün ilgi alanına girer. (The Meaning of the Qur'an, c. VIII, sh. 86-87).

Li'ân Kanunu: Kazf kanunu bir başka erkek veya kadına zina iftirasında bulunan ve iddia­sını delillendirecek şahit bulamayan kişilere verilecek cezayı tayin etmektedir. Ancak bu­nun sonucu olarak, şu soru tabiatı ile ortaya çıkmaktadır; "Bir adam kendi karısını zina fi­ili üzere yakalarsa ne yapmalıdır?" Aşağıya alınan âyet mealen bu nevi olayların nasıl halledileceğini göste...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslâmî Görüş
« Posted on: 18 Nisan 2024, 03:24:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslâmî Görüş rüya tabiri,İslâmî Görüş mekke canlı, İslâmî Görüş kabe canlı yayın, İslâmî Görüş Üç boyutlu kuran oku İslâmî Görüş kuran ı kerim, İslâmî Görüş peygamber kıssaları,İslâmî Görüş ilitam ders soruları, İslâmî Görüşönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes