Konu Başlığı: İslâm Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 15 Ağustos 2012, 13:44:20 İslâm Kur'ân, gerçek dinin veya Allah'ın tayin ettiği hayat yolu olan, çağlar boyu kesintisiz olarak gönderilenin İslâm olduğunu bildirmektedir. Bunun dışındaki her inanç insan ürünüdür, fırkacılıktır. Eğer toptan Allah'a kulluğun, dürüst yaşamanın yolunu takip edip bütün sapıklıkları terkederseniz Kur'ân'ın hedefi gerçekleşmiş olur. "Allah katında din, İslâm'dır, Kitâb verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf aralarındaki aşırılıktan ötürü, ayrılığa düşerler. Kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse, bilsin ki Allah, hesabı çabuk görendir. Seninle tartışmaya girişirlerse de ki: 'Ben kendimi Allah'a teslim ettim, bana uyanlar da.' Kendilerine Kitâb verilenlere ve ümmilere de ki: 'Siz de İslâm oldunuz mu?' Eğer İslâm olurlarsa doğru yolu bulurlar. Yok eğer dönerlerse, sana düşen, yalnız duyurmaktır. Allah kullan(ı hakkıyla) görmektedir." (3: 19-20). Kur'ân Allah'ın Din'ini, teslimiyet anlamına gelen el-Islâm diye adlandırmaktadır. Din, Allah tarafından emredilen ahlâkî kanunu tam manasıyle takip etmeyi hedef olarak belirlemiştir. Bu insan için gereklidir. Muhakkak ki bütün yaratılmışlar bu kanuna boyun eğmektedir. Kâinattaki herşeyi korumak ve varlıklarını devam ettirmeyi sağlamak için bir faaliyet kanunu emredilmiştir. Herşey bu kanuna itaat etmektedir. Mahlûkatın, emredilen yoldan bir adım bile ayrılmaya zorlanması hayatın işleyişinin bozulmasına sebep olacaktır: "Allah'ın dîninden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez, O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir." (3: 83). Kur'ân, teslimiyet yolunun, itaatin veya Allah'ın yoluna boyun eğmenin, yani el-Islâm'm, Allah'ın seçtiği ve her peygamberin va'zettiği tek din olduğunu söylemektedir. Öyleyse, başka her yol veya din Allah'ın evrensel yoluna değil, şöyle ya da böyle fırkacılığa bağlanmış demektir: "Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki, (o din) ondan kabul edilmeyecek ve o, âhirette kaybedenlerden olacaktır." (3: 85). Bu yüzden Kur'ân, tekrar ve tekrar mesajına karşılık veren herkesi kendilerini fırkalara bölmemeye ve Kur'ân'ın onları içinden çıkardığı karanlığa dönmemeye çağırmaktadır. Kur'ân, birbirleriyle savaşan insanları Allah'a kullukta birleştirdiğini ve onları kardeş yaptığını söylemektedir. Kur'ân, daha önce birbirinden nefret eden, daha sonra bir zamanlar yalanladıkları dinlerin elçilerini kabul eden Yahudi, Hıristiyan, Mecûsi Sâbiîleri tek safta birleştirmiştir: "Ve topluca Allah'ın ipine yapışın, ayrılmayın; Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz, (Allah) kalblerinizi uzlaştırdı. O'nun nimetiyle kardeşler haline geldiniz. Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz. (Allah) sizi ondan kurtardı. Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki, yola gelesiniz." (3: 103). "Kendilerine açık deliller geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilâf edenler gibi olmayın. İşte onlar (evet) onlar için büyük bir azâb vardır." (3; 105). "İşte benim doğru yolum budur, ona uyun, (başka) yollara uymayın ki, sizi O'nun yolundan ayırmasın! (Azabından) korunmanız için (Allah) size böyle tavsiye etti." (6: 153). |