Konu Başlığı: İman Ve Amel Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Ağustos 2012, 12:02:08 İman Ve Amel İnsanın hayattaki en önemli şeyi imam ve bu imanı nasıl uygulamaya döktüğüdür. Amel istemeksizin salt iman etmek dayanaksız, anlamsız ve faydasızdır. Kişi inancını hayırlı işler yaparak uygulamaya dökmelidir. Kur'ân imanın iyi ameller ve adil davranışlar ile ispat edilmesine önem vermektedir. Kur'ân'da imanın iyi amellerle birlikte zikredilmediği hiçbir yer yoktur. İman ve amel daima bir madalyonun iki yüzü gibi kabul edilmiştir ve biri olmaksızın diğerinin eksik ve emniyetsiz olacağı vurgulanmıştır. Allah inanan ve güzel ameller işleyenlere şu sözlerle müjdeler vermiştir: "İman edip güzel amel ve hareketlerde bulunanlara, altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele..." (2: 25). Ankebut sûresinde ise şu âyetler yer almaktadır: "İman edip, iyi işlerde bulunan kimselere gelince, onların günahlarını sileceğiz ve onları yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandıracağız." (29: 7). Allah'ın mükafat sözü ancak iman edip, yararlı iş işleme şartına bağlanmaktadır; hayırlı iş işlemeksizin bir şey verilmemektedir. Şura sûresinde şu ifaderi görmekteyiz: "...İman edip yararlı iş işleyenlerin duasını kabul eden, lütfuyla onların ecrini artıran O'dur. Ama inkarcılar için çetin azap vardır." (42: 26). Allah'ın güzel mükafatları vadettiği kişiler, imanlarım işledikleri yararlı işlerle gösteren müminlerdir: "...İman edenlere ve onlardan iyi işlerde bulunanlara Allah, bağışlama ve büyük mükâfat vadetmiştir." (48: 29). Kur'ân Allah'tan gerçek manada korkan ve toplumun yararına Allah rızası için iş işleyen müminlerin imanını şöyle tarif etmektedir: "İman edenler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer, âyetleri okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Ve yalnız Rablerine güvenirler; namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarfederler. İşte gerçekten mümin olanlar bunlardır. Onların Rableri katında dereceleri, ayrıca mağfiret ve tükenmez bollukları var-dır."(8:2-4). Bu âyetler İslâm dininin uygulamaya verdiği önemi gösterir. İman-amel ve bunların sonuçları, nihai tahlilde birbiriyle karşılıklı ilişki içindedir. İman'ın mükemmeliyeti tamamen hayırlı İşler işlenmesine bağımlıdır, ve bu olmaksızın imanın samimi olduğuna inanılmaz. Diğer bir ifadeyle, İslâm'ın temel kavramı (om. iman) insanlarda faaliyet için bîr iştiyak oluşturur ve toplumun faydasına olacak yararlı işlere aktif katılımda bulunmalarını insanlardan talep eder. İnsanoğlunun bütün kariyeri, başarıları ve başarısızlıkları kendi çabasına bağlıdır. İmanını faydalı işlerle destekleyen kişiler bütün sahalarda madden ve manen mümkün olan en yüksek seviyelere ulaşırlar; vakitlerini tembelce israf ederek veya kötü işler işleyerek imanlarına zarar verenler ise işlediklerinin sonuçlarına katlanırlar: "Kendini günahsız, temiz tutan mutlaka felah bulacak; onu günaha saptıran da şüphesiz hüsrana uğrayacaktır!" (91: 9-10). Bu âyetler İnsanoğlunun yeryüzündeki başarı ya da başarısızlığının bütün hikâyesini özetlemektedir. Şahsiyetlerini İyi ve faydalı işler işleyerek geliştiren müminler felaha ve her iki dünya saadetine erip yüksek derecelere kavuşurlar; ancak Allah'ın kendine verdiği nimetleri ve kabiliyetleri gömen ve onları iyi amellerle geliştirip büyütmeyen kimseler kendi yaptıklarının zararlarına katlanacaklar ve yalnızca iman, onları nihaî ziyan ve felaketten kurtaramayacaktır. |